Haberler

'Eline sağlık' soruşturmasında Fatih Altaylı'ya 'yakın tehlike' davası

'Eline sağlık' soruşturmasında Fatih Altaylı'ya 'yakın tehlike' davası

 SİBEL YÜKLER 

Gazeteci Fatih Altaylı hakkında "suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla 2 yıla kadar hapsi sitemiyle dava açan savcı, Altaylı’nın Filistin eyleminde Tevhid bayrağı açan kişiye yumruk atan Ege Akersoy’a "eline sağlık" yazmasını “yakın tehlike” olarak değerlendirdi. Altaylı hakkındaki iddianame ise Tevhid bayrağı açan kişiye yumruk atan Akersoy tahliye edildikten 20 gün; olay yaşandıktan 1 ay sonra hazırlandı. Altaylı gibi şarkıcı Gülşen hakkındaki soruşturmada da dört ay önceki konserinde sarf ettiği sözlere rağmen "açık ve yakın bir kamu güvenliği tehlikesi oluştuğu” öne sürülmüştü.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Fatih Altaylı hakkında, 1 Ocak 2024'te İstanbul'da düzenlenen, "Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek, İsrail'e Lanet" yürüyüşünün ardından İsmail Aydemir'e yumruklu saldırıda bulunan Ege Akersoy’a ilişkin sosyal medya hesabından, "Eline sağlık" paylaşımı yaptığı iddiasıyla yürüttüğü soruşturma tamamlandı.

Olay sonrasında saldırıda bulunan şahsa yönelik sosyal medya üzerinden, "destek mahiyette övücü nitelikte" paylaşımların yapıldığı belirtilen iddianamede, Fatih Altaylı'nın da X platform (eskiden Twitter) üzerinden 1 Ocak 2024 tarihinde, "Eline sağlık" şeklinde aynı gün, aynı saatte paylaşımda bulunduğu, daha sonra bu paylaşımı kaldırdığı kaydedildi.

İddianamede, Altaylı'nın savunmasında bir arkadaşıyla otururken meydana gelen olayla ilgili, "Şimdi bir tweet atacağım, bakalım kim üstüne alınacak" diyerek "Eline sağlık" tweetini attığı, ancak, bu paylaşımı yapmasındaki amacın “bir sosyal deney yapmak olduğunu” söyleyerek, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği kaydedildi. 

"Mitingler güncelliğini yitirmedi"

Ancak savcılık, Altaylı'nın savunmasını, “hayatın olağan akışına aykırı” buldu. İddianamede ve "Eline sağlık" paylaşımının saldırıda bulunan kişiye ve eylemine yönelik olduğu; paylaşım ile "kamuoyunun yakın şekilde birçok vatandaşımızın takip ettiği, insani, İslami ve milli bilinçle düzenlenen saldırıları kınayan, terör örgütlerini lanetleyen gösteriler sonrasında mitinge katılan bir vatandaşa yönelik gerçekleşen eylemin övülmesi nedeniyle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı" öne sürüldü.

Benzer tarzda mitinglerin suç tarihinden sonra da farklı illerde yapılmaya devam ettiği ve mitinglerin güncellik değerini yitirmediği de belirtilen iddianamede, Altaylı'nın "övücü mahiyette" paylaşımda bulunarak "suçu ve suçluyu övme" suçundan iki yıla kadar hapsi istendi.

Adli kontrol kararı kaldırıldı, basit yargılama yapılacak

İddianameyi kabul eden 21. Asliye Ceza Mahkemesi, suçun vasfı nedeniyle Altaylı hakkında basit yargılama usulü kapsamında yargılama yapılmasına hükmetti. Mahkeme, Altaylı ve avukatlarına savunmalarını dilekçe şeklinde sunmaları için 15 günlük süre verdi, süre dolduktan sonra duruşma yapmadan beraat kararı, düşme veya ceza verilebileceğini de belirtti. Altaylı hakkında 5 Ocak 2024 tarihinde verilen adli kontrol kararlarının da kaldırılmasına karar verildi.

Gülşen'de 4 ay, Altaylı'da bir ay sonra oluşan "açık ve yakın tehlike"

Altaylı'nın suça konu edilen, "Eline sağlık" sözleri yalnızca bir sosyal medya paylaşımından ibaret. Üstelik, Tevhid bayrağı açan kişiye yumruk attığı gerekçesiyle tutuklanan Ege Akersoy, yalnızca 17 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. Altaylı hakkındaki iddianame ise Akersoy tahliye edildikten 20 gün; olay yaşandıktan 1 ay sonra hazırlandı. 

Benzer iddia, geçen yıl İmam Hatiplilerle ilgili konuşmasından sonra tutuklanan şarkıcı Gülşen'in de soruşturma savcısı tarafından öne sürülmüştü. Gülşen, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” iddiasıyla suçlandı. Dört ay önceki konserinde sarf ettiği sözlere rağmen, soruşturma savcısı, "açık ve yakın bir kamu güvenliği tehlikesi olduğunu” öne sürmüştü. 

Şartlar tartışıldı mı?

İddianamede bahsedilen ve hem TCK 215. madde (Altaylı hakkındaki suçlama) hem de TCK 216. maddede (Gülşen hakkındaki suçlama) tanımlanan "açıklık", kamu düzenini bozacak derecede bir tehlikenin mevcudiyeti, "yakınlık" ise tehlikenin kamu düzenine zarar verme ihtimalinin yakın olması anlamına geliyor. Suçu ve suçluyu övme suçu somut bir tehlike suçu ancak buna ilişin Yargıtay kararları, "'Suçunun unsurları' ve 'cezalandırılma şartlarının' gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak sanığın hukuki durumunun takdiri gerekir" diyor.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.