Duruşma Haberleri

Xwebûn gazetesi yazarı Mehmet Şahin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası

Xwebûn gazetesi yazarı Mehmet Şahin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
Diyarbakır – Xwebûn gazetesi yazarı, Kürtçe dilbilimci Mehmet Şahin’in bugün yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, “silahlı terör örgütü üyesi olma” suçunu işlediğinin sabit olduğuna kanaat getirdiği Şahin’i 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ayrıca, Şahin hakkında yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi. Şahin’in avukatı, kararı istinaf mahkemesine taşıyacak. Kürtçe yayın yapan Xwebûn gazetesi yazarı ve Kürt dilbilimci Mehmet Şahin hakkında 2010-2013 yılları arasında Demokratik Toplum Kongresinin (DTK) iki toplantısında yaptığı konuşmalar, katıldığı basın açıklamaları ve haber kaynakları ile yaptığı görüşmeler gerekçe gösterilerek, “örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla açılan davanın 12. ve karar duruşması bugün görüldü. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Şahin ve avukatı Resul Temur katıldı. Mahkemedeki iş yoğunluğu nedeniyle yaklaşık iki buçuk saatlik gecikmeyle başlayan duruşmada ilk olarak söz alan iddia makamı, yazar Şahin’in “silahlı örgüt üyesi olmak” suçundan cezalandırılması yönünde mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti.

‘Devlet tarafından muhatap alınan bir sivil toplum örgütünün davetine katıldım’

İddia makamının ardından mütalaaya karşı savunma yapmak için yazar Şahin söz aldı. Şahin, DTK üyesi olmadığını, 675 sayılı KHK ile 22 yıldır yaptığı öğretmenlik mesleğinden ihraç edilerek sosyal güvencesinin elinden alındığını ve sosyal ölüme terk edildiğini hatırlattı. Şahin, OHAL Komisyonun ihraç kararına yaptığı itirazı reddetmesi üzerine başvurduğu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının kendisi hakkında herhangi bir soruşturma olmadığına dair yazı verdikten kısa bir süre sonra kendisi hakkında DTK soruşturması açıldığını öğrendiğini söyledi. DTK delegesi veya daimi meclis üyesi olmadığını belirten Şahin,  DTK’nin daveti üzerine 2010-2012 yılları arasında yönetim kurulu üyesi olduğu Kürdi-Der adına iki DTK toplantısına katıldığı belirtti. DTK’nin dönemin AKP hükümeti yetkilileri, devlet yöneticileri tarafından muhatap alınan bir sivil toplum örgütü olduğunu hatırlatan Şahin, DTK’yi bir sivil toplum örgütü olarak gördükleri için davetlerine katıldığını dile getirdi. Tek kelime Kürtçe bilmeden ilkokula başlamasının kendisinde bir çocukluk travması olarak kaldığını söyleyen Şahin, bu nedenle ana dilin insanlar için ne kadar önemli olduğu bildiğini ve davet edildiği DTK toplantılarındaki konuşmalarında da sadece dil ve anadil konusundaki fikirlerini dile getirdiğini söyledi. Mahkeme başkanı, süre kısıtlaması uyarısında bulunarak Şahin’in savunmasını bitirmesini istemesi üzerine Şahin, savunmasına son söz için verilen kısımda devam edeceğini belirterek savunmasını sonlandırdı.

Av. Temur: Hukukun öngörülebilirlik hususu yerle yeksan olacak 

Esas hakkındaki mütalaya katılmadıklarını belirten Avukat Resul Temur ise DTK davalarının bir suç soruşturması değil, istihbari çalışma olduğunu belirterek, bu soruşturma kapsamında müvekkili hakkında alınmış herhangi bir karar olmadığını söyledi. Delillerin hukuka aykırı bir şekilde toplandığı için verilecek hükme esas alınmaması gerektiğini vurgulayan Temur, müvekkilinin Kürdi-Der isimli derneği temsilen DTK’ye gitmiş olmasının örgüt üyeliği suçlamasının yasal unsurlarını oluşturmadığına işaret etti. İstinaf mahkemesinin benzer davalarda verilen hükümleri bozduğunu ifade eden Temur, AİHM Büyük Dairenin Demirtaş v. Türkiye kararında yasal bir organizasyon olan DTK’nin toplantılarına katılmanın cezalandırılmayacağına ilişkin hükmünü hatırlattı. Temur, TBMM tarafından davet edilen, faaliyetlerini yürüttüğü dönemde önünde herhangi bir yasal engel bulunmayan, kamu kurum ve kuruluşları tarafından herhangi bir kısıtlamaya maruz bırakılmayan yasal bir organizasyona dahil olmanın günümüzde cezalandırılma gerekçesi yapılmasının hukuktaki öngörülebilirlik hususunu yerle yeksan edeceğini savundu. Müvekkilinin üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirten Temur, müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.

Şahin: Sivil toplum örgütlerini illegal ilan etmek topluma yapılacak en büyük kötülüktür

Ardından söz sözü sorulan Mehmet Şahin, DTK’nin legal bir sivil toplum kuruluşu olması ve devletin müsaade etmesi nedeniyle davetlerine katıldığını belirtti: “Buna benzer davalar, yasal zeminde devlet yetkililerinin ve kurumlarının izni ile açılan bütün sivil toplum örgütlerine vatandaşların şüphe ile yaklaşmasına ve sivil toplum örgütlerinden uzaklaşmasına yol açacaktır. Oysa, giysilerimiz nasıl bizi yağan yağmurdan koruyorsa sivil toplum örgütleri de toplumu iktidarların keyfi, hukuksuz ve anti demokratik uygulamalarından korur. Sivil toplumu olmayan toplumlar, yağmurda çıplak kalan insan gibidir. Sivil toplum örgütlerini illegal ilan etmek, toplumu sivil toplum örgütlerinden uzaklaştırıp mahrum bırakmak topluma yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olur.” DTK üyesi veya çalışanı olmadığını vurgulayan Şahin, hukuk dışı, şiddet içerikli hiçbir eylem ve etkinliğe katılmadığını söyledi. Şahin,  “Hukuk uyur ama asla ölmez. Evet, hukukun asla ölmeyeceğini burada da görmek istiyorum. Aynı zaman da bugün burada hukukun uyumadığını, adaletin tecelli ettiğini de görmek istiyorum ve sizden beraatimi talep ediyorum” diyerek savunmasını sonlandırdı. Mahkeme, verdiğin kısa bir aranın ardından kararını açıkladı. Mahkeme, yazar Mehmet Şahin’in üzerine atılı “silahlı terör örgütü üyesi olma” suçunu işlediğinin sabit olduğunu ileri sürerek 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, Şahin hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vererek, Şahin’in yurt dışına çıkması halinde hakkında tutuklama kararı verileceğine ilişkin hüküm kurdu. Duruşma sonrasında MLSA’ya konuşan avukat Resul Temur, hukuka aykırı olduğunu belirttiği kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını söyledi.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.