CANAN COŞKUN
Bazı özel hastanelerin yeni doğan bakım ünitelerini usulsüz şekilde işleten, rüşvet ve evrakta sahtecilik yöntemleriyle haksız kazanç sağlayan doktor ve sağlık çalışanlarından oluşan “Yenidoğan çetesi” soruşturmasını yürüten savcıyla ilgili bir iddiayı gündeme taşıyan avukat ve gazetecilere “dezenformasyon” davası açıldı. Üç gazeteci ve bir X kullanıcısının 4,5 yıla kadar hapsi istenirken, avukatın ise iki suçlamadan toplamda 6 yıl 8 aya kadar hapsi isteniyor.
Soruşturmanın sebebi savcının el çektirildiği iddiası
Avukat ve gazetecilere yönelik “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla başlatılan soruşturmanın sebebi kamuoyunda bilinen ismiyle “Yenidoğan çetesi” soruşturmasını yürüten savcı Yavuz Engin’in soruşturmadan el çektirildiği iddiası. Bu iddiayı avukat İrem Çiçek, 1 Kasım 2024 tarihinde kişisel X hesabından duyurdu. Avukat Çiçek’in duyurduğu iddiayı Halk TV ve Gazete Pencere’nin de aralarında bulunduğu basın kuruluşları da haber yaptı.
Savcı Yavuz Engin hakkındaki bu iddianın sosyal medya aracılığıyla yayılması üzerine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç aynı gün kişisel X hesabından açıklama yayınlayıp iddiaları yalanladı. Bakan Tunç, savcının görevine devam ettiğini, savcının makamında tehdit edilmesiyle ilgili soruşturmanın da Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından sürdürüldüğünü aktarmıştı.
Bakan Tunç'un açıklamasının ardından gözaltı
Bakan Tunç’un açıklamasından sonra avukat İrem Çiçek iddialarını sosyal medya hesabı aracılığıyla sürdürmüş, Halk TV yazı işleri müdürü Dinçer Gökçe de sosyal medya hesabından “Yenidoğan çetesi soruşturmasını yürüten Savcı Yavuz Engin ile ilgili 'dosyadan el çektirildi' bilgisi doğru değil. Savcı, yürüttüğü soruşturmasını tamamladı zaten. Davası da açıldı. Tehdit edildiği iddiası ile ilgili yürütülen soruşturma ise bu savcıda değil zaten. Kendisi taraf” açıklamasını paylaşmıştı. Halk TV’de yayınlanan haberin de başlığı değiştirilmiş, savcının soruşturmadan el çektirildiğinin bir iddia olduğu belirtilmişti.
Bu gelişmelerden iki gün sonra 3 Kasım 2024 günü gazeteciler Dinçer Gökçe ve Gazete Pencere sorumlu yazı işleri müdürü Nilay Can ile avukat İrem Çiçek Bakırköy Başsavcılığının talimatıyla gözaltına alındı. Gazeteciler Gökçe ve Can’a “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlaması yöneltilirken ve avukat Çiçek’e bu suçlamanın yanı sıra “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlaması da yöneltilmişti. Emniyetteki işlemlerinden sonra adliyeye sevk edilen gazeteciler savcılık tarafından sorgulandı ve adli kontrol hükümlerinin uygulanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. İddianın kaynağı avukat İrem Çiçek ise tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edildi.
Gazeteci Dinçer Gökçe savcıya verdiği ifadede, savcının olayla ilgili iddianameyi hazırlayıp mahkemeye yolladığını ve şüpheliler hakkında dava açıldığını bildiğinden haberde bir sıkıntı olduğunu anladığını söyledi. Gökçe, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamasını da haberleştirdiklerini aktararak, bakanlıkça yalanlanan haberin 10 dakika yayında kaldığını, sonra da kaldırıldığını anlattı. “Haberin esas alındığı paylaşım kamuoyunda tanınan bir bir avukat tarafından yapıldığından yanılgıya düşülmüş ve paylaşım yapılmıştır” diyen Gökçe, tarafına yöneltilen suçlamayı kabul etmedi.
Gazeteci Nilay Can da aynı şekilde tarafına yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.
Avukat İrem Çiçek ise, ismi “Yenidoğan çetesi” ile birlikte anılan hastanelerin birinde çalışmış bir hemşirenin kendisiyle iletişime geçtiğini ve çetenin hastanedeki usulsüzlerini kendisine anlattığını belirtti. Hemşire ile birlikte 31 Ekim 2024 günü Bakırköy Adliyesi’ne Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarına ifade vermeye gittiklerini aktaran avukat Çiçek, Büyükçekmece savcısı Yavuz Engin’e yönlendirildiklerini söyledi. Çiçek'in aktarımına göre, Büyükçekmece Başsavcılığı’na gittiklerinde ise Savcı Engin, kendisinin yeni soruşturmalar ile ilgili ifade alamayacağını, bu sebeple 10 gün içerisinde doğru yere yönlendirmek için arayacağını söyledi. Avukat Çiçek de bunun üzerine soruşturmaya konu iddiasını gündeme getirdi.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar
Sulh Ceza Hakimliği, gazetecileri haftada bir gün karakola imza verme şartıyla serbest bırakırken, avukat İrem Çiçek “konutu terk etmemek” şartıyla serbest kaldı.
Bakırköy Başsavcılığı, 12 Kasım 2024 tarihinde soruşturmayı tamamlayarak iddianame hazırladı. İddianamede gazeteciler Gökçe ve Can’ın yanı sıra Flash TV’de yayınlanan Şura isimli programın sunucusu Veysi Dündar ile X’te @militerdoktrin1 rumuzunu kullanan Hasan Dicle isimli kullanıcı da aynı iddiayı paylaştıkları için şüpheliler arasında yer aldı.
Savcı “yargı mensuplarının toptan töhmet altında bırakıldığını” savundu
Savcı Yusuf Demir’in hazırladığı iddianamede, “yapılan paylaşımların gerçeği yansıtmadığı” belirtilerek, dezenformasyon yapılmak suretiyle halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma maksadıyla hareket edildiği savunuldu. Şüpheliler tarafından “basın-yayın yolu ile yargı mensuplarını toptan bir anlayış ile töhmet altında bırakıldığı ve bu şekilde halk arasında yargı mensuplarına olan güveni azaltan endişe ve panik yaratıldığını” öne süren savcı, soruşturmanın re’sen başlatıldığını aktardı. Savcı, kimliği henüz tespit edilemeyen kişilere ilişkin incelemenin ise başka bir soruşturma üzerinden devam ettiğini belirtti.
İlk duruşma 22 Ocak’ta
Savcılığın iddianamesi Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, sulh ceza hakimliğinin hükmettiği haftada bir gün karakola imza verme şartını da “yurtdışına çıkmamak” şeklinde değiştirdi. Mahkeme, avukat İrem Çiçek’e Bakan Tunç’un açıklamasından sonra yaptığı “Savcı tehdit edildiğinde, kendi talebi olmadan, bu dosyalarda tarafsın denilerek, konu ile ilgili yeni soruşturma konularını araştırması HSK ve başkanı Bakan engellerse, bu el çekme mi olur, el çektirmek mi olur?” paylaşımıyla ilgili de kurul halinde görev yapan HSK üyelerine karşı hakaret suçlaması yöneltildiğinden iddianamenin bir suretinin HSK'ya gönderilmesine hükmetti.
Davanın ilk duruşmasının ise 22 Ocak 2025’te yapılması kararlaştırıldı.