HAYRİ DEMİR
Amasra maden faciasını anmak isterken gözaltına alınan 26 kişi hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis istemiyle davanın iddianamesinde savcı gözaltına alınanların, ‘kendilerine zarar verecek ölçüde kendilerini yere attığını’ öne sürdü.
Amasra’da, Ekim 2022’de meydana gelen maden faciasında hayatını yitiren 41 madenciyi anmak için çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, 17 Ekim 2022 günü, Ankara Çankaya’da bulunan Madenci Anıtı önünde anma etkinliği düzenlemek istedi. Ancak anmaya polis müdahale etti ve 26 kişi işkenceyle gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, gözaltına alınan 26 kişi hakkında, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” iddiasıyla altı aydan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
İddianamede, anma için çeşitli siyasi parti, emek ve meslek örgütleri tarafından Madenciler Anıtı önünde açıklama yapılacağına dair sosyal medya hesaplarından paylaşımlar yapıldığı aktarıldı. Anma için yapılan bu çağrılar, “kanuna aykırı eylem gerçekleştirilecek bilgisi” olarak değerlendirilirken, söz konusu paylaşımları yapan çok sayıda hesabın bilgisi de yer verildi.
‘Uç ideolojik görüş’
İddianamede, anma çağrısında bulunan siyasi parti ve meslek örgütleriyle ilgili, “uç ideolojik görüşlere müzahir” değerlendirmesi yapıldı. Ayrıca sosyal medyadan yapılan bu çağrılar üzerine “önlem amaçlı”, Madenciler Anıtı’nın bulunduğu Olgunlar Caddesi’nin bir kısmının bariyerlerle kapatılarak kontrollü şekilde geçişlere izin verildiği aktarıldı.
Anmayı engelleme gerekçesi: Kışkırtma olabilir
Caddenin bariyerle kapatılmasına gerekçe olarak ise “Başta gerçekleştirilmesi planlanan kanuna aykırı eylem olmak üzere belirli gruplarca yapılan veya yapılması planlanan eylem/etkinlikler esnasında provokasyonların yaşanabileceği ve her türlü̈ kışkırtmaların olabileceği” iddiası gösterildi.
‘Görevlilerimizce tanınan şahıslar’
İddianamede, “yaşanabilecek olayların ve eylemin belirli gruplarca provoke edilmesinin önüne geçmek” iddiasıyla sınırlı sayıda katılımcıyla açıklamanın yapılmasına izin verileceğinin polislerce iletildiği ancak, bu sırada kimi şahısların buna “uymadığı” ve “diğer şahısları da uymamaları konusunda tahrik ve teşvik edici hamiyette konuşma yaptığı” ileri sürüldü. İddianamede, bununla ilgili şu ifadeler yer aldı: “Üniversiteli Feminist Kolektifleri, Öğrenci Kolektifleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Halkevleri, Emekçi Hareket Partisi’ne (EHP) müzahir şahıslardan oluşan ve aralarında ilimizin muhtelif yer ve tarihlerinde gerçekleştiren kanuna aykırı eylemlere katılmış̧ ve buna bağlı olarak da haklarında birçok kez gerekli adli ve idari işlemlerin yapılmış olunmasından dolayı görevlilerimizce tanınan şahısların da olduğu.”
Sınırlı sayıda katılımcıyla açıklamanın yapılmasını istemeyen isimlerin, “sloganlar atarak yolu tamamen araç̧ trafiğine kapatmak ve kendilerini ikaz eden görevli emniyet mensuplarına yönelik agresif ve saldırgan tutumlar sergileyerek eylemlerine devam ettikleri” ileri sürülerek, grubun dağılması için polislerce anons yapıldığı iddia edildi.
Gözaltına alınanlar kendilerini yer atmış!
İddianamede, gözaltına alınan isimlerin uyarılara rağmen dağılmadığı belirtilerek, ardından gözaltı işlemine başlandığı ileri sürüldü. Gözaltına alınanların ise kendilerini yer attığı iddiası iddianame şöyle yer aldı: “Eylemci şahısların yapılan yakalama işlemini engellemek amacıyla görevli emniyet mensuplarına fiziki olarak mukavemet göstermek suretiyle kendilerine zarar verecek ölçüde kendilerini yere atmaya / bırakmaya başlamaları üzerine artan oranda zor kullanılarak yakalama işlemine devam edilmiş̧.”
‘Yakalama işlemini engellemek için sıkı kenetlendiler’
İddianamede ayrıca haklarında dava açılan kişilerin gözaltı işlemini engellemek için “sıkı kenetlendikleri” ileri sürülerek, şu ifadelere yer verildi: “Yakalama işlemi esnasında da eylemci şahısların yapılan yakalama işlemini engellemek amacıyla daha sıkı kenetlenmeye devam etmek ve kendilerine zarar verecek ölçüde kendilerini yere atmak suretiyle görevli emniyet mensuplarına fiziki olarak mukavemet göstermeye devam etmeleri üzerine, artan oranda zor kullanılarak yakalama işlemine devam edilmiş.”
İddianamenin devamında her şüpheli açısında görüntü dökümü yapılarak, her şüpheli açısından görüntü dökümünün devamında polislerce yapılan ikazlara rağmen dağılmadıkları aktarıldı.
Haziran ayında hazırlanan iddianamenin kabulüyle Ankara 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 26 kişi hakkında dava açıldı.
Davanın ilk duruşması yarın (15 Aralık) görülecek.
