HAYRİ DEMİR
İstanbul merkezli soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan ve 24 gün sonra tahliye edilen üç gazeteci hakkında hazırlanan iddianamede, gazetecilerin yaptığı 126 ayrı haber “örgüt üyesi olmak” suçlamasına delil olarak gösterildi. GAzeteciler hakkında açılan davanın ilk duruşması 15 Aralık'ta yapılacak.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ve savunmanlığını MLSA'nın üstlendiği gazeteci Erdoğan Alayumat'in, 26 Nisan’da tutuklandıkları soruşturma sonunda gazeteciler hakkında, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla iddianame hazırlandı. İddianamenin İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabulüyle, “delillerin toplanmış” ve atılı suçlamanın “mahiyetinin değişme ihtimalinin” olması gerekçe gösterilerek 24 günün ardından gazeteciler hakkında tahliye kararı verildi.
İddianame 12 günde hazırlandı
Üç gazeteci hakkındaki iddianame ise 12 gün gibi kısa bir sürede tamamlanarak, 8 Mayıs günü mahkemeye sunuldu. Mahkemenin de kısa süre içerisinde kabul ettiği iddianame, soruşma kapsamında gözaltına alınan diğer altı gazeteci ve basın çalışanı açısından ayrılarak hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, gazetecilere soruşturma aşamasında yöneltilen gazetecilik faaliyetleri suçlama konusu yapıldı.
İddianame haber linklerinden oluştu
İddianamenin Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Mehmet Aslan ve Esra Solin Dal ile ilgili bölümlerinde, çalıştıkları ajansta yayınlanan onlarca haber atılı suçlamaya dayanak gösterildi. İddianamede, Aslan’ın çalıştığı ajansta yayınlanan 41 haberinin, Dal’ın ise 65 ayrı haberinin linklerine yer verildi.
Gazeteci Dal’ın hazırladığı 65 haber, savcılık tarafından “algı yönetimi faaliyetleri”, “müzahir kitleye mesaj verme” ve “talimat aktarımı” başlıkları verilen üç ayrı kategoride sınıflandırıldı. Dal’ın bu içerisinde gösterilen haberleri arasında belgeselci Ertuğrul Mavioğlu ile yaptığı söyleşinin yanı sıra, DEM Partili kadın milletvekilleriyle söyleşilerine dair haberler de bulunuyor.
Dal’ın, İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 37 ayı aşkın süredir ailesi ve avukatları ile görüştürülmemesiyle ilgili haberleri de iddianamede suç unsuru olarak gösterildi. Bu haberler iddianamede, “algı yönetimi faaliyetleri” kapsamına alındı; Öcalan’a “sözde tecrit uygulandığı algısı yaratılmaya çalışıldığı” iddia edildi.
Dal’ın suçlama konusu yapılan haberlerinin bir kısmı da "örgütsel iletişim ve toplumsal eylemlere çağrıda bulunulduğu” iddiasıyla suçlamaya konu edildi. Dal’ın X (Twitter) hesabından yaptığı altı ayrı paylaşımı da “delil” olarak iddianameye alındı.
Gazetecilere ‘sözde haber’ suçlaması
İddianamede, gazeteci Erdoğan Alayumat hakkında Mezopotamya Ajansı’nda, Ekim 2019-Ocak 2021 tarihleri arasından kendi imzasıyla yayınlanan 20 ayrı haber suçlama konusu yapıldı. Alayumat’ın haberleri de Dal’ın haberlerine uygulanan üç ayrı kategoriye alındı. Alayumat’ın da suçlama konusu yapılan haberleriyle, “müzahir kitleye mesajlar verildiği ve toplumu bu yöne kanalize etmeye çalıştığı” ileri sürüldü. Alayumat’ın 9 Ekim 2020’de Kürt siyasetçi Hatip Dicle ile yaptığı röportajı da suçlama konusu yapılan haberler arasında yer aldı. Savının “sözde haber” olarak nitendirdiği bu haberle, Alayumat’ın “Türkiye Cumhuriyeti Devletini uluslararası kamuoyunda aşağılamaya çalıştığı” ileri sürüldü.
Savcı, Alayumat gibi Dal ve Aslan hakkındaki bölümlerde de suçlamaya dayanak yapılan haberlerle ilgili “sözde” kelimesinin sıkça kullandı.
Gazetecinin beraat ettiği haber de suçlama konusu yapıldı
İddianamenin gazeteci Mehmet Aslan ile ilgili bölümünde ise Aslan’ın çalıştığı ajansta imzasıyla yayınlanan 41 ayrı haberinin linkine yer verildi.
Aslan’ın da PKK lideri Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatlarıyla görüştürülmemesina dair haberleri suçlama konusu yapıldı. Bu haberlerin yanı sıra Aslan, meslektaşı Fırat Can Arslan’ın tutuklanmasıyla ilgili haber yaptığı için de suçlandı. MA muhabiri Fırat Can Arslan, Diyarbakır’da tutuklanan gazeteciler hakkında iddianameyi hazırlayan savcı ile davanın duruşmasına bakan mahkemenin heyetinde yer alan Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesiyle tayin edildiğini haberleştirmiş ve bu haber nedeniyle tutuklanmış ve 100 gün cezaevinde tutulmuştu. Mehmet Aslan ise bu kez meslektaşı Fırat Can Arslan’ın sonunda beraat ettiği tutuklanmasını haberleştirdiği için suçlandı.
MA editörü Sedat Yılmaz hakkında, “MA editörü Sedat Yılmaz’a gazetecilik yapman suçtur davası” başlıklı haberi de Aslan hakkındaki suçlamaya dönük deliller arasında yer aldı. Gazeteci Yılmaz, uzun süren tutukluluğun ardından yargılandığı davanın ikinci duruşmasında beraat etti.
Tutuklu gazeteciler paylaşımı da iddianamede yer aldı
Aslan’ın İstanbul’da haber takibi amacıyla meslektaşlarıyla yaptığı beş ayrı telefon görüşmesi de iddianamedeki suçlamalara delil olarak gösterildi. Yine Aslan’ın sosyal medya hesabından yaptığı dört ayrı paylaşımda iddianamede “suç unsuru” olarak değerlendirildi. Aslan’ın paylaşımlarından ikisinin tutuklu gazetecilerle ilgili olduğu görüldü. Bu paylaşım iddianamede “tutuklanan gazeteciler ile ilgili içeriklerin yer aldığı paylaşım” ifadesiyle yer aldı. Ancak iddianamede buna dair hangi paylaşımların yapıldığına yer verilmedi.
17 sayfalık iddianamede 126 haber linki yer aldı
Üç gazeteci hakkında hazırlanan 17 sayfalık iddianamede, 126 haberin linkine yer verilirken, bu haber içerikleriyle gazetecilerin “Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızı kast ederek sanki onların -sözde- önderi Abdullah Öcalan’mış̧ gibi söz ve söylemlerle vatandaşlarımızı ayrıştırdığı/bölmeye çalıştığı” ileri sürüldü.
HAYRİ DEMİR