NİMET ÖLMEZ
VAN- Sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada yaklaşık 2,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Serhat News Haber Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Sıddık Güler, insani değerlerin bile askıya alındığı cezaevlerinde haber gündemini takip etmenin imkansız olduğunu söyledi.
2 yıl 4 ay 3 günlük cezası Yargıtay tarafından onaylanan Güler 22 Aralık 2023’te cezaevine girdi. Önce Van T Tipi, daha sonra Van Açık Cezaevi’ne nakledilen Güler, 19 Şubat’ta tamamlanacak hapis cezası öncesinde bir haftalık izin hakkını kullanarak cezaevinden çıktı.
Hapis cezasına gerekçe gösterilen sosyal medya paylaşımlarının birçoğunda daha önce yargılanıp beraat ettiği paylaşımlar olduğuna dikkat çeken Güler, bütün paylaşımlarının barış sürecinde yapılan haberlerden oluştuğunu anlattı. Van’da çalışan bir gazetecinin kendisi hakkında yaptığı ihbarla sürecin başladığını belirten Güler, “Fakat barış sürecinin sona ermesinden sonra başlatılan soruşturma da tekrar gündeme gelen paylaşımlardan suçlama konusu oldu. Hatta bazı paylaşımlar başka gazetecilerin veya kuruluşların yaptığı beni etiketlemelerinden kaynaklanmaktadır. Yani tamamen zorlamayla verilen bir cezayla karşı karşıya kaldım” dedi.
‘Cezaevinden haber takip etmek imkansız’
Cezaevinde haber gündemini takip etmek istediğini ama bunun neredeyse imkansız olduğunu ifade eden Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cezaevinde belirli haber kanallarını dışında haberleri takip etmek imkânsız. Yani yayın politikaları birbirine yakın TV kanallarında verilen bilgilere mecbur kalıyoruz. Onun dışında cezaevinde günler tamamen bir kaos içinde geçiyor. İnsani değerlerin tamamen askıya alındığını görüyorsunuz. Yani bir nevi dışarıyla olan bağın tamamen kesiliyor. Aslında dışarıda olduğum zamanda da bir ekip ile birlikte Serhat News’i yönetiyorduk. Ancak tutuklanmamdan sonra özellikle Yeşim Karaağar, Beritan Elyakut, Zelal Sahidenur Sari, Dıldar Güler ve Zafer Avnaş’ın muazzam katkılarıyla Serhat News eskiden daha kararlı bir şekilde devam etti. Bu arkadaşların bu süreçteki emekleri asla inkâr edilemez. Yani arkadaşların büyük gayreti tutuklanmamın ardından çalışmaları daha fazla arttırdı diyebilirim.”
1999 yılından bu yana Van ve çevre ilerinde gazetecilik yaptığını, OHAL döneminde bile gazeteciliğin daha iyi şartlar altında yapıldığını belirten Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Oysa günümüzde artık normal bir basın açıklamasını haberleştirmek bile suç unsuru olarak kabul ediliyor. Yani normal bir eleştiri bile suç kabul ediliyor. Oysa gazetecilik toplumun aynasıdır. Her gazeteci iktidar gibi düşünmek zorunda değildir. Sırf iktidar politikalarını eleştirdikleri için gazetecilerin tutuklanması kabul edilecek bir durum değildir. Bu birazda tek tip bir basın kuruluşunun yaratılması anlamına gelmektedir. Aslında dışarıda haber yapmak ateşten gömlek giymek gibi bir şey. Gazetecilik için ülkenin en zor dönemi diyebilirim. Zor ve sancılı bir dönem. Aynı zamanda emek ve bedel isteyen bir dönem. Birilerinin bu dönemde mazlumun sesi olması gerekiyor. Bütün olumsuzluklara rağmen bu konuda büyük emek veren çok değerli gazeteciler bulunmaktadır. Bu mücadele halkasını el birliğiyle yükseltmek gerekiyor. Gazetecilik kimliğini taşıyan herkesin bu mesleğin hakkını vermesini bekliyorum.”
