EYLEM SONBAHAR
Yaptıkları haberler nedeniyle "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanıp 24 gün sonra tahliye edilen gazeteciler Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ve savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği Erdoğan Alayumat hakkındaki davanın görülmesine başlandı. Mahkeme, gazeteciler hakkındaki adli kontrol tedbirlerini kaldırdı.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ve gazeteci Erdoğan Alayumat'ın "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Gazeteciler Esra Solin Dal ve Erdoğan Alayumat'ın hazır bulunduğu duruşmaya gazeteci Mehmet Aslan, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonundan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, MLSA Hukuk Birimi’nden avukat Emine Özhasar ile avukatlar Habat Demircan, Şükrü Alpsoy, Çağla Leyla Kaya ve Ayşe Özdemir de duruşmada hazır bulundu.
'Haberler gazetecilik faaliyetleri kapsamındadır'
Savunmasına başlayan gazeteci Mehmet Aslan, "Soruşturma aşamasında belirtmiştik, ek olarak çok bir şey söylemeye gerek yok. Dosyanın mesleki faaliyetlerden oluştuğu ortadadır. Dosyada benimle ilgili 41 haber suçlama konusu yapıldı. Bu haberler ya belgelerle ya da görüş alarak yapılmış. Kolluk görevlileri ise Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit haberlerini suçlama konusu yapmış. Özgür basın çalışanları olarak kimseden talimat almadan istediğimiz konuyu haberleştiriyoruz. Tamamıyla gazetecilik faaliyeti çerçevesinde kalan haberler nedeniyle suçlanıyoruz" diye konuştu.
Avukat Şevin Kaya, gazeteci Mehmet Aslan hakkında Ankara'dan çıkış yasağı olduğu için İstanbul'daki duruşmaya katılamadığını belirtti ve adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep etti.
'65 haberim suç gibi gösterilmiş'
Kadın cinayetleri konusunda yapmak istediği haberler için kadın örgütlerini aradığını ve bu telefon görüşmelerinin ise delil olarak kendisine gösterildiğini ifade eden gazeteci Esra Solin Dal, "Bu gazeteci olarak bende umutsuzluk yaratan bir durum, 65 tane haberim suç olarak gösterilmiş. Sosyal medya paylaşımları zaten bana ait değildir" diye konuştu.
Dal'ın avukatı Şükrü Alpsoy da gazetecilerin yaptığı tecrit haberlerine değinerek şöyle konuştu: "Bu tecrit sözde tecrit değildir. Gazeteciler bu konuda haber yapmakta özgürdür. Bu ülkede Kürt sorununun en temel aktörü olan Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit var ve haber yapılmazsa asıl sorun buradadır."
'Tecride ilişkin yaptığım haberler kendi yorumlarım değil'
Tecrit konusunda haber yaptığını ifade eden gazeteci Erdoğan Alayumat, tecridin tanımını yapmak istedi. Mahkeme başkanı ise "Oralara girme" dedi. Alayumat, "Ben sadece Abdullah Öcalan ile ilgili haberler yapmadım. Birçok haber yaptım ve bunları mahkemeye sunmak istiyorum. Gazeteci Mehmet Ali Birand, Abdullah Öcalan ile görüştü sonra Türkiye'ye döndü. Haber yayınlandı, Birand tutuklanmadı" dedi.
Kendisinin yapmadığı haberlerin de iddianameye konulduğunu söyleyerek konuşmasına devam eden Alayumat, "Öcalan ile ilgili yakın tarihlerde haberler yapılmış. Tecride ilişkin yaptığım haberler kendi yorumlarım değil, Öcalan'ın ailesi, avukatları ve siyasetçilerden aldığım görüşlerden ibarettir. Bu haberlerin hiçbiri suç değildir. Gazetecilik suç değildir, mesleğimiz kriminalize edilemez" dedi.
'Suç delili yok ama suç unsuru vardır deniliyor'
Gazeteci Erdoğan Alayumat'ın avukatı Emine Özhasar, müvekkilinin ömrünün yarısını gazetecilik mesleğine adadığını söyleyerek savunmasına başladı. Özhasar, "Suç delili dosyaya konulmamış ama suç unsuru vardır denilmiş. Dosyada sadece haber takibi için yaptığı telefon görüşmeleri de bir suçmuş gibi gösterilmiş. Bu kadar boş ve dosyayı ilgilendirmeyen konular dahil edilmiş. Müvekkil, kadın haberleri, çevre haberleri yapıyor ama sanki sadece İmralı, tecrit haberleri yapıyor gibi bu konudaki haberler konulmuş. Bu haberlerin hepsi basın özgürlüğü kapsamındadır" diye belirtti.
AYM'nin iptal ettiği polise verilen "sanal devriye" yetkisi ile dosyada delil üretildiğini de ifade eden Özhasar, müvekkili hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep etti.
'Sadece Öcalan haberlerinin konulması algı oluşturmak için'
Müvekkili Alayumat'ın beş yıl içerisinde çok sayıda ve birçok konuda haber yaptığını söyleyen avukat Veysel Ok, "Polisin bu haberleri koymayıp sadece Öcalan ile ilgili haberleri koyması algı oluşturmak içindir. Abdullah Öcalan'ın haber değeri yok mu diye de sormak gerekir. Zaten bu konuda haber yapılması da suç değildir" diye konuştu. Gazetecilerin telefon kayıtlarının dosyaya konulamacağını belirten avukat Ok, bu kayıtların dosyadan çıkarılmasını istedi.
Gazeteciler Erdoğan Alayumat ve Mehmet Aslan hakkında açık soruşturma olduğunu söyleyen mahkeme başkanı bu soruşturmaların akıbetinin sorulması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına karar verdi. Savunmalarının alınmış olması nedeniyle gazeteciler hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına da karar veren mahkeme, duruşmayı 11 Şubat 2025 tarihine ertelendi.
Dava hakkında
İstanbul merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 23 Nisan’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ve gazeteci Erdoğan Alayumat üç gün boyunca gözaltında tutulmuştu. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen gazeteciler "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanmıştı. Üç gazeteci 21 Mayıs 2024 tarihinde de tahliye edilmişti.