DENİZ TEKİN
6 Şubat’taki depremlerden etkilenen 11 ilde “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan dava ve soruşturmalarda şikâyetinden vazgeçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzede gazeteci Hakkı Boltan’ın aynı iddiayla yargılandığı davada şikâyetini çekmedi. Boltan, “Bu bana veya gazetecilere dönük özel bir uygulama olduğunu gösterir” dedi.
Yeni Yaşam Gazetesi muhabiri Hakkı Boltan, Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eş Sözcüsü olduğu 11 Şubat 2016’da, Şırnak’ın Cizre ilçesinde haber takibi yaparken yaralandıktan sonra sığındığı binanın bodrum katında öldürülen Azadiya Wêlat gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş için yaptığı açıklama nedeniyle hakkında soruşturma açıldı.
Aynı davada hem Erdoğan hem de Davutoğlu şikâyetçi oldu
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Boltan hakkında, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden kaynaklı hakaret” suçlamalarıyla iddianame hazırladı. Diyarbakır 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2019’da görülmeye başlanan davaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu “müşteki” sıfatıyla müdahil oldu. Davada 2021’de kararını açıklayan mahkeme Boltan’ı, “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 1 yıl 2 ay 17 gün, Ahmet Davutoğlu’na yönelik sözlerinden dolayı “kamu görevlisine hakaret” suçunda 10 ay hapis cezası verdi.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını 2022’de esastan bozdu. İstinaf Mahkemesi, "Cumhurbaşkanına hakaretten" verilen cezayı "hatalı" olduğu, üst sınırdan verilmesi gerektiği, “Kamu görevlisine hakaret” suçunda ise eksik ceza verildiğine karar verdi.
Diyarbakır 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 23 Şubat 2023’de görülmesine karar verilen dava 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler nedeniyle ertelendi.
Dava devam ederken Erdoğan deprem bölgesindeki şikâyetlerinden vazgeçtiğini açıkladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, 3 Mart 2023’te, "Sayın Cumhurbaşkanımız, depremden etkilenen 11 il ve bağlı yerleşim yerlerinde, şahsına yönelik hakaretler nedeniyle açılan soruşturma ve kovuşturmalarda şikâyetten vazgeçmiştir" açıklaması yaptı. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) “Cumhurbaşkanına hakaret” şikâyete tabi bir suç olmadığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan bu davadan feragat etmesi bu davanın esasına etki etmiyor. Şikâyetten vazgeçilmesi durumunda ise istinaf ve Yargıtay temyiz talebinde bulunulamıyor.
Bu açıklamanın üzerinden 11 ay geçmesine rağmen Erdoğan’ın avukatları, deprem bölgesi olan Diyarbakır’da “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılanan ve Erdoğan müdahil olduğu davada yargılanan gazeteci Boltan hakkındaki şikâyetinden vazgeçtiğine dair mahkemeye bildirimde bulunmadı. Boltan’ın avukatı Resul Temur, bu davadan feragat edilip etmediğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorulması talebi ise mahkeme tarafından reddedildi. Erdoğan, 5 Mart 2024’te görülecek olan davanın dördüncü duruşmasında feragat dilekçesi gönderip göndermeyeceği şimdiden merak konusu.
‘Gazetecilere husumetle davranıldığı ortaya çıkacaktır’
Yeni Yaşam gazetesi çalışanı ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) yöneticilerinden Hakkı Boltan, hakkında açılan davayı ve Erdoğan’ın hakkındaki şikâyetinden vazgeçmemesine ilişkin konuştu. Oturdukları evlerinin depremde ağır hasar gördüğünü hatırlatan Boltan, depremin yarattığı ağır travma ve zorlukları herkes gibi kendisi ve ailesinin de yaşadığını söyledi. Toplumdaki güçlü dayanışma sayesinde depremin açtığı yaraların sarıldığını, hafifletildiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın depremin yaşandığı illerde açılan “hakaret” davaları ve soruşturmalarıyla ilgili şikâyetinden vazgeçtiğine dair kararının, depremzedelerin mahkeme kapılarında “sürünmesinin” engellenmesi adına kamuoyunda bir beklenti yarattığını söyledi. Boltan, şunları söyledi:
”Bu açıklamaya rağmen hakkımda açılan davada Cumhurbaşkanının şikâyeti devam ediyor. Hatta hakkımda zorla getirilme kararı verildi. Eğer burada işlemde gözden kaçma veya işleyişten kaynaklı bir sorun yoksa, bana veya gazetecilere dönük özel bir uygulama olduğunu gösterir. Bununla da depremin yarattığı maddi ve manevi tahribatı suiistimal etme ve gazetecilere husumetle davranıldığı durumu açıkça ortaya çıkacaktır. Ayrıca benim yaptığım açıklamada hakaret suçunu taşıyabilecek bir ifade, söz yok. Açıklamamda, hayatı tehlike altında olan meslektaşımın yaşam hakkı korunması ve can güvenliğinin sağlanmasına dair Cumhurbaşkanına sorumlularını hatırlattım. Umarım bu hatadan dönülür bu dava için düşme kararı verilir.”