Haberler

Bitlis Sulh Ceza Hakimliği AYM kararını bir yıl uygulamadı

Bitlis Sulh Ceza Hakimliği AYM kararını bir yıl uygulamadı

NİMET ÖLMEZ*

VAN- Bitlis Sulh Ceza Hakimi Olcay Nur Ertem’in, Anayasa Mahkemesi’nin bir yıl önce iptal ettiği yasa maddesini gerekçe göstererek yüzlerce sanığın bir yıl boyunca tutuklu olarak yargılanmasına neden olduğu iddia edildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ikinci hak ihlali kararına da uymamasının yankıları sürerken benzeri bir durum da Bitlis’te yaşandı.

Bitlis’te 28 Kasım’da 2023 tarihinde Hizan ve Tatvan ilçeleri ile Van’ın da aralarında olduğu birçok kentte yapılan ev baskınlarında aralarında kadın ve çocukların da olduğu 110 kişinin gözaltına alınıp, 50’den fazla tutuklama yapıldı.

Dosya kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklananlar arasında yer alan sanıklardan A.K’nın avukatları müvekkillerinin cezaevinde geçirdiği 30 günlük süreyi göz önünde bulundurularak “Tutukluluk durumunun incelenmesi” için yapılan ara duruşmaya katılmak istediklerini Bitlis Sulh Ceza Hakimliğini iletti. Hakimlik ise avukatlara tutuklu ve müdafinin savunmasını almadan dosya üzerinden incelemenin resen yapılacağını bildirdi.

Sulh Ceza Hakimliği tutukluluğun değerlendirilmesine ilişkin bir önceki kararda da avukat ve tutuklunun savunmasını almadığı ve aynı tutuklu hakkında şu kararı verdiği ortaya çıktı:

“30/11/2023 tarih ve sorgu sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların var olduğu, isnat edilen eylemin 5271 Sayılı CMK’nın 100/3.a maddesinde belirtilen tutuklama nedeni varsayılan katalog suçlardan olduğu ve adli kontrol uygulamasının şu aşamada yetersiz kalacağı da dikkate alınarak H’nin tutukluluk halinin devamına…”

AYM yasa maddesini bir yıl önce iptal etti

Oysa hakimliğin resmi dayanak olarak gösterdiği 3713 sayılı yasaya eklenen geçici 19/3.madde Anayasa Mahkemesi’nin 30/6/2022 tarihli ve E. 2018/137 K: 2022/86 sayılı kararıyla iptal edildi. OHAL döneminde yasaya eklenen geçici maddenin birçok hak ihlaline neden olması nedeniyle AYM’ye taşındı.

Yapılan başvurular sonucunda ilgili maddeyi oy çokluğuyla iptal eden AYM kararındaAnayasa’nın 19. maddesindeki güvencelere aykırı olarak kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına ölçüsüz bir sınırlama getirilmektedir” denildi.

Bu kararla AYM; 30’ar günlük yapılan tutukluk süresinin değerlendirilmesinde OHAL öncesi alınan kararla olağan bir dönemde uygulamasının hak ihlaline neden olacağına dikkat çekti. AYM’nin iptal kararı 12.01.2023 tarihinde resmi gazetede yayınlanmasıyla yürürlüğe girdi.

Avukatlar dilekçe verdi

Avukatlar, kararında ısrar eden Sulh Ceza Hakimliğine tutuklu A.K ve müdafinin savunmalarının alınmamasının hak ihlaline neden olacağını belirterek dilekçe yazdı. Dilekçede tutuklama kararına gerekçe yapılan yasa maddesinin AYM tarafından iptal edildiğine de dikkat çekilirken “Savunma hakkının ihlaline sebebiyet vermemek adına değerlendirmenin CMK’da öngörülen usul gereğinde duruşmalı yapılmasına ve yapılacak duruşmaya katılmak istiyoruz” denildi.

 ‘Olmayan yasaya göre kimse karar veremez’

 Konu hakkında açıklamada bulunan A.K’nin avukatları yaşadıkları süreci ve görüşlerini şöyle aktardı:

“Yaptığımız bu görüşmelerden sonra Sulh Ceza Hakiminin apar topar izne çıktığını öğrendik. Çabalarımız neticesinde izne ayrılan hakimin yerine görevlendirilen hakim önce ki uygulamadan dönerek kanunda öngörülen şekilde değerlendirmeyi duruşmalı ve tarafları dinleyerek vermek durumunda kaldı.

Hukuksuz bir uygulamanın sonlandırılmasına yapmış olduğumuz katkıdan dolayı mutluyuz. Ancak anayasa mahkemesinin kararına uygulamayan bu 1 yıllık süreçte yüzlerce tutuklu kişinin savunma hakkı kısıtlandığı ve özgürlükleriyle ilgili usule aykırı karar verildiği için üzgünüz. Olmayan ya da iptal edilen, yürürlükten kalkan bir kanuna göre hiçbir hakim savcı işlem tesis edemez, karar veremez. Anayasa Mahkemesi ilgili hükmü iptal etmiş. Bu saatten sonra genelde tüm devlet kurumlarının özelde ise hakim ve savcıların bu karara uyması lazım. Bir hakim savcının bu karara uymama ya da uyma dışında bir değerlendirme yapma yetkisi yoktur. Gerçekleşen bu durumun kesinlikle iyi niyetli olmadığını düşünüyoruz. Zira bir adliyenin komple anayasa mahkemesinin kararından bihaber olduğunu kabul etmek söz konusu hukuksuzluktan daha vahim bir durumdur. Ayrıca hukuku ve mevzuatı uygulamakla görevli kişilerin bunu bilmemesi bir mazeret olarak kabul edilemez.”

Bir yıllık süreçte söz konusu hukuka aykırı usulle karar veren hakimlerin karar verdiğini belirten avukatlar, “Hukuksuz kararların hukuki denetimini sağlamakla görevli ve yetkili soruşturma savcıları, itiraz mercii olan asliye ceza hakimleri ve diğer sorumlular hakkında biran önce gerekli tahkikatın yapılması gerekmektedir. Bu tahkikatı yapmak ve gerekli olan yaptırımları uygulamakla görevli olan Hakim ve Savcılar Kuruluna çağrıda bulunuyoruz; gerekeni yapın. Ayrıca hukuksuzluğun boyutunun ortaya çıkarılması ve hukuki sürecin takipçisi olunması adına TBB, baro ve meslektaşlarımıza da destek çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

-----

Nimet Ölmez*  Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 2015 yılında mezun oldu. Mezuniyetinin ardından, Dicle Haber Ajansında muhabirlik yapmaya başladı ve ardından sırasıyla DİHABER ve Mezopotamya Ajansında çalıştı. Şu anda serbest gazeteci olarak mesleki faaliyetlerine devam ediyor. Özellikle kadın ve çocuk meseleleri, gazetecilik davaları üzerine yoğunlaşıyor. 
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.