Duruşma Haberleri

Boğaziçililere açılan “Şahmeran” davasında güvenlik görevlileri tanık olarak dinlendi

Boğaziçililere açılan “Şahmeran” davasında güvenlik görevlileri tanık olarak dinlendi
İstanbul - Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Sena Nur Baş, Selahattin Can Uğuzeş, Rümeysa Özüyağlı, Mahmutcan Bodrumlu, Doğu Demirtaş, Eda Kalafat ve Hazar Kolancalı’nın üniversiteye atanan “kayyım rektör” Prof. Dr. Melih Bulu’yu protesto eylemleri kapsamında düzenlenen meydan sergisindeki “Şahmeran figürlü LGBTİ+ bayraklı Kâbe görseli” sebebiyle yargılandıkları davanın ikinci duruşması İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Öğrencilerin “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçlamasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın duruşması İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda yapıldı. Davayı, dosya kapsamında 47 gün boyunca tutuklu kalan iki öğrenci hakkında ilk duruşmada tahliye kararı veren hâkim Naim Atan yerine hâkim Sait Emre Özgenç gördü. Kalafat’ın katılmadığı duruşmada diğer yargılanan öğrenciler ile avukatları hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak üniversitedeki özel güvenlik görevlilerinin şefi Alparslan Çepni ile güvenlik görevlisi Faruk Kardoğan tanık olarak dinlendi.

“Resimler asılırken görmedim; ama kesinlikle güvenlik görevlileri asmadı”

Çepni beyanında davaya konu edilen görselin Yeni Şafak gazetesinde yayınlandığı için beraber çalıştığı güvenlik görevlilerini uyardığını söyledi. Görsel asılırsa müdahale edilmesi yönünde talimat verildiğini belirten Çepni, “İki kişi tarafından resmin asıldığını duyunca takipçisi olmaları için güvenliklere talimat verdim. O gün okula gelen başka mezunlar da bu resmin İslam dinine aykırı olduğunu söyledi. Saat 17:00 gibi resmin kaybolduğunu duyduk” dedi. Avukatların sorusu ve resmi duvara yapıştırır gibi duran bir güvenlik görevlisinin fotoğrafını gösterip “Güvenlikçiler resimlerin asılmasına yardım etti mi” sorusuna Çepni “Kesinlikle etmedi” diye cevap verdi. Konuya ilişkin görüntülerin olduğunu bildiren savunma avukatlarından Levent Pişkin, Çepni’ye “resimler asılırken orada olmadığına” ilişkin beyanını hatırlatıp bu çelişkiyi gidermesini istedi. Çepni “Ben resimleri asılırken görmedim. Ama kesinlikle güvenlik görevlileri asmadı” diye konuştu. Çepni’nin ardından dinlenen tanık Kardoğan ise şunları söyledi: “Bana verilen talimat gereğince asılan afişleri kontrol etmek için oradaydım. Kâbe görselini asan iki öğrenciyi uyardık. İslam dinine aykırı olduğundan dolayı kaldırmalarını istedik. Kaldırmadılar. Diğer öğrencileri de uyardık. Sorumluluğun kendilerinde olduğunu söylediler. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra öğrenci veya personel olduğunu düşündüğüm biri görsele tepki gösterdi. Durumu üstlerime bildirdim ve bölgemden ayrıldım.”

“Suç teşkil eden bir durumda üstlerimden emir almama veya emniyetten olmama gerek yok”

Avukatların sorusu üzerine görselde ilk başta Kâbe’yi görmediğini söyleyen Kardoğan, görselde Şahmeran figürünün olduğunu söyledi ve, “İslam dinini yaşayan bilir. Orada Kâbe fotoğrafının üzerinde olması asla kabul edilemez” dedi. Avukatların güvenlik görevlilerinin müdahale talimatını kimden aldığını sorması üzerine Kardoğan, “Suç teşkil eden bir durum varsa üstlerimden emir almama ya da emniyet teşkilatından olmama gerek yok” dedi. Öte yandan hâkim Özgenç’in tanığı yönlendirmeye yönelik sorularına avukatlar tepki gösterdi. Avukatların tanığa “Hangi had ve görevle ‘Bu resmi kaldırın’ dediniz” diye sorunca hâkim Özgenç, “böyle soruların tanığa yönlendirilmesine izin vermeyeceğini” söyledi. Ardından tanık Kardoğan’a arkasına, sanıkların oturduğu yöne doğru dönüp yüzleşme yaptıran hâkim Özgenç, öğrencilere maskelerini çıkartarak tanığa teşhis yaptırdı. Hâkim ayrıca tanığa teşhis tutanağını da gösterip teşhis yaptırdı.

Savunma avukatlarına gösterilmeyen tutanak tanığa gösterildi

Duruma tepki gösteren avukat Pişkin avukatlara gösterilmeyen, hukuka aykırı elde edilmiş ve dosyadan çıkarılmasını talep ettikleri teşhis tutanağının tanığa gösterilemeyeceğini, yüzleştirmenin ise bu şekilde yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek hâkimin tarafsızlığını yitirdiği şüphesi gerekçesiyle reddi hâkim talebinde bulundu. Reddi hâkim talebini “Gerekçeler yerinde görülmedi” diyerek reddeden hâkim Özgenç, talebin değerlendirilmesi için üst mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Duruşma 17 Kasım’a ertelendi. Reddi hâkim talebinin gerekçesini MLSA’ya anlatan avukat Pişkin, “Teşhiste birbirine benzeyen insanlar, her birinin yeri değiştirilerek yapılır. Burada her birinin tipleri, boyları birbirinden farklı, hatta cinsiyetleri birbirinden farklı. Dolayısıyla teşhis sistemi hukuka aykırı. Yüzleştirmede ise tanığa en fazla ‘Bu kim’ diye sorulabilir. ‘Bunlardan hangisi astı’ diye sorulduğu an ihsası reye girer, yönlendirmeye girer. Burada ‘birileri asmış, bana göster’ demek anlamına geliyor.”
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.