Gazeteci Hayri Demir’in “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamaları ile yargılandığı davanın 14. duruşması Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, gazeteci Demir’in her iki suçtan cezalandırılmasını talep etti.Hayri Demir ve avukatı Nuray Özdoğan hazır bulunduğu duruşmayı, Uluslararası Af Örgütü, TGS, DİSK Basın-İş temsilcileri ve basın mensupları takip etti. 14. duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Demir’in yaptığı ve iddianameye konu haberlerle “örgüte hizmete ettiği” iddiasında bulundu. Demir’in Selahattin Demirtaş ile yaptığı söyleşiyi, Demir’in daha önce çalıştığı Dicle Haber Ajansı’nın OHAL döneminde kapatılmış olmasını ve Demir’in kendisine ait web sitesinden yaptığı haber paylaşımlarını da gerekçe olarak gösteren savcı, gazeteci Demir’in “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaaya karşı söz alan Demir, savcılık makamının haberlerdeki kaynak görüşlerini kendisi söylemiş gibi ele aldığını belirtti. “Savcılık paylaşım ve haberlerimi iddianameye koymuş, ama yaşananları ben yorumlamışım gibi değerlendirmiş. Oysa gazetecilik olanı vermektir” dedi.
‘Evet Suriye’ye gittim, bugün olsa yine giderim’
Savcılık mütalaasını kabul etmeyen Demir, çözüm sürecinde yaptığı belgesel çalışmasına ilişkin “Demokratik Çözüm Yürüyüşü belgeseli yapmak suç mu? Çözüm süreci vardı ve o süreçte yasal bir şekilde çekilen bir belgesel. Ödül alan bir belgeselin haberini yaptığım için ceza isteniyor. Bu gazetecileri cezalandırmanın başka bir boyutu” dedi.Demir, Suriye’de yaptığı haberlere ilişkin de, “Evet Suriye'ye gittim, bugün olsa yine giderim. Gazetecilik için gittim. Bugün İran'da olaylar oluyor, hakkımda yurt dışına çıkış yasağı vermemiş olsaydınız oraya da giderdim” İfadelerini kullandı.Suriye'ye kaymakamlığın verdiği kimlik kartı ile gittiğini söyleyen Demir “Merak ediyorum, o dönem İŞİD tarafında durup haber yapsaydım burada yargılanır mıydım?” diye sordu ve “IŞİD'liler beni tehdit etti. Haberlerim dikkate alınsaydı IŞİD'in katliamları olmayacaktı” diye konuştu.Demir “Yedi yılı aşkın süredir burada gazeteciliği savunuyorum. Ne karar çıkacak bilmiyorum, gazetecilik yaptım, yapmaya da devam edeceğim. Verilen ceza gazeteciliğe verilmiş ceza olacaktır. Haber mesaime vereceğim zamanı savunmaya vermek zorunda kalıyorum” dedi.
Mahkeme Başkanı: Bunları Gazeteciler Cemiyeti’nde anlatırsın
Mahkeme Başkanı, savunmasına Ferhat Tepe ve öldürülen diğer gazetecileri anarak devam eden Demir’in sözünü “Dünya görüşünü mahkemeye anlatmaya çalışma. Bunları Gazeteciler Cemiyeti’nde anlatırsın” diyerek kesti. Mahkeme başkanı, Demir’in savunmasını yapmak istemesine ve Demir’in avukatı Nuray Özdoğan’ın itirazlarına rağmen Demir’in savunmasının tamamlandığını duruşma tutanağına geçirdi.Demir'in avukatı Nuray Özdoğan, Demir'in sözünün kesilerek savunma hakkının engellendiğini belirterek itirazlarını sürdürdü. Özdoğan, müvekkilinin yasal bir haber ajansında çalışmasının dahi suçlama konusu yapıldığını belirttiği esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak üzere ek süre talep etti.Talebi kabul eden mahkeme heyeti, davayı 21 Aralık 2022 tarihine erteledi.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.