DENİZ TEKİN
Diyarbakır’da 18 gazetecinin yargılandığı iddianameyi hazırlayan savcı ile bu gazetecilerin yargılandığı davanın hâkiminin tayinini haber yapan gazetecilerin gözaltına alınmasını eleştiren bir yazı yazdığı için gazeteci Yıldız Tar hakkında soruşturma başlatıldı. Tar’a da tayin haberini yapan gazeteciler gibi “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlaması yöneltildi.
KAOS GL Editörü Yıldız Tar Yıldız Tar hakkında, Artı Gerçek haber sitesinde, 28 Temmuz 2023’te yayımlanan, “Şöhret olmak isteyen hâkim ve savcılar memleketi” başlıklı yazısı nedeniyle, “Terörle mücadele görev almış kişileri hedef gösterme” iddiasıyla soruşturma açıldı. Tar, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade verdi.
Tar, suçlama konusu edilen yazısında, Diyarbakır’da 2022 yılında 15 gazetecinin tutuklanmasına neden olan soruşturma sonunda, aralarında tutuklu gazetecilerin de olduğu 18 gazeteci hakkında iddianame hazırlayan savcı M. K. ile bu gazetecilerin yargılandığı mahkemenin heyetinde yer alan eşi S.K’nin tayinini haber yaptıkları için 5 gazetecinin gözaltına alınmasını eleştirmişti. Yazıda Tar, savcı ve hakimin herkese açık bir şekilde yayınlanan Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesiyle tayin edildiğini, kararnamenin her zaman haber değeri taşıdığını ve bunu haberleştirmenin suç olmadığını belirtmişti. Tar, “Bu tayinle ilgili tweet attığı için meslektaşımız Fırat Can Arslan’ı tutuklayanlar Resmi Gazete’yi, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nu da tutuklamayı düşünürler mi? Malum, bilginin kaynağı buralar” yazmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, bu yazı nedeniyle Tar hakkında Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 6/1 maddesinde düzenlenen, “Terörle mücadele görev almış kişileri hedef gösterme” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Savcılık, Ankara oturan Tar’ın ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazdı. Tar, MLSA Hukuk Birimi’nden avukatı Fatih Aydın ile birlikte bugün (22 Kasım 2023) Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne giderek ifade verdi.
Polis, gazeteci Tar’a, “söz konusu paylaşımı yapmaktaki amacınız nedir?” diye sordu. Polis ayrıca gazeteci olan Tar’a, gözaltına alınan gazetecilerin kim olduğunu sordu; gazetecilerle ‘ilişki’ ve ‘irtibatının’ ne olduğunu sorguladı. Polis gazetecilere şu soruları yöneltti: “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülmekte olan ve bu soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve yapmış olduğunuz paylaşımda adı geçen Fırat Can Arslan, Sibel Yükler, Delal Akyüz, Evrim Kepenek ve Evrim Deniz isimli şahıslar kimdir?” , “Bu şahıslar ile örgütsel ilişki veya irtibatınız nedir?” s
Tar: “Gazeteci olarak kamuoyuna aydınlatmak temel görevim”
Gazeteci Tar ifadesinde, suçlama konusu yapılan yazıyı gazetecilik faaliyeti ve halkın haber alma hakkı kapsamında yazdığını belirterek, Resmi Gazete’de herkese açık bir şekilde yayınlanan HSK kararnamesindeki bilgiyi haberleştirdikleri için 5 gazetecinin gözaltına alınmasını eleştirdiğini söyledi.
TMK 6/1 maddesinde düzenlenen, “Terörle mücadele görev almış kişileri hedef gösterme” iddiasıyla tutuklanan gazeteci Fırat Can Arslan’ın, davanın ilk duruşmasında tahliye edildiğini hatırlatan Tar, bu karar rağmen kendisi hakkında soruşturma açılmasının, ifadesinin alınmasının kamu kaynaklarının israfından başka bir şey olmadığını ifade etti. Gazeteci olarak kamuoyunu aydınlatmanın temel görevi olduğunu kaydeden Tar, suçlama konusu yapılan yazısında gazetecilik faaliyeti dışında suç teşkil edecek herhangi bir şey olmadığını söyledi. Tar, gözaltına alınan 5 gazeteciyi mesleklerinden dolayı tanıdığını, herhangi bir örgütsel ilişkisinin olmadığını söyledi.
Aydın: ‘Sanal Devriye’den soruşturma açılması hukuka aykırı
MLSA Hukuk Birimi avukatı Fatih Aydın ise müvekkilinin gazetecilik faaliyeti kapsamında yazdığı köşe yazısının içeriğinde suç unsuru bulunmadığını kaydetti. Aydın, yazının Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan basın özgürlüğü ve haber alma hakkı kapsamında olduğunu vurgulayarak, müvekkilinin hem ilk derece hem de Yargıtay kararınca hukuken sıkıntılı olarak görülen bir durum hakkında yazı yazarak, mesleğinin gereklerini yerine getirdiğini söyledi.
Soruşturmanın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) 2020 yılında iptal ettiği "sanal devriye" uygulaması kapsamında başlatıldığı işaret eden Aydın, soruşturmanın hukuksuz bir şekilde açıldığını belirtti ve suçun yasal unsurları oluşmadığı için dosyada takipsizlik kararı verilmesini talep etti.
Ne olmuştu?
Diyarbakır’da 2022 yılının Haziran ayında tutuklanan 15’i tutuklu 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı M. K. ile gazetecilerin yargılandığı mahkemenin heyetinde yer alan eşi S.K’nin, Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesiyle başka bir şehre tayin edilmesi haberini paylaşan gazeteciler hakkında soruşturma açılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığın yürüttüğü soruşturmada, 25 Temmuz 2023’te Ankara, İzmir, İstanbul ve Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında MA muhabirleri Fırat Can Arslan, Delal Akyüz, T24 editörü Sibel Yükler, Bianet Kadın ve LGBTİ+ hakları editörü Evrim Kepenek ile gazeteci Evrim Deniz gözaltına alındı. Gazeteci Fırat Can Arslan tutuklanırken, 4 gazeteci yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Gazeteci Fırat Can Arslan, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 31 Ekim’de görülen davanın ilk duruşmasında Arslan’ın üzerine atılı suçun sabit olmadığı gerekçesiyle beraat etti.
Arslan’la birlikte gözaltına alınarak serbest bırakılan dört gazeteci hakkındaki soruşturma halen devam ediyor.
Aynı savcının şikâyeti üzerine Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar hakkında da “Terörle mücadele görev almış kişileri hedef gösterme” suçlamasıyla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
