Tayip Temel ve Pero Dündar'ın da yargılandığı dava Nisan'a ertelendi
Diyarbakır – KCK Ana Davada 18 yıl hapis cezasına çarptırılan ve cezası geçtiğimiz yıl Yargıtay tarafından bozulan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı, Van milletvekili ve gazeteci Tayip Temel ve HDP Mardin milletvekili Pero Dündar’ın da aralarında bulunduğu 38 kişinin “örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın altıncı duruşması 23 Aralık’ta Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar vererek davayı 5 Nisan 2022 tarihine erteledi.
Diyarbakır’da görülen KCK Ana Davası kapsamında “KCK Basın Komitesi” içerisinde yer aldığı gerekçesiyle 2017 yılında “örgüt kurmak ve yönetmek” iddiasıyla 18 yıl hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından bozulan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı, Van milletvekili ve gazeteci Tayip Temel ile aynı davada “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla dokuz yıl hapis cezası alan HDP Milletvekili Pero Dündar’ın da aralarında bulunduğu 38 sanığın yeniden yargılandığı davanın altıncı duruşması bugün görüldü. Duruşmaya HDP Milletvekili Pero Dündar, Ali Oruç ve sanık avukatları katıldı. Mahkemenin iş yoğunluğu nedeniyle yarım saat gecikme ile başlayan duruşmayı gazeteciler ile birikte polisler de izleyiciler için ayrılan kısımdan izledi.
HDP Milletvekili Pero Dündar, tercüman aracılığıyla Kürtçe savunma yaptı. Dündar savunmasında daha önce yaptığı savunmaları tekrar ettiğini belirterek “KCK davası başladığı ilk andan beri bu davanın Kürt siyasetine yönelik bir kumpas davası olduğunu söyledik. Cumhurbaşkanlığı sitesinde yayınlanan bir yazıda bile bu davaların bir kumpas olduğu ve FETÖ tarafından yapıldığı belirtildi. Bu davadaki suçlamaların çoğunluğu gizli tanık ifadelerine dayanıyor. Yargıtayın bozma kararı doğru ve yerinde bir karardır. Bu kararla, bana örgüt üyesi olmak suçundan ceza verilemez. Bu davada haksız ve hukuksuz beş yıl boyunca cezaevinde kaldığımızı en başından beri söyledik. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
Diğer sanık Ali Oruç ise Kürtçe yaptığı savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek kendisi hakkında ifade veren tanığı tanımadığını ve tanığın yalan söylediğini aktardı. Tercüman’ın Oruç’un Kürtçe yaptığı savunmayı mahkemeye heyetine Kürtçe olarak aktarması salonda gülüşmelere neden oldu.
Daha sonra söz alan sanık avukatları, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini talep etti. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar vererek davayı erteledi.