HAYRİ DEMİR
Gazeteciler ve meslek örgütlerinin “sansür yasası” olarak adlandırılan düzenlemeyle getirilen “yanıltıcı bilgi yayma” suçu, muhaliflere dava gerekçesi yapılmaya devam ediliyor. Bu kez İklim ve Enerji uzmanı Önder Algedik hakkında AFAD hakkında yaptığı bir paylaşım nedeniyle dava açıldı.
Algedik, Anadolu Ajansı’nın Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verileriyle hazırladığı, “STK’ler depremzedelerin yaralarını sarmak için ‘tek yürek’ oluyor” başlıklı görseli, kendi X (Twitter) hesabından paylaştı. Söz konusu görselde hükümete yakınlığıyla bilinen ve çeşitli dönemler eleştirilerin odağında yer alan Ensar Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı, TÜRGEV ve İHH gibi vakıfların isimleri yer alıyordu. Deprem felaketinin ardından bölgede depremzedelerle dayanışma içerisinde olan çok sayıda kuruluş bulunmasına rağmen Anadolu Ajansı'nın "vatandaşlara yardım eli uzatanlar" listesinde sadece iktidara yakın vakıf ve kuruluşlar yer aldı.
Algedik, AA tarafından hazırlanan bu görseli, “AFAD laiklikle sorunu olanları mı STK olarak görüyor? Bunu saklayın. AFAD'ın depreme müdahale etmemesini, edenlere sorun çıkarmasını gördük tamam ama üstüne bu ne?” yorumuyla paylaştı. Paylaşımdan kısa bir süre sonra, “halkı kin ve düşmanlığa alanen tahrik etme” ve “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla açılan soruşturma davaya dönüştü.
AFAD eleştirisi ‘iç güvenlik’ meselesi yapıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonunda Algedik hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesinde düzenlenen “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, paylaşımla ilgili olarak “ülkenin iç güvenliği ve kamu düzeniyle ilgili olarak halkı endişe ve korkuya sevk edebilecek nitelikteki, dayanaktan yoksun yanıltıcı bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde paylaştığı” yazıldı.
Paylaşım ‘derin üzüntü ve endişeyi artırmış!’
İddianamede ayrıca depremin büyük bir alanı etkilediği anımsatılarak, şu ifadelere yer verildi: “Devletin tüm kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleriyle yoğun gayret göstererek ortaya çıkan ağır sonuçları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalara başlaması ve sürdürmesine rağmen sosyal paylaşım sitelerinde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak ya da yaşanan felaketin halihazırda ülke genelinde neden olduğu derin üzüntü ve endişeyi artırmak amaç ve saikiyle gerçeğe aykırı, çarpıtma ya da dezenformasyon içerikli paylaşımlar yapıldığı.”
‘Davalar halkın doğru bilgiye erişimini engelliyor’
Davaya dair MLSA’ya değerlendirmelerde bulunan Algedik, düzenlemenin hayata geçtikten bu yana başta gazeteci olmak üzere onlarca kişi hakkında dava açıldığını anımsatarak, şunları söyledi:
“Aslında bu tablo bile düzenleme henüz Meclis’teyken, bunun muhaliflere dönük bir baskı aracına dönüşeceğine dair yapılan eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. Nitekim düzenlemenin hayata geçirilmesiyle birlikte hakkında tutuklama kararı verilen dosyalar dahi oldu. Sansür düzenlemesinin amacı halkın doğru bilgiye ulaşımını engellemekti. İktidar bu düzenlemeyle de kendi istediği bilginin yayılmasını, gerçeklerin üstünü örtme amacı taşıdı. Ne yazık ki açılan davalarla burada amacına ulaştığını da görüyoruz. Devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı’nın hazırladığı bir görseli paylaşıp soru sormam, bu düzenleme kapsamında suç sayılarak davaya dönüştü. Bu davalar, düzenlemenin halkın doğru bilgiye erişimini engelleme amacını gösteriyor.”
Algedik, hakkında açılan davanın ilk duruşması 18 Ocak günü Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
1 yılda 33 soruşturma, 6 gözaltı, 4 tutuklama
Kamuoyunda “sansür yasası” olarak anılan düzenleme, iktidarın “dezenformasyonla mücadele yasası” adı altında 7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yürürlüğe girdi. Düzenleme ile Türk Ceza Kanunu'na (TCK) eklenen 217/A maddesiyle “halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” suçlaması getirildi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre, yasanın yürürlüğe girdiği 18 Ekim 2022 tarihinden Kasım 2023’e kadar ki dönemde TCK’ya eklenen bu yeni suçlama kapsamında 33 gazeteciye soruşturma açıldı. Altı gazeteci gözaltına alındı, dört gazeteci tutuklandı. Yasa kapsamında tutuklanan son isim ise T24 yazarı ve gazeteci Tolga Şardan idi. Şardan, 31 Ekim 2023 tarihinde yayınlanan “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısı nedeniyle yasa kapsamında yürürlüğe giren “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla tutuklandı.
Yasa kapsamında hakkında dava açılanlar sadece gazeteciler olmadı. Sosyolog-yazar Veli Saçılık hakkında da Algedik hakkında açılan dava konusu gibi deprem felaketi sonrası yaptığı paylaşımlar gerekçesiyle aynı suçlamadan dava açılmıştı.