Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Mehmet Naci İnci’nin şikayetiyle tutuklanan ve 94 gündür cezaevinde bulunan öğrenciler Berke Gök ve Perit Özen’in aralarında bulunduğu 12 öğrencinin “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “kamu malına zarar verme” ve “kara ulaşım araçlarını kaçırma ve alıkoyma” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 7 Ocak’ta görüldü. Hakim Talip Ergen, Gök ve Özen’in yurt dışı çıkış yasağı ve haftada bir gün karakola imza verme şartıyla tahliye edilmesine karar verdi.
İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davanın duruşması kalabalık katılım nedeniyle avukatların talebi üzerine İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı. Daha büyük salonlar ise “doluluk” gerekçesiyle verilmedi.
Saat 09:30’da başlaması gereken duruşma, hakim gelmediği için saat 11:00’de başladı. Sivil toplum temsilcilerinin, milletvekillerinin, akademisyenlerin, öğrencilerin, gözlemcilerin ve gazetecilerin takip ettiği duruşma salonu düşük izleyici kapasitesi nedeniyle hınca hınç doldu.
Duruşmayı HDP’li milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Hüda Kaya, CHP’li milletvekilleri Özgür Özel, Aykut Erdoğdu ve Ali Mahir Başarır izledi. Tutuklu öğrenciler Berke Gök ve Perit Özen, duruşmaya Silivri Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken diğer öğrenciler duruşma salonunda hazır bulundu. Öğrencilerden şikayetçi olan Naci İnci, şoförü ve özel güvenlik görevlileri duruşmaya katılmazken avukatı duruşma salonunda hazır bulundu.
‘Okuldan çıkarken polisler üstüme çullandı’
Duruşmada ilk sözü alan Fizik Bölümü öğrencisi Berke Gök, suçlamaları reddetti ve “Olay günü telefonuma gelen mesajda Anadolu Ajansı’nın bir linki vardı. Haberde Recep Tayyip Erdoğan bana ‘terörist’ diyordu. Sonrasında susmayan telefon sesi… Arkadaşlarım büyük ihtimalle tutuklanacağımı söyledi. Okulda sivil polisler beni takip ediyordu. Bu sırada arkadaşlarım gözaltına alınmaya başlamıştı bile. Okuldan çıktığımız anda üstümüze çullandılar. Gözaltına alındığımda darp raporu için hastaneye götürüldük ve üç hastane gezdirildik. Hastaneden sonra ters kelepçe takıldı. Psikolojik ve fiziksel işkenceler, tehditler, emir vermeler, yemek vermemeler, hasta olunca verilmeyen ilaçlar, olmayan sıcak su, verilmeyen kitaplar, geç verilen ders notları, asla işleme alınmayan dilekçeler, eğitim hakkımın ihlal edilmesi… Anlatmakla bitmez” dedi.
Berke Gök’ün ardından Perit Özen savunma yaptı. “Bizim amacımız, üniversitenin özerk ve demokratik bir yapıya kavuşması” diyerek söze başlayan Özen, savunmasına şöyle devam etti: “Olayın gerçekleştiği gün 4 Ekim’di. O gün okula gittim, orada zaman geçirdikten sonra Naci İnci'nin rektörlükten çıkış yaptığını gördüm. Biz de öğrenciler olarak kendisine tepki gösterdik. Bu nadir bir olay değildi. Sonra evime gittim. Ertesi gün okula gittim. Okuldan çıkmadan önce bir haber gördüm. Erdoğan hakkımızda açıklama yapmıştı. Okuldan çıkış yaptıktan sonra etrafımı bir anda 10 erkek çevirdi. Arabaya binmemi istediler. Sebebini sorduğumda ‘Söylemek zorunda değiliz’ dediler. Karakolda dört saat ters kelepçeyle bekledim. Vatan Emniyette ben olduğumu söyleyerek kargacık burgacık bir fotoğraf gösterdiler. Ertesi gün de tutuklanarak cezaevine kondum. O gün derslerim başlıyordu.”
Özen, olay günü alanda özel güvenlik görevlileri olduğunu ve kendisine alanı terk etmesi için uyarı yapılmadığını söyleyerek savunmasına devam etti: “Naci İnci’nin arabasına binmesine engel olmadım. Aracın orada arbede çıktığında da zaten beş metre arkadaydım. Bilinçli olarak görevi yaptırmamak için kasti bir davranışta bulunmadım. İddianame geldiğinde ‘kara ulaşım araçlarını kaçırma’ suçlamasını görünce epey şaşırdım, sabaha kadar güldüm. Naci İnci bana ‘vandal’ demiş. Bu kişi, düzenli olarak güvenlik görevlilerini öğrencilerin üstüne salan, hocalarımızı okula almayan bir kişidir. Okulda bir vandal varsa o ben değilim. Hal böyleyken tutukluluğum siyasidir ve cezalandırmaya yöneliktir. Mücadele etmeye devam ettik, suç işlemedik. Bizler, yalnızca eğitim hakkı gasp edilmiş, dayak yiyen, akıllı öğrenciler değiliz. Bizim bir mücadelemiz var. Bizim kayyumlar gibi önünde el pençe divan durduğumuz efendilerimiz yok.”
Tutuksuz yargılanan diğer öğrenciler de suçlamaları reddetti ve aslında özel güvenlik görevlilerinin kendilerini darp ettiklerini ifade ederek adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını istedi.
Duruşmada konuşan sanık müdafiilerinden Burçin Şahan de İnci’nin makam aracının öğrencilerin üstüne sürüldüğünü söyleyerek, dosyada şikayetçi olarak bulunan özel güvenlik görevlilerinin öğrencileri darp ettiğini ifade etti.
Beyanların ardından mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, Berke Gök ve Perit Özen’in tutuklulukta geçirdikleri sürenin göz önünde bulundurularak haklarında tahliye kararı verilmesini talep etti.
Hakim Ergen de Gök ile Özen’in yurt dışı yasağı ve haftalık imza adli kontrol tedbirleriyle tahliyelerine hükmetti. Hakim Ergen, diğer öğrencilrin imza yükümlülüklerini kaldırırken yurtdışı yasaklarının devamına karar verdi. Eğitim hakları engellendiği için yurtdışı yasaklarının kaldırılmasını talep eden iki öğrenci içinde hakim, öğrencilerin sunacağı ilgili belgeleri inceledikten sonra değerlendirme yapacağını söyledi. Bir sonraki duruşma 21 Mart 2022 saat 09.30’da yapılacak.
Kararın açıklanmasından sonra şikayetçilerin avukatı söz aldı ve müvekkillerini tanıttı. Avukat, “Suç tarihinde yaşanan olaylar konuşulur ama müvekkillerimin başarısı ve üniversitenin başarısı şu an zedelenmiştir” dedi ve davaya katılma talebinde bulundu.
Ne olmuştu?
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, derslerin başlamasına bir hafta kala online eğitim kararı almış, akademisyenler ve öğrenciler bu kararı 4 Ekim’de Güney Kampüs’te protesto etmişti. Protestolar sonrası atanmış Rektör İnci, 5 Ekim’de ‘tehdit’, ‘hakaret', ‘kamu malına zarar verme’, ‘görevi yaptırmamak için direnme’ ve ‘2911 sayılı Kanun’a muhalefet etme’ suçlamalarıyla soruşturma ve kovuşturma başlatılması için şikayette bulunmuştu.
Recep Tayyip Erdoğan da bir gün sonra, 2021-2022 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreninde Boğaziçili öğrencileri hedef göstererek onlara ‘terörist’ demişti. Bu açıklamadan bir gün sonra ise Berke Gök ve Perit Özen tutuklanarak cezaevine konmuştu.
Öğrenciler hakkındaki iddianame Aralık ayında hazırlandı. Naci İnci’nin “mağdur”, iki özel güvenlik görevlisi ile İnci’nin şoförünün “şikayetçi” sıfatıyla yer aldığı iddianamede öğrencilere “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “kamu malına zarar verme” ve “kara ulaşım araçlarını kaçırma ve alıkoyma” suçlamaları yöneltildi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.