Aralarında Osman Kavala, Can Dündar ve Mehmet Ali Alabora’nın da olduğu 17 kişinin yargılandığı “Gezi Davasının”, Gezi Parkı eylemlerine katılan Çarşı taraftar grubundan 35 kişinin yargılandığı “Çarşı Davası” ile birleştirildiği davanın beşinci duruşması 21 Şubat’ta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 1574 gündür tutuklu olan Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, Çarşı ve Gezi davası dosyalarının ayrılmasına hükmetti. Bir sonraki duruşma 21 Mart’ta görülecek.27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen duruşmaya sanıkların bir kısmı ve sanık müdafiileri katıldı. Osman Kavala’nın katılmadığı duruşmayı birçok ülke ve uluslararası insan hakları örgütlerinin temsilcileri de takip etti.
‘İddianame hukuka aykırı’
Duruşmada ilk sözü, sanıklardan sinemacı Çiğdem Mater aldı. İddianamede “Film çekmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya teşebbüs ettiğinin” iddia edildiğini belirtirken, hakkındaki suçlamaların usulsüz telefon dinlemelerinden ve çekilmemiş bir filmden ibaret olduğunu söyledi. “İddianamede yazdığı gibi Gezi parkıyla ilgili bir film yapmadım. Ama yapsaydım da bunun konuşulacağı yer mahkeme değil, sinema salonu olurdu” dedi.Avukat Tolga Aytöre, iddianamenin hukuka aykırı ve hatta suça konu bir iddianame olduğunu söyledi. “Bu iddianame, hukuki motifler taşımıyor; mahkeme okusun diye yazılmamış, siyasiler okusun diye yazılmış. Mahkemenin tarafsızlığı sonlanmış, mahkeme iddianameyi kabul ederek siyasi görüşe taraf olmuştur” diye konuştu. Av. Aytöre, mahkeme heyetinin davadan çekilmesini talep etti.Çarşı dosyası avukatları da Gezi dosyası avukatları da dosyalarının ayrılmasına yönelik taleplerini yineledi. Avukat Köksal Bayraktar, “Bu davaların birleştirilme sebebi, Osman Kavala ve Gezi davasında sanık olan kişilerin durumunu belirsizleştirmek ve müvekkilin tutukluluk halini uzatmaktır” diye konuştu.
‘Mütalaalarda somut gerekçeler yok’
Avukatlardan sonra söz alan savcı, Çarşı sanıkları ile hak savunucularının dosyaların ayrılması yönünde mütalaa verdi. Savcı mütalaasında hak savunucularının dosyasının esas hakkında mütalaa için savcılığa gönderilmesini ve Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamını istedi.Avukat Köksal Bayraktar, savcının mütalaasından sonra tekrar söz aldı. Dört yıldır süren bir tutukluluğun ardından verilen bu mütalaanın önyargılı olduğunu söyleyen Av. Bayraktar, mütalaalarda somut gerekçelere yer verilmemesini eleştirdi.Avukat Fikret İlkiz de taraftarlar ile hak savunucularının yargılandıkları davaların daha önce ayrı ayrı beraat kararıyla sonuçlandığını ancak bu kararın Yargıtay tarafından bozulmasının ardından bu iki dosyanın tüm itirazlara rağmen birleştirildiğini hatırlattı. Eğer dosyalar ayrılacaksa, hak savunucularının dosyasının tekrar 30. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini belirtti.Avukat İlkan Koyuncu da Osman Kavala ile Henri Barkey’nin dosyasının ayrılması gerektiğini, böylece müvekkillere yöneltilen casusluk gibi suçlamaların mahkemede tartışılabileceğini belirtti.Mahkeme, Çarşı davasının ayrılarak ayrı bir esas üzerinden devamına, Gezi davası ile ilgili dosyanın ise mütalaasını hazırlaması için savcıya gönderilmesine karar verdi. Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına hükmeden mahkeme, Kavala’nın avukatlarının heyetin çekilmesi yönündeki talebini ise “yargılamayı uzatmaya yönelik” olduğu gerekçesiyle reddetti.
Ne olmuştu?
Gezi ana davasında toplam 16 hak savunucusu yargılanıyordu. 18 Şubat 2020’de görülen karar duruşmasında, yurt dışında yaşayan yedi kişinin dosyasının ayrılarak ayrı bir dava olarak görülmesine karar verildi. Diğer dokuz kişi ise beraat etti. Ancak beraat kararından birkaç saat sonra, 840 gündür tutuklu bulunan sanık Osman Kavala başka bir soruşturma gerekçe gösterilerek tekrar tutuklandı. Dokuz kişi hakkındaki beraat kararı ise 22 Ocak 2021’de İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından oy birliğiyle bozuldu.Gezi eylemlerine destek veren Beşiktaş futbol takımı taraftar grubu Çarşı davasından yargılanan 35 kişi hakkında verilen beraat kararı da yine 28 Nisan 2021’de Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Yeniden başlayan yargılama sürecinde taraftarlar ile hak savunucularının dosyaları birleştirildi. Ekim 2021’den bu yana görülen duruşmalarda hak savunucuları ile taraftarlar birlikte hakim karşısına çıktı.Sanıklar hakkında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, mala zarar verme, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme, nitelikli yağma, nitelikli yaralama, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlamalarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.