ETHA muhabiri Adil Demirci tahliye edildi

ETHA muhabiri Adil Demirci tahliye edildi

Yaklaşık on aydır tutuklu yargılanan ETHA muhabiri Adil Demirci, terör örgütü üyeliği ve terör propagandası yapma suçlarıyla yargılandığı davanın bugün İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci celsesinde yurt dışı yasağı ve adli kontrol tedbiri ile tahliye edildi, bir sonraki duruşma 30 Nisan’da

İstanbul - Aralarında Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri ve sosyal hizmet uzmanı Türk ve Alman vatandaşı Adil Demirci’nin de bulunduğu 22 sanığın “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanı ikinci celsesi bugün İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Büyük bir katılım olan duruşmayı takip edenler arasında tutuksuz yargılanan sanıklar ve sanık yakınlarının yanı sıra basın mensupları ile Alman konsolosluğundan gelen ve aralarında İstanbul Başkonsolosu Michael Reiffenstuel, Alman Sosyal Demokrat Partisi Parlamento Üyesi Rolf Mütenzich ve Köln’lü siyasetçi Jörg Detjen’in bulunduğu bir heyet de vardı.

“Yine mi gelmiş bunlar?”

Gecikme yaşanmadan saat 11’de başlayan duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklardan henüz beyan vermeyenlerin savunmalarının dinlenmesi ile başladı. Öğle arasının ardından 13:30’da duruşmaya devam edildi. Bu esnada Mahkeme Heyeti Başkanı Selami Yılmaz, Alman heyeti için çeviri yapan tercümanın konuşmasından rahatsızlık duydu. Yılmaz, duruşma sırasında “Yine mi gelmiş bunlar? Bu görüntüden hiç hoşlanmıyorum. Sus, sesini duymak istemiyorum. Dikkatim dağılıyor. Anlıyorsa anlasın; çevirme,” sözleriyle tepki gösterdi.

Savcı mütalaasında tutuklu yargılanan sanıklar Adil Demirci, Ali Karaçay, Engin Sınağ, Ersin Sedefoğlu ve Hasan Kılık hakkında hukuki durumlarının lehlerine değişme ihtimali ve tutuklulukta geçirdikleri süre dikkate alındığında yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma yükümlülüğü adli kontrol kararı uygulanmak suretiyle tahliye talebinde bulundu.

Savcının mütalaasını bildirmesinin ardından ifade veren Adil Demirci, “Anma eylemlerine katılmakla suçlanıyorum. Anma eylemlerine katıldığım doğrudur fakat bu anmalara gazeteci olarak katıldım. Tutuklandığım dönemde bir haftalık bir ziyaret için Türkiye’ye gelmiştim. Tahliyemi talep ediyorum“ diye konuştu. Mütalaaya rağmen Demirci ile birlikte sanıklardan yalnızca Hasan Kılık tahliye edildi.

“Demirci hakkında herhangi bir suç şüphesi yoktur”

Demirci’nin savunmasının ardından sözü müdafi avukatı Mustafa Peköz aldı ve savcının tahliye talebine katıldığını fakat yurt dışı yasağı talebine karşı çıktığını belirterek, bunun yurt dışında yaşayan müvekkili için mağduriyet oluşturacağının altını çizdi. Peköz, “Müvekkilim yurt dışında yaşıyor ve çalışıyor. Eğer yurt dışı yasağı ile tahliye edilirse işinden olması söz konusu. Müvekkilim 2015 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne yüksek lisans eğitimi almak için başvurmayı planlamış ve orada görüşmeler yaptığı sırada Aziz Güler cenazesinden haberdar olmuş. Cenaze ve anmalara katılmak yasadışı kabul edilemez. Yasadışı bir faaliyet olduysa bile bunlara müvekkilimin katıldığını gösterecek maddi bir kanıt ve kendisi hakkında herhangi bir suç şüphesi yoktur. Müvekkilin tahliyesine karar verilmesini, adli kontrol ise verilmemesini istiyoruz. Eğer verilecekse de yurt dışı yasağından başka bir adli kontrol verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Peköz, Demirci'nin annesinin ileri derecede kanser hastası olduğunu ve seyahat edemediğini hatırlatırken, Demirci'nin Almanya'daki işini de kaybedebileceğine de dikkat çekti.

Mahkeme başkanı, tahliye taleplerini değerlendirmek için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyetinin ara kararı bildirildi. Tutuklu yargılanan sanıklar Adil Demir ve Hasan Kılık’ın yurt dışı çıkış yasağı ve İstanbul il sınırlarını terk etmemek şeklindeki adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliye edilmesine karar verildi. Ayrıca, savunması alınan tüm tutuksuz sanıkların duruşmadan bağışık tutulmalarına da karar verildi. Bir sonraki duruşma 30 Nisan’da görülecek.

“Tahliyeyi bekliyorduk, yurt dışı yasağına itiraz edeceğiz”

Gazeteci Adil Demirci’nin avukatı Mustafa Peköz tahliye kararını şu şekilde değerlendirdi:

“Biz zaten bu kararı bekliyorduk. Davanın bütününe ve dosyadaki delil durumuna baktığımızda Adil Demirci’nin bu sürecin başından itibaren tutuklanmasını gerektiren bir suç unsuru olmadığı kanaatindeyiz; bunu da her aşamada ifade ettik. Mahkeme bugünkü duruşmada nihayet tahliye etti fakat biz normalde birinci duruşmadan tahliye bekliyorduk. Yurt dışı yasağına da, il yasağına da itiraz edeceğiz ve bunu önümüzdeki bir hafta içinde yapmamız gerekiyor ama son karar tabii ki mahkemeye aittir. Müvekkilimin bu yasak durumunun bir iki duruşma daha devam etmesini bekliyoruz.”

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.