Hedef gösterilen Sendika.Org’un emekçilerinden Tankut Serttaş, kendilerine yönelik saldırılar karşısında hukuki mücadele başlatacaklarını duyurdu. İlk adımı 6 Mart Çarşamba günü DİSK Basın-İş Genel Merkezi’nde yapacakları basın toplantısıyla atacaklarını kaydeden Serttaş, başta gazeteciler olmak üzere kamuoyuna dayanışma çağrısı yaptı
Pınar Gayıp
Yirmi üç yıllık yayın hayatı boyunca 62 kez erişime engellenen Sendika.Org bu kez de yıllar önce yaptığı bir Charlie Hebdo haberi nedeniyle hedef alındı. İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Akit ve HÜDA-Par Genel Sekreteri Şahzade Demir Sendika.Org’u ve dayanışma içinde olan Basın-İş’i hedef gösterdi.
Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’ya İslam dininin peygamberine hakaret ettiği gerekçesiyle başlatılan nefret kampanyası sonrası 7 Ocak 2015’te derginin Paris’teki ofisine bir saldırı düzenlenmiş ve 12 kişi yaşamını yitirmişti. Saldırı sonrası derginin kapağında “Her şey affedildi” üst başlığı ile gözü yaşlı eline “Ben Charlie’yim” yazılı bir döviz bulunan Hz. Muhammed resmedilmişti. S
endika.Org ve birçok basın yayın organı bu kapagı haberleştirmiş, Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği 27 Şubat 2015’te yayımlanan haberler hakkında erişim engeli kararı aldırmıştı. Söz konusu yayın organları bu kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşımış, 27 Şubat 2024 tarihinde AYM sansürleri “ifade özgürlüğünün ihlali” olarak değerlendirmiş ve erişim engelleri kaldırılmştı.
Yeni Akit haber yaptı, HÜDA-Par Meclis’i ‘göreve’ çağırdı
Sendika.Org’u bu kararı haberleştirmiş ve aynı gün Yeni Akit “Sendika.Org’tan büyük namussuzluk” haberini manşetine taşıdı. 1 Mart’ta ise HÜDA-Par Genel Sekreteri Şehzade Demir, Meclis’te yaptığı konuşmada “Manevi değerlerimiz hâlâ korumasız” diyerek Sendika.Org haberine getirilen erişim engelinin kaldırılmasını örnek gösterdi. İnançlara ve manevi değerlere hakaret olduğu iddiasıyla Meclis’i derhal harekete geçmeye çağırdı. Demir, aynı konuşmada Sendika.Org’la dayanışma içinde olan Basın-İş’i de saygısızlıkla itham etti.
Sendika.Org editörlerinden Tankut Serttaş maruz kaldıkları saldırıları ve nasıl karşılık vereceklerini MLSA’ya aktardı. Erişim engelinin getirildiği söz konusu haberi birçok basın yayın organının yaptığını hatırlatan Serttaş, “Yani sansürlenen sadece biz de değildik. Erişim engeli getirilen yayınlar ise kararı Anayasa Mahkemesine taşıdı. AYM, ‘ifade özgürlüğü’ kararı verince yerel mahkeme de erişim engeli kararını kaldırdı” dedi. Anayasa Mahkemesi (AYM), 27 Şubat 2024 tarihinde internet erişim engellerine yönelik toplu olarak ihlal kararı verdi. Sendika.Org’un haberi de bu karar dahilindeki bavşurular arasında bulunuyordu.
Sendika.Org yayın kurulu üyelerinin isimleri sosyal medyada paylaşıldı
Kararın haberleştirilmesinin ardından Yeni Akit ve HÜDA-Par tarafından Sendika.Org’un hedef alındığını, Yeni Akit gazetesinin yayın kurulu üyelerinin isimlerini yayımlayarak linç kampayası başlattığını anımsatan Serttaş, “Son dönemde iktidarın söylemleriyle ve cezasızlık politikalarıyla yaratılan politik atmosfer, provokasyonların yayılmasına da zemin hazırladı. Bu atmosferin İslamcı karakterinin baskınlığı da aşikar zaten. ‘Şeriat savunusu’ normalleştirildiği, laikliğin tüm kavranış biçimlerinin marjinalleştirilmeye çalışıldığı bir zemin inşa edilmek isteniyor” diye konuştu.
Saldırıların boyutunun artmayacağını kimse söyleyemez
Hedef gösterilen gazetecilerin darp edildiğini, sosyal medyadaki linç kampanyalarının tutuklamayla sonuçlandığını vurgulayan Serttaş, “Üstelik bu saldırıların boyutunun artmayacağını da kimse söyleyemez. Sendika.Org olarak provokatif hesaplarla başlayan bu hedef gösterilme furyasının da bundan bağımsız olmadığını düşünüyoruz. Yayın ve danışma kurulu üyelerimiz isim isim yayımlandı. Hedef gösterilmemiz karşısında destek veren DİSK Basın-İş de hedef gösterildi. Hatta Basın Konseyi bile hedefe kondu” dedi.
Bu tür saldırıların nefret haberciliği ve hedef göstermesiyle bilinen Yeni Akit’te çıkmasının “Akit işte”, denip denip normalleştirilemeyeceğini söyleyen Serttaş: “Zaten ülkedeki politik iklim de buna izin vermiyor. Normalleştirdiğimiz her tehdit, kendi etkisini, potansiyelini hatırlatarak karşımıza dikiliyor” uyarsında bulundu.
Bu tür hedef göstermelerin sadece Sendika.Org’u hedef almadığının altını çizen Serttaş: “Yalnızca belli kişilere ya da yayın organlarına yönelik değil, bütün muhaliflere, laikliği savunanlara, ifade özgürlüğünü savunanlara yönelik bir tehdit var ortada” dedi.
“Hukuki süreç başlatacağız”
Yayına başladığımız 2001 yılından itibaren maruz kaldıkları tehditlerin, polis baskınlarının ve gözaltıların, davaların, hapis ve para cezalarının, erişim engellerinin sayısını unuttuklarını dile getiren Serttaş, şöyle devam etti: “Ama bu tehditlerle, saldırılarla baş ederken iki yerden güç aldık. Birincisi sesi olmaya çalıştığımız toplumsal muhalefetten, emek hareketinden ve her türlü direniş hareketinden aldığımız güç, ikincisi de basın ve ifade özgürlüğü mücadelesinde birlikte yürüdüğümüz meslektaşlarımızdan aldığımız güç. Biz de gücümüz el verdiğince bu dayanışmaya katkı sunmaya çalıştık. Bundan sonrası için de başka bir alternatif yol görünmüyor.” Bu tehdidin ardından gerekli hukuki süreçleri başlatacaklarını dile getiren Serttaş’ın çağrısı şu yönde: “Benzer hareketlerin tekrarlanmaması adına da ilk adım olarak 6 Mart Çarşamba günü DİSK Basın-İş Genel Merkezi’nde gazetecilerle birlikte bir basın toplantısı düzenleyeceğiz. Bu tehditler karşısında direnirken de yalnız olmadığımızı biliyoruz. Bu tehditleri, saldırıları birlikte bertaraf edeceğiz, engelleri birlikte aşacağız.”
