EYLEM SONBAHAR
İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamalarında Saraçhane’den Taksim'e yürümek istediği için tutuklanan dört kişi hakkında 'delillerin toplanmış olması ve sabit ikametgah sahibi olmaları' nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye kararı verildi.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'de yapılmak istenen yürüyüş sebebiyle sonraki günlerde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan ve aralarında Gazete Patika muhabiri Ali Kadir Güler'in de olduğu 34 kişi hakkında "görevi yaptırmamak için direnmek", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak", "kasten yaralama", "kamu malına zarar vermek" iddialarıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma salonun küçük olması nedeniyle salon değişikliği yapılan davaya İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda devam edildi. Tutuksuz sanıklar ve avukatların hazır bulunduğu duruşmada dört tutuklu sanık da jandarma görevlileri eşliğinde hazır bulundu.
'1 Mayıs hak arama günüdür'
Kimlik tespitlerinin ardından ilk olarak tutuklu sanıklardan Hüdanur Keser, 1 Mayıs 1977 yılında Taksim'de öldürülen işçileri anarak savunmasına başladı. Keser şöyle konuştu: "1 Mayıs 2024 günü bir işçi olarak anayasal hakkımı kullanmak üzere miting koşullarında, polisin arama kontrolünden geçerek alana gittim. AYM kararını yok sayan polisler tarafından orantısız şiddete maruz kaldık. Orantısız güç karşısında protesto bir haktır. Kara para aklayanlar, katiller, tacizciler tutuksuz yargılamaktan muafken ben evine ekmek götüremeyen işçinin sesi olmak istedim. 1 Mayıs hak arama günüdür ve 1 Mayıs alanı Taksim'dir. Hiçbir baskı bunu söylememe engel olamaz."
Astım hastası olduğunu ve cezaevinde bir insanın yaşaması mümkün olmayan koşullara maruz kaldığını da ifade eden Keser, tahliye kararı verilmesini talep etti.
Muhalefet partisi ve birçok sendikanın 1 Mayıs için çağrı yaptığını, bu çağrı üzerine 1 Mayıs'ta Saraçhane’ye gittiğini belirterek konuşmasına başlayan tutuklu sanık Cemalettin Apa, "Herkes gibi daha sonra alandan çıktım. Günler sonra yapılan ev baskınında iki kızımı evde bırakmak zorunda kaldım" dedi.
Diğer iki tutuklu sanıklar Ömer Faruk Taştan ve Ümit Deniz de sendikaların çağrısı üzerine Saraçhane’ye gittiğini ifade edip tahliye kararı verilmesini talep etti.
'Dosyadaki görüntüler hukuka aykırı'
"1 Mayıs'a sadece anayasal hakkımı kullanmak için değil insanı bir sorumluluk için katıldım" sözleriyle savunmasına başlayan Ali Mişe'ye duruşma sırasında dosyada yer alan fotoğraflar gösterildi. Mişe, görüntülerin hukuka aykırı olduğunu belirterek beyanda bulunmak istemediğini söyledi.
Savunmasına başlayan Gazete Patika muhabiri Ali Kadir Güler ise "İşimin gereği olarak alanda fotoğraf ve videolar çektim. Hemen hemen her eylemde olduğu gibi 1 Mayıs'ta da basın emekçileri olarak polis şiddetine maruz bırakıldığımızı ve işimizi yapma noktasında engellendiğimizi ifade etmek istiyorum. Bu anlamıyla 1 Mayıs'ta hem insanların 1 Mayıs'ı kutlama hakkı hem de en temel haklardan olan haber alma hakkının kısıtlandığı ortadadır" dedi.
Dosyada yer alan görüntülerin nasıl ve nereden temin edildiğini bilmedikleri için dosya içerisinden çıkarılmasını talep eden avukat Ezgi Önalan, tüm sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına da talep etti.
İfade özgürlüğü hakkını kullanmak istediği için 1 Mayıs'a katıldığını söyleyen Boğaziçi Üniversitesi tarih bölümü öğrencisi Selma Karpuz, davanın siyasi bir dava olduğunu belirtti.
Savcı, dört tutuklu sanık için tahliye talep etti
Sanıkların sabit ikametgah sahibi olup kaçma şüphelerinin bulunduğuna dair yeni delillerin dosyada yer almadığını belirten savcı, tutuklu sanıkların tahliyesine karar verilmesini talep etti. Savcı ayrıca mağdurların aynı olması, sanıkların eylem yerlerinin ve tarihlerinin aynı olması dolayısıyla dosyanın İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam etmekte olan 1 Mayıs davasıyla birleştirilmesini talep etti.
Tutuklular yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye edildi
Mahkeme de sabit ikametgah sahibi olmaları, delillerin toplanmış ve karartılma ihtimalinin olmadığı gerekçesiyle dört tutuklu sanığın yurt dışına çıkış yasağı ile tahliyesine karar verdi.
Müşteki polislerin gelecek celse duruşmada hazır olmaları için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına, ifadesi alınan sanıkların imza atma şeklindeki adli kontrol kararının kaldırılmasına ancak yurt dışına çıkış yasağının devamına da karar veren mahkeme, birleştirme hususunda İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılmasını isteyerek duruşmayı 4 Aralık'a erteledi.