AZİZ ORUÇ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla altı ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan gazeteci Mehmet Şah Oruç, “Tüm gazeteci arkadaşlarımız özgür olup, yazmaya devam edene kadar biz de yazmayı, haber yapmayı sürdüreceğiz” dedi.
25 Nisan’da gözaltına alınıp, 27 Nisan’da tutuklanan gazeteci Mehmet Şah Oruç, 31 Ekim’de Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmada tahliye edildi.
Cezaevinden çıktıktan sonra ilk olarak Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’ne (MLSA) konuşan Oruç, tutuklanma sürecini, cezaevinde yaşadıklarını, gazetecilere yönelik baskıları ve cezaevinden çıktıktan sonra yaşadıklarını paylaştı.
Türkiye’de 14 Mayıs genel seçimlere 20 gün kala gazeteciler Abdurrahman Gök ve Beritan Canözer ile birlikte gözaltına alındığını hatırlatan Oruç, “Operasyon toplumda sesi çıkmayanların, ötekileştirilenlerin, hak ihlallerini ortaya çıkaran gazetecilere dönük yapılan bir susturma operasyonuydu”, dedi.
Bu yöntemle toplumunun sesinin kısılması ve seçim öncesi ortaya çıkacak hak ihlallerinin üstünü örtülmesinin amaçlındığı söyleyen Oruç, istenilen sonucun alınmadığını söyledi: “Çünkü her şeye rağmen geride kalan gazeteci arkadaşlarımız yazmayı sürdürdü.”
Yaklaşık 15 polisin sabaha karşı kaldığı evi bastığını anlatan Oruç, polisin telefonuna zorla el koymak istediğini belirtti.
Oruç, “Telefonumu kapalı bir şekilde vereceğimi, herhangi bir şifremi de vermeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine aramızda kısa süreli bir tartışma çıktı. Böylesi bir haklarının olmadığını belirtip, telefonu kapattıktan sonra teslim ettim. Daha sonra kelepçelenerek gözaltına alınıp, Diyarbakır'a götürüldüm. Sulh Ceza Mahkemesi'nde tutuklanarak cezaevine götürüldüm” dedi.
Gazeteciler için dayanışma çağrısı
2012’den beri aktif olarak gazetecilik yaptığını ve Türkiye’nin birçok bölgesinde çalıştığını anlatan Oruç, yaşam, sağlık, kadın, politika, ekoloji, yargı gibi alanlarda binlerce haber yaptı.
Gazetecilerin, gazeteci meslek örgütlerin gazetecilerle daha fazla dayanışması gerektiğini söyleyen Oruç, kendisi hakkında hazırlanan iddianamemde yaptığı 35 haberin suçlama konusu yapıldığının altını çizdi.
“Şahsımızda gazetecilik yargılanıyor, bir kez daha söylüyoruz gazetecilik suç değildir, gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Cezaevindeki tutuklu gazeteci arkadaşlarımızla daha fazla dayanışma içerisinde olmalıyız.”
Oruç gazeteciler Abdurrahman Gök, Dicle Müftüoğlu, Sedat Yılmaz’ın hala cezaevinde olduğunu hatrılattı: “Tüm gazeteci arkadaşlarımız özgür olup, yazmaya devam edene kadar biz de yazmayı, haber yapmayı sürdüreceğiz.”
Gazeteci ayrıca, “90'lı yıllarda bölgede yaşanan katliamlar, baskı, işkence, zulmü kamuoyuna ulaştıran Kürt gazeteciler katlediliyordu, bugün ise Kürt gazeteciler belki katledilmiyor ama her türlü baskı ve işkenceye maruz bırakılıyor” dedi.
Cezaevinde hak ihlalleri
Haber takibi sırasında daha önce de birçok kez gözaltına alınıp, serbest bırakıldığını dile getiren Oruç bunun ilk cezaevi deneyim olduğunu söyledi.
“Daha önce cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin haber yapıyorduk, bu kez bire bir bu ihlallere bizler maruz kaldık” diyen Oruç, cezaevinde kendisine gönderilen kitapların iki aylık bir gecikmeden sonra iletildiğini ve mektupların bazen hiç iletilmediğini söyledi.
Oruç, ayrıca cezaevi koşulları yüzünden sıvı kaybı nedeniyle dört defa hastaneye kaldırıldığını anlattı. Gazeteci, ağır hasta tutuklulara yaşatılanlar ise tam bir işkence olduğunu söyledi. Hem sağlık çalışanları hem de tutukluları götüren askerlerin yaklaşımlarının son derece kötü olduğunu anlatan gazeteci, hastaneye götürülme sırasında hakarete maruz kalanlar ve tedavi olmadan tekrardan cezaevine dönmek zorunda kalanlar olduğunu anlattı.
Oruç’un tutuklanması
Gazeteci Mehmet Şah Oruç, Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 216 kişiye yönelik operasyon çerçevesinde Nisan ayında gözaltına alınıp, daha sonrasında örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklandı.
Soruşturmada şüphelilerin dosyaları ayrıldı.
Gazeteci Mehmet Şah Oruç hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Haziran ayında Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararıyla Bitlis'e gönderildi.
Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 31 Ekim’de görülen davanın ikinci duruşmasında Oruç tahliye edildi.
