Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın Galatasaray Meydanında düzenlediği 700. hafta buluşmasına yönelik polis müdahalesi sırasında gözaltına alınan 46 kişinin, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması görüldü. Kayıp yakınları, insan hakları savunucuları ve haber takibi sırasında gözaltına alınan gazetecilerin de yer aldığı davanın İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi beklenirken, salon küçüklüğü nedeniyle davaya 27. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda devam edildi. Başka bir dosya kapsamında tutuklu bulunan Volkan Uyar, jandarma eşliğinde duruşmada yer alarak, Cumartesi Anneleri'nin eylemlerinin barışçıl olduğunu vurguladı. Uyar, sözlerine şöyle devam etti: “Galatasaray Lisesi önü tüm hak arayıcılarına olduğu gibi Cumartesi Anneleri'ne de kapalı. O gün yasak olduğunu dahi düşünmüyorduk. Yasaklama tedbirleri hak arama mücadelesinde engel değildir. 700. hafta vesilesiyle yakınlarını kaybeden insanlarla dayanışmak için oradaydım. Orantısız bir polis şiddeti ile karşılaştık. Demokratik hakkımızı kullandık, polis olmasa basın açıklamanızı yapacaktık. İddialar asılsızdır, mukavemet değil polis saldırısı vardır.”Gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç'un kardeşi Hasan Karakoç, etkin bir soruşturma talep ettiklerini ve bunu yapmanın devletin görevi olduğunu söyledi. Karakoç, “Biz Galatasaray'da oturmaya başladıktan sonra gözaltında kaybedilme sayısı düştü. Bu durum, bizim eylemimizin ne kadar haklı olduğunun göstergesidir. Biz o meydana oturduğumuzda kaybedenler dışında kimseye zarar vermedik. Vatandaş olarak yargının da korumak zorunda olduğu gösteri hakkımı kullandım” diye konuştu. İddianamede, polislerin yaralanmasına ve şikayetçi olduklarına dair bilginin yer almadığını söyleyen avukat Öztürk Türkdoğan, “Yakında yeniden o meydanda eylemler yapılacak. Orası bir hafıza mekanıdır. Bu yargılamada er ya da geç suçun unsurları oluşmadığı için beraat kararı verilecek” dedi. DİSK'in çağrısıyla Cumartesi Anneleri'nin 700. haftasına destek olmak amacıyla gittiğini söyleyen Levent Gökçek, “Kaybedilenler işçi, emekçi halkın evlatlarıdır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, Anayasa ve Türkiye'nin de dahil olduğu sözleşme ile koruma altındadır. Ben de hakkımı kullandım” diye konuştu. Yargılanan avukatlardan Lezgin Özalp, “Fırsat buldukça Cumartesi Anneleri'nin eylemine destek oluyorum. Güzel fakültelerde okuduk. Mahkemelerin ve savcılığın bir iradesi olduğunu düşünmüyorum. Buraları neden bu kadar ciddiye aldığımızı da bilemiyorum” dedi. Bunun üzerine hakim Sait Emre Özgenç, Özalp'i iddianame kapsamında beyanlarda bulunmadığı nedeniyle uyardı. Savunmasını bitiren Özalp, “Mücadelemize devam edeceğiz” dedi. İddia makamının eksik hususların tamamlanmasını talep ettiği duruşmada mahkeme, talepleri doğrultusunda 9 kişinin vareste tutulmasına ve savunması alınmayanların hazır edilmesine karar vererek davayı 21 Eylül 2022 tarihine erteledi.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf yapmak şartı ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.