Haberler

Yargıtay: DTK toplantılarına katılmak ve görüşlerini açıklamak suç değil

Yargıtay: DTK toplantılarına katılmak ve görüşlerini açıklamak suç değil

DENİZ TEKİN

Yargıtay, sendikal faaliyetler kapsamında katıldığı basın açıklaması ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetleri nedeniyle Hülya Alökmen ve akademisyen İrfan Açıkgöz’e verilen hapis cezasını hukuka aykırı bularak bozdu.  Yargıtay, DTK’nin düzenlediği toplantı ve çalıştaylara katılmak, düşünce ve görüşlerini açıklamak, şiddet içermeyen toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmaktan ibaret eylemlerin “örgüt üyeliği” suçlaması için yeterli olmadığına hükmetti.

Yargıtay aralarında gazeteci, hak savunucusu, akademisyen, sendikacı, avukat, doktor, belediye başkanı, milletvekillerinin de bulunduğu yüzlerce kişiyi ilgilendiren emsal bir karar daha verdi. Yargıtay, 2007 yılından bu yana faaliyet yürüten DTK toplantılarına katıldıkları gerekçesiyle Şah İsmail Bedirhanoğlu ve eşi eczacı Filiz Bedirhanoğlu’na verilen cezayı bozmuştu. Yerel mahkemenin, bu karara direnmesi nedeniyle dava Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gitmişti. 

Yargıtay: Sempati duymak örgüt üyeliği suçu için yeterli değil

Yargıtay 3. Ceza Dairesi,  2019 yılında Selçuk Mızraklı ile birlikte Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanlığına seçilen ancak KHK ile ihraç edildiği için mazbatası verilmeyen Hülya Alökmen’e “örgüt üyesi olmak” suçundan verilen cezasını esastan bozdu. Yargıtay’ın 12 Aralık 2023’te oy birliğiyle aldığı bozma ilamında, silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için kural olarak örgütle organik bağ kurulması ve süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerde bulunulması gerektiğini belirtildi. Yargıtay, örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemlerin “örgüt üyeliği” için yeterli olmadığına işaret etti.

DTK’nin örgüt yönetiminin bilgisi ve talimatları doğrultusunda oluşturulduğundan “kuşku” bulunmadığını savunan Yargıtay, “Bu yapılanma içerisinde yer alarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden örgütsel faaliyetleri icra edenlerin örgüt üyesi olarak cezalandırılacaklarında tereddüt etmemek gerekir” yorumunu yaptı. Yargıtay kararın devamında ise örgüt ile bağlantılarını gösteren veya ilişkilerini belirleyen delil bulunmayan sanıkların çözüm süreci dönemi olan 2011-2013 yılları arasında DTK toplantılarına içeriği suç teşkil etmeyen konuşmalardan ibaret olan eylemleri nedeniyle “örgüt üyesi” olarak kabul edilmelerinin imkânı bulunmadığına işaret etti.

‘DTK toplantılarına konuşmacı olarak katılmak, suç olmayan düşünceleri ifade etmek suç değil’

Hülya Alökmen’e “örgüt üyesi olmak” suçundan verilen hüküm yönünden değerlendirme yapan Yargıtay şu değerlendirme ve tespitlerde bulundu, “HDP Diyarbakır İl Eş başkanı olduğu anlaşılan sanığın, DTK bünyesinde il delegesi ve Sağlık Komisyonu içerisinde görev almak sureti ile 2012-2013 yıllarında yapılan toplantılarda, çeşitli komisyonlarda bulunup, çalıştay veya konferansların düzenlenmesinde rol alıp, konuşmacı veya moderatör olarak içeriği suç teşkil etmeyen bir kısım düşünce ve tasavvurlarını açıklamak ve şiddet içermeyen toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmaktan ibaret eylemlerinin, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmak sureti ile örgüt üyesi olduğunu göstermek için yeterli olmadığı.” Yargıtay aynı dosyada yargılana KHK ile ihraç edilen barış imzacısı akademisyen İrfan Açıkgöz’e verilen ceza yönünden aynı değerlendirmeyi yaptı.

Yargıtay, Alökmen ve Açıkgöz hakkında başka mahkemeler ve savcılıklarda açık olan dava ve soruşturma dosyalarını da bozma gereklerinin biri olarak gösterdi.

Dava Hakkında?

Davanın iddianamesinde “örgüt üyesi olmak” suçlanan Hülyan Alökmen, 2012'de Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı olduğu dönemde, sendikanın düzenlediği eylem ve etkinliklere katılmak ve DTK delgesi olmak, akademisyen İrfan Açıkgöz ise DTK toplantıları ve çalıştaylarına katılmak, konuşmalar yapmak, Daimi Meclis üyesi olmak ile suçlandı. Yargılamayı 14 Nisan 2021’de tamamlayan Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Alökmen’e 10 yıl 6 ay, Açıkgöz’e ise 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.  Alökmen ve Açıkgöz’ün istinaf taleplerini inceleyen Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza dairesi, yerel mahkemenin 10 yıl 6 ay hapis cezası hükmüne kaldırarak, Alökmen’in cezasını 7 yıl 6 ay hapis cezasına düşürdü. Avukatları, eksik delil, inceleme sonucunda verildiği söylediği bu kararın yasaya ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz etmişti. 

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.