İSTANBUL - Anayasa Mahkemesi’nin Gezi Davası hükümlüsü, TİP Milletvekili Can Atalay’ın başvurusu üzerine verdiği kararın 35 sayfalık gerekçesini yorumlayan MLSA Eş Direktörü hukukçu Veysel Ok, “AYM ilk kez bu kadar açık, tane tane ve tartışmaya yer bırakmayan bir karar yazdı. Bu karara uymayarak Atalay’ı tahliye etmemek açıkça suç işlemek olur” dedi.
Gezi davası kapsamında aldığı 18 yıl hapis cezası kesinleşen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın bireysel başvurusunu görüşerek 25 Ekim’de kısa kararını açıklayan Anayasa Mahkemesi (AYM), bu gece yarısı (27 Ekim) kararının 35 sayfalık gerekçesini de açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçtiği üyeler karşı oy kullandı
AYM’nin Atalay’ın ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı’ ile ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı’nın ihlal edildiğine dair oybirliğiyle aldığı karara karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Muammer Topal, Yıldız Seferinoğlu, Basri Bağcı, İrfan Fidan ve Muhterem İnce karşı oy kullandı.
AYM’nin kısa kararını açıkladığı andan itibaren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, dosyayı yeniden açıp milletvekili seçilerek dokunulmazlık kazandığı gerekçesiyle Atalay yönünden yargılamayı durdurması ve Atalay'ı tahliye etmesi bekleniyordu. Ancak, iki gün boyunca bu karar uygulanmadı.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü hukukçu Veysel Ok, AYM’nin kısa kararının D bendi gibi gerekçeli kararının da “çok net ve açık olduğunu” söyledi. “Gerekçeli kararın 117. maddesi yerel mahkemenin ne yapması gerektiğini tane tane, tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açıklamış” diyen Ok, sözlerine şöyle devam etti:
“Anayasa Mahkemesi’nin kısa kararının D bendi çok açık olmasına rağmen Can Atalay iki gündür tahliye edilmedi. Gece yarısı açıklanan kısa kararın gerekçesinin 117. maddesi de çok açık ve net; Anayasa Mahkemesi, yerel mahkemenin ne yapacağını ve nasıl tahliye kararı vereceğini açıklamış durumda. 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin işi de aslında çok kolay, yapması gerekenler şunlar: Hak ihlalini ortadan kaldırması, yeniden yargılama yapması, hükmün infazını durdurması ve tahliye kararı vermesi. Bu noktadan sonra bu karara uymayarak, Can Atalay’ı tahliye etmemek açıkça suç işlemek olur.”
Gerekçeli kararın 117. maddesi ne diyor?
AYM’nin Can Atalay’ın haklarına yönelik ‘ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için’ bir örneğini Gazi Davası yargılamasını yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği kararının 35 sayfalık gerekçesinin 117. maddesi şöyle:
“Başvurucu yargılandığı dava kapsamında bireysel başvuru anında tutuklu statüsünde iken mahkûmiyet hükmünün onanmasıyla hükümlü haline gelmiştir. Bu durumda başvurucu milletvekili seçildiği halde tutuklu yargılanmaya devam edilmiş ve hakkındaki mahkûmiyet hükmü de onanmıştır. Buna göre Anayasa Mahkemesi’nce başvurucu hakkında tespit edilen hak ihlallerinin sonlandırılmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik olarak;
i. Yeniden yargılama işlemlerine başlanması,
ii. Mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması ve ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması,
iii. Başvurucunun hükümlü statüsünün sona erdirilmesi,
iv. Yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi
işlemlerinin yerine getirilmesi zorunludur.”