#bundansonrasıbizde davasında beş Boğaziçi öğrencisi hakkında yakalama kararı çıkarıldı

Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasını protesto eden ve 1 Şubat’ta gözaltına alınan 97 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla yargılandıkları davanın üçüncü duruşması 10 Ocak’ta İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Derhal beraat taleplerini reddeden mahkeme, beş sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar vererek davayı 1 Haziran 2022 tarihine erteledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan Melih Bulu'ya yönelik protesto eylemlerinde gözaltına alınanların "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün görüldü. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi beklenen davaya duruşma salonunun küçük olması nedeniyle 27. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

‘Açıklama yapılmadan işkenceyle gözaltına alındık’

Avukatlarıyla duruşma salonunda hazır bulunan sanıklar, kimlik tespitlerinin ardından savunmalarına başladı. Öğrencilerden Sare Toprak, sosyal medya üzerinden Boğaziçi Üniversitesinde basın açıklaması yapılacağını gördüğünü ve üniversitesi için mücadeleye inandığı için katıldığını söyledi. Toprak, açıklama yapılacağı yere gelmeden ve herhangi bir uyarı yapılmadan polisler tarafından gözaltına alındığını belirtti. Basın açıklaması yapılmadan darp edilerek gözaltına alındığını ifade eden Akın Kara ise atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

‘Avukat olarak işkenceyi belgelemek için oradaydım’

Gözaltı takibi yapmak için orada olduğunu ve gözaltına alındığını belirten sanık avukat Ezgi Önalan, “Öğrenciler gözaltına alınırken, araçlarda işkence yapıldı. Biz, avukatlar olarak gözaltı takibi yaptık. İşkenceden dolayı suç duyurusunda bulunduk. Biliyorduk ki Emniyet yine görüntüleri bize vermeyecek biz de görüntü kaydetmek, işkenceyi belgelemek için avukatlarla öğrencilerin yanındaydık. İddianamenin de hukuksuz olduğunu ve kabul edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi. Savunmalarına devam eden öğrenciler, anayasal haklarını kullandıklarını belirterek beraat kararı verilmesini talep etti. Avukat Seher Eriş, dosyaya gelen olay gününe ilişkin görüntülerin yer aldığı CD'nin izletilmesini talep ederek konuşmasına başladı. Eriş, “Yüklenen fiil var ancak bu fiil, kanunda suç olarak tanımlanmayacağı için derhal beraat verilmesi gerekir. Dosyanın içi o kadar boş ki şişire şişire bu hale getirmişler. İddianamenin bir cümlesi dahi hukuka uygun değildir” dedi.

‘Ortada suç yok, hak kullanımı var’

Yargılamanın siyasi olduğunu belirten avukat Erman Öztürk de “Derhal beraat verilebilir çünkü ortada suç yok, hak kullanımı var” diye konuştu. Savunmalardan sonra söz alan duruşma savcısı ise sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına, mevcut delil durumu ve delillerin toplanması devam ettiğinden derhal beraat kararı verilmesini talebinin reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Aranın ardından savunması alınanların duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren mahkeme, avukatların derhal beraat verilmesine ilişkin taleplerinin reddine hükmetti. Mahkeme, ifadelerinin alınması beş öğrenci hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar vererek davayı erteledi.

Ne olmuştu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan Melih Bulu'ya yönelik protesto eylemlerinde 1 Şubat günü basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere yapılan polis müdahalesinde 108 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 10 kişi serbest bırakılmış, 98'i ise adliyeye sevk edilmişti. Gözaltına alınan bir kişinin 18 yaşından küçük olması nedeniyle dosyası ayrılmış, 97 kişi hakkında ise iddianame hazırlanmıştı. 75 sayfalık iddianamede öğrencilere yöneltilen suçlamalara gösterilen deliller arasında öğrencilerin protestolarda taşıdıkları bez bayrak, pankart ve broşürler ile birlikte #bundansonrasıbizde etiketi altında yapılan sosyal medya paylaşımları da bulunuyor.