38 STK ve 17 gazeteciden ortak çağrı: Sedef Kabaş derhal serbest bırakılsın
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve 37 ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşu ile gazeteciler, ifade özgürlüğü ihlal edilerek “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş’ın serbest bırakılmasını ve basın özgürlüğüne saygı duyulmasını talep ediyor.
Tele1’de katıldığı televizyon programında kullandığı ‘Çerkez atasözü’nün hakaret sayılarak 21 Ocak gecesi apar topar evinden gözaltına alınan ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Türkiye’de gazeteciler sistematik olarak hedef gösteriliyor ve sindirilmeye çalışılıyor. Ülkenin basın özgürlüğünde geldiği noktayı değerlendirdiğimizde uygulanan bu politikaları son derece endişe verici buluyoruz.
Türkiye’de gazeteciler türlü manipülasyona, bilgi kirliliğine, tehdit ve baskıya rağmen mesleki faaliyetlerini yerine getirmeye çalışıyor. Mesleklerini yaparken hakikatin peşinde koşan gazeteciler çok büyük bedeller ödüyor, cezalandırılıyor. Ülkede neredeyse her gün en az bir kadın gazeteci yaptığı haber, peşinde koştuğu hakikat ya da sosyal medya hesabında paylaştığı eleştirel görüşleri nedeniyle hakim karşısına çıkıyor, ağır ceza talepleriyle tabiri caizse ‘terörist’ yerine koyuluyor.
Bu durumun son örneği Sedef Kabaş’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasından susturulmak amacıyla tutuklanması olmuştur. Gazetecinin kullandığı ifadelerin ardından ülkenin hükümet ittifakındaki politik liderleri Sedef Kabaş’ı hedef göstermiş, ülkenin eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül yaptığı yorumla adeta gazetecinin tutukluluk sürecinin zeminini hazırlamıştır.
Sedef Kabaş’ın “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanması ifade özgürlüğüne yapılmış ağır bir saldırıdır. Kendini özgür bir ülke olarak tanımlayan Türkiye’nin, basına uyguladığı sistematik baskılar, gazetecilere yönelik saldırılar, açılan davalar, savunduğu ‘demokratik toplum’ ifadesiyle çelişmekte, gazeteciler gün geçtikçe daha ağır baskılara maruz kalmaktadır. Sedef Kabaş’a ilişkin tutuklama kararı da gerçek bir suçlamanın sonucu değil, ülkenin hali hazırdaki atmosferinin bir sonucu olarak politik bir karardır. Ülkede farklı seslere tahammül kalmadığının, özgür basının susturulmak istendiğinin kanıtı niteliğindedir.
Aşağıda imzası olan kişi ve kurumlar, ifade özgürlüğünün anayasal bir hak olduğunu Türkiye devletine hatırlatıyor, Sedef Kabaş’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.