Haberler

Tahliye edilen gazeteci Diren Keser: Cezaevleri gazetecilerin ikinci evi haline geldi

Tahliye edilen gazeteci Diren Keser: Cezaevleri gazetecilerin ikinci evi haline geldi

Sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle aldığı cezanın kesinleşmesi üzerine Mersin’de 27 Şubat’ta gözaltına alınıp cezaevine konduktan beş ay sonra tahliye edilen PİRHA Muhabiri Diren Keser, “Hakikat er ya da geç bu coğrafyada, Mezopotamya’da, Ortadoğu’da dünyada açığa çıkacaktır. Biz de barış gazeteciliği yapmaya devam edeceğiz” dedi.

AZİZ ORUÇ

Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla hapis cezası alan gazeteci Diren Keser hakkında verilen kararın kesinleşmesi üzerine, Keser 27 Şubat 2024’te evinden gözaltına alınarak, Mersin Tarsus Cezaevi’ne kondu. PİRHA Muhabiri Keser, beş ay boyunca kaldığı Mersin Tarsus Cezaevi’nden 1 Ağustos’ta tahliye oldu. Cezaevinden çıkan Keser, yaşananlara ilişkin Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’ne (MLSA) konuştu. 

“Gazetecilerin cezaevinde olma meselesi bugüne ait bir mesele değildir” diyen Keser, hakikatten, ataletten, eşitlikten, doğruların halk tarafından bilinmesinden korkan bir iktidar gerçekliğinin olduğunu söyledi. Bu iktidar gerçekliğinin bütün dünyada aynı şeyi, aynı refleksi ortaya koyduğunu anlatan Keser, “O da gazeteciyi susturmak, işlevsiz hale getirmek, bastırmak, mümkünse gerçek haberlerin ortaya çıkmasını engellemektir. Günümüz dünyasında da özellikli bu erişim engeli üzerinden yürütülmeye çalışıyorlar. Aynı zamanda gazetecileri gözaltına alarak, tutuklayarak, cezaevine koyarak yapmaya çalışıyorlar. Bir bütün olarak gazetecinin refleksi gerçeği, doğruyu hakikati ortaya koymaktır. Gazetecilik, bunun için var olmuştur, bunun için doğmuştur. Gazeteciliğin ortaya çıktığı ilk günden bu yana geçen sürede insanlıkla, toplumla, hakikatle kadınla, çocukla, gençle, barış ve adaletle doğrudan paralel bir ilişkisi var” dedi.

‘Gazeteciler ağır bedeller ödüyor’

Keser devamında şunları söyledi: “Hakikatin içinde koşan gazetecilerin ortaya koyduğu mücadele de bu paralelde ortaya çıkıyor. Evet bir bedel ödeniyor, bedel ödüyoruz. Öyle görüyor bu ne ilk ne de son olacak. Umut ediyorum ki son olacak. Ama günümüzdeki gerçeklik öyle görünmüyor. Bunlardan dolayı cezaevleri gazetecilerin ikinci evi haline getirilmiştir. Gazeteciler için bu tehlike her an söz konusudur. Elbette bunlara karşı hakikati savunmak, hakikatin peşinde koşmak dün olduğu gibi bugün de gazetecilerin boyun borcu. Toplumun doğruyu bilmesi için biz gazetecilerin temel görevidir. Ne olursa olsun bunu yapmaya devam edeceğiz. Nasıl bir süreç yürütülürse yürütülsün elbette ki hakikat mücadelesi her zaman sürecek. Hakikatin peşinde koşanlar bu mücadeleyi sürdürecektir.”

diren-keser.jpg

‘Hakikat er ya da geç açığa çıkacak’

“Cezaevinde kaldığım süre içerisinde cezaevinde özellikle hasta tutuklu gerçekliğiyle bir kez daha yüzleştim” diyen Keser, birçok cezaevinde yüzlerce hasta tutuklunun bulunduğunu söyledi. Bu tutukluların ‘Cezaevinde kalamaz’ raporları olmasına rağmen hasta tutuklular tahliye edilmediğini ifade eden Keser, “Ya son günlerini dışarda geçiriyorlar ya da cezaevlerinde tabutları çıkıyor. Hasta tutuklu gerçekliğini daha fazla dile getirmek ve daha fazla çaba sarf etmek biz gazetecilerin temel görevi olmalı. Yaşanan hak ihlallere karşı biz gazetecilere daha büyük sorumluluklar düşüyor. Hakikat er ya da geç bu coğrafyada, Mezopotamya’da, Ortadoğu’da dünyada açığa çıkacaktır. Biz de barış gazeteciliği yapmaya devam edeceğiz” diye ifade etti. 

Ne olmuştu?

PİRHA Muhabiri Diren Keser hakkında 2015 yılında sosyal medya platformu Facebook’taki haber paylaşımları gerekçe gösterilerek, 2017 yılında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Mersin 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Aynı yıl Keser’e, 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezası verildi. 2019 yılında yaklaşık 4 ay cezaevinde kalan Keser, cezaevinden tahliye edilmiş ancak Yargıtay’ın 2 Şubat 2024 yılında cezayı tekrardan onamasının ardından 27 Şubat’ta tekrar gözaltına alınarak Tarsus Cezaevi’ne gönderilmişti. Keser o dönemde KHK ile kapatılan TV 10’da “Hak Yolu” ve “Akdeniz’in Güncesi” programlarını hazırlayıp sunuyordu.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.