Duruşma Haberleri

Savcı, Eskişehir Onur Yürüyüşü’ne beraat istedi: Anayasa’da güvence altında

Savcı, Eskişehir Onur Yürüyüşü’ne beraat istedi: Anayasa’da güvence altında
SİBEL YÜKLER*
Eskişehir Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan 8 kişinin yargılandığı davanın 8 Haziran’da görülen duruşmasında, “polisin duyulacak şekilde ihtar yaptığına dair yeterli delil bulunmadığını” belirten savcı, “anayasal hak” vurgusu yaparak tüm sanıkların beraatini talep etti. Hakim karar için davayı bir hafta erteledi. 2022 Eskişehir Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan 8 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. 6 Şubat depremleri nedeniyle ilk celsesine yalnızca bir sanığın katıldığı davanın bugünkü duruşmasına diğer sanıklar ve avukatları katıldı. Hakim, sanık ve avukatlar dışında duruşmayı izleyenlerin salondan çıkarılmasını istedi ancak avukatlar alenilik ilkesini hatırlatarak itiraz etti. Savunma yapan sanıkların tamamı, polisin herhangi bir ikazda bulunmadan müdahaleye geçtiğini, dağılmalarına izin vermeden gözaltı yaparak yere yatırıldıklarını, boğazlarının sıkıldığını, ters kelepçeli şekilde yerde ve polis aracında işkence gördüklerini anlattı.  Bu sırada hakim, sanıkların ifadesindeki “ikaz yapılmadı” cümlesini, "Polis bizi gösterinin kanunsuz olduğu konusunda uyardı" şeklinde tutanağa yazdırmak istedi. Sanıklar ve avukatları hakime tepki göstererek, ikaz yapılmadığına dair ifadelerin tutanağa olduğu gibi geçirilmesini sağladı. 

‘Polis mekana girdi, fiziki takiple yolda gözaltına alındık’

Sanıklardan Ecmel D. ise henüz bir mekanda oturdukları sırada polisin hızlıca mekana girdiğini söyleyerek, “İki üç tane polis bana saldırdı, yere yatırarak boğazımı sıktı, nefessiz kaldım. Bu esnada adını bilmediğim bir basın emekçisi bana yardımcı olmak istedi ancak ona da saldırıp kamerasını yere fırlattılar” dedi. Polis aracında da şiddetin devam ettiğini belirten Ecmel D., avukatları ile iletişim kurmalarının da engellendiğini ekledi.  Başka bir sanık ise dağıldıktan sonra bu kez polislerce takip edildiklerini belirterek, “Bir trans olarak temel haklarım ve eşit insanlık haklarım için alandaydım. Polisler, Doktorlar Caddesi’ne giderken üzerimizdeki kıyafetlerden ve görüntümüzden dolayı bizi gözaltına aldılar” dedi. Hakim: Bırakın LGBTİ tarihini, kırk tane dosyam var Sanıkların avukatları ise Eskişehir'de yapılan LGBTİ+ eylemlerine yoğun bir şekilde polis saldırısı uygulandığını söyledi. Avukatlar, “Söz konusu LGBTİ+ olunca ‘çok tehlikeli bir terör örgütü’ gibi müdahale ediyorlar ve gözaltına alıyorlar. Polisin görevi burada dışarıdan göstericilere yönelik saldırıyı önlemektir, oysa göstericilere sataşanlar engellenmedi. Daha gösteri yapmaya başlamayan kişiler çok sert engellendi. Nefret içerisinde müvekkillerimize saldırdılar” diye konuştu.  Avukatlar, Onur Yürüyüşleri’nin tarihinden bahsettikleri sırada hakim, “Bırakın LGBT tarihini, kırk tane dosyam var. Sene 1700’lere, 1800’lere mi gidelim, yürüyüşü anlatın” diye araya girdi. Bütünlük açısından tarihsel bir savunma yaptıklarını söyleyen avukatların savunmaları ise tutanağa eksik geçirildi. Hakimin, “CMK’ya göre her denen tutanağa yazılmak zorunda değil” sözleri üzerine avukat Hasan Çayır, “Yazmazsanız tutanak tutarım” dedi. ‘Bir avukat LGBTİ+ karşıtlarının saldırısına uğradı, polis müdahale etmedi’ Söz alan her avukatı, “Farklı bir şey var mı, yine tarih marih dinlemeyelim” diye bölen hakim, Valiliğin hukuksuz yasağından bahseden avukat Şahap Arpacı’nın da sözlerini, “O beni ilgilendirmez, idari dava açın” diye kesti. “Açtık zaten sayın hakim” diye cevap veren Arpacı, ilgili idare mahkeme ve ceza mahkemeleri kararlarını mahkemeye sundu. Avukat Hasan Çayır’ın yürüyüş yapılmadan önce alandaki LGBTİ+ karşıtı Yeniden Refah Partililer tarafından saldırıya uğradığını ancak polisin müdahale etmediğini de aktaran avukatlar, “Söz konusu olan tek şey kolluğun ve idarenin orantısız güç kullanarak nefretle kişileri ötekileştirmesidir, bu hususta ilgili kolluk görevlilerine tarafımızca suç duyurusunda bulunulmuştur” dedi. TCK’da derhal beraat hükmü olmadığını söyleyen hakime örnekler sunuldu LGBTİ+’lar üzerindeki yargısal tacizin bitirilmesini isteyen avukatlar, tüm sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep etti.  Araya giren hakimin “‘Derhal beraat’ diye bir şey yok TCK'da" iddiası üzerine derhal beraat kararlarına ilişkin örnekler hakime sunuldu.  Savcı: İhtar yapıldığına dair yeterli delil yok, yürüyüş Anayasa’da güvence altında Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan iddia makamı ise suçlamaya dayanak sunulan “ihtar” unsuruna vurgu yaptı.  Yürüyüş günü herkesin duyabileceği şekilde ihtar yapıldığına dair yeterli delil bulunmadığını belirten iddia makamı, “Anayasa’da güvence altına alınmış olan toplantı ve gösteri yürüyüş şartı birlikte değerlendirildiğinde suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakta” diyerek, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Mütalaaya karşı beyan için ek süre veren hakim, karar duruşmasını 15 Haziran’a erteledi. Aynı savcıdan ikinci Onur Yürüyüşü iddianamesi 7 Ekim 2022 tarihli iddianamede savcı, “LGBTİ simgeleyen flama” olarak tanımladığı gökkuşağı bayraklarını taşımayı ve dağıtmayı da suçlamaya delil olarak gösterdi. Aynı savcı Ferhat Demirci, 2021 Eskişehir Onur Yürüyüşü’nde işkence ile gözaltına alınan 16 kişi hakkında da iddianame hazırlamış, bu iddianamede de “LGBTİ simgeleyen flamaları” suç unsuru olarak sunmuştu. 2021 Eskişehir Onur Yürüyüşü’ne açılan davada yargılanan 16 kişi, ikinci duruşmada beraat etmişti.  *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.