Gazeteciler Canan Coşkun ve Barış Pehlivan’ın yargılandığı davada celse arasında esas hakkındaki mütalaasını sunan iddia makamı, gazetecilerin “haber verme niteliğindeki düşünce açıklama sınırlarını ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı”nı ve şikayetçi hakim Akın Gürlek’i “terör örgütlerine hedef gösterdikleri”ni iddia ederek gazetecilerin cezalandırılmasını talep etti. Gazeteciler Canan Coşkun ve Barış Pehlivan’ın, hakim Akın Gürlek’in şikayeti üzerine “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.Gazeteci Canan Coşkun ve avukatı Abbas Yalçın'ın katıldığı duruşmada Barış Pehlivan'ın avukatı Buse Şahin de hazır bulundu. Şikayetçi Akın Gürlek’in vekili Abdullah Adır'ın da katıldığı duruşmada, iddia makamının esas hakkındaki mütalaasının 3 Mayıs 2023 tarihinde mahkemeye sunulduğu ancak gazetecilere ve avukatlara tebliğ edilmediği görüldü.Cezalandırma talepli mütalaada şu ifadelere yer verildi: "Sanık Canan Coşkun'un herkese açık olan twitter isimli sosyal paylaşım sitesinde 29/12/2021 tarihinde ve 18/02/2022 tarihinde, sanık Barış Pehlivan'ın www.youtube.com isimli sitede bulunun Halk TV'nin kanalında 12/12/2021 tarihinde ve Halk TV'nin 30/12/2021 tarihli programında haber verme niteliğindeki düşünce açıklama sınırlarını ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşarak, görevi gereği tüm terör örgütlerine karşı aktif olarak mücadelede görev alan katılanın kimlik bilgilerini, görev yaptığı mahkemeyi/mahkemeleri, görevi sırasında hangi dosyalar hakkında kovuşturma yürüttüğünü paylaşarak katılanın güvenliğini tehlikeye düşürerek, katılanı terör örgütlerine hedef göstererek atılı hedef gösterme suçunu işlediklerinin sabit olduğu anlaşılmakla; sanıkların işledikleri sabit olan eylemlerine uyan 3713 SK 6/1, TCK 53 maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına, sanık Canan Coşkun'un tekerrüre esas adli sicil kaydı dikkate alınarak hakkında TCK 58 maddesinin uygulanmasına" Gürlek’in avukatı Adır, iddia makamının mütalaası doğrultusunda karar verilmesini ve gazetecilerin cezalandırılmalarını istedi.Gazetecilerin avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talebini kabul eden mahkeme, davayı 13 Haziran'a erteledi.
Ne olmuştu?
O dönem İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan Akın Gürlek’in şikayeti üzerine hazırlanan 12 Nisan 2022 tarihli iddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamalara, siyasi davalarda verdiği kararlar ile tanınan Akın Gürlek’in Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) Davası’na atanmasından bahsettikleri beyanları delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, Coşkun’un 29 Aralık 2021 tarihinde şahsi hesabından paylaştığı ve DİAYDER Davası’nın iddianamesinin detaylarını içeren haberinin linkinin yer aldığı tweeti ile; Pehlivan’ın ise Halk TV’deki Açıkça programının 12 Aralık ve 30 Aralık 2021 tarihlerindeki yayınlarındaki beyanları ile “PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüyle iltisaklı olduğu değerlendirilen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine (Diayder) özellikle vurgu yaparak söz konusu dava dosyasını teşhir ederek” Akın Gürlek’i “PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüne” hedef gösterdiklerini iddia ediyor. Canan Coşkun ve Barış Pehlivan’ın yargılandığı davanın 27 Ekim 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında Pehlivan’ın avukatı, mahkeme başkanı Zafer Taşkın’ın 2020 yılında Pehlivan hakkında tutuklama kararı verdiğini, Taşkın hakkında HSK’ya yaptıkları şikayetin halen Genel Kurul’da olduğunu ve dolayısıyla müvekkili ve mahkeme başkanı arasında husumet olduğunu söyleyerek reddi hakim talebinde bulunmuştu. Coşkun’un avukatı ise suçlama konusu yapılan eylemler arasında fiili bağ olmadığı için müvekkilinin dosyasının ayrılmasını talep etmişti. Reddini gerektirecek bir durum olmadığına dair bildirdiği görüşü tutanağa geçiren mahkeme başkanı, reddi hakim talebinin incelenmesi için dosyanın bir üst mahkemeye gönderilmesine ve tefrik talebinin de bu incelemeden sonra değerlendirilmesine karar vermişti. Davanın 17 Ocak 2023 tarihinde görülen ikinci duruşmasında reddi hakim talebinin reddedildiği öğrenilmişti. Mahkeme, yazılı savunmalarını sunmaları için gazetecilerin avukatlarına 15 gün süre verilmesine ve savunmaların dosyaya eklenmesinin ardından dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar vermişti.Coşkun ve Pehlivan hakkında açılan davada “mağdur” olarak yer alan Akın Gürlek, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olduğu dönemde gazeteci Canan Coşkun’u “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” suçlaması ile yargılamış ve Coşkun’u 2 yıl 3 ay hapse mahkum etmişti.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.
