NALİN ÖZTEKİN
‘3. Eskişehir Onur Yürüyüşü’ne katıldıkları için haklarında dava açılan 18 kişi davanın ikinci duruşmasında beraat etti.
Eskişehir’de, Temmuz 2023’de yapılmak istenen yürüyüşün yasaklanmasıyla polis müdahalesi sonrası gözaltına alınan 18 kişiye, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması Bugün (1 Mart 2024), Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya bir kısım sanıklar ve avukatları katıldı.
Duruşma, mahkeme salonunun küçük olması nedeniyle avukatların talebi doğrultusunda ağır ceza mahkemesine ait büyük bir salonda görüldü.
Duruşma başlangıcında önceki celse Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nden talep edilen gözaltı anına ait görüntülerin dosyaya gönderildiği aktarıldı.
‘Hukuki öngörülebilirliğin olmadığı bir noktadayız’
Daha sonra önceki celse savunma yapmayan Abdullah İkbal Arslanbaş, savunma yaptı. Polis fezlekesine tepki gösteren Arslanbaş, “Fezlekelerde polisler genelde gerçeğe aykırı ifadelerde bulunuyor. Fezlekede ‘sözde onur yürüyüşü’ deniliyor peki ‘sözde onur yürüyüşü’ nasıl oluyor bilmiyorum” dedi.
Henüz basın açıklaması yapılmamışken polislerin uyarı yapmadan gözaltına alındıklarını belirten Arslanbaş, “2911 dosyasında ilk defa görüntü tutanağı olmaksızın iddianame hazırlandığını görüyorum. Hukuki öngörülebilirliğin olmadığı bir noktadayız. Artık eylem yapmasan durduğun yerde gözaltına alınıyorsun. Ben eylemci değil, insan haklarını savunmak göreviyle avukat olarak bulunuyordum. Şu ana kadar onur yürüyüşüne katıldığı için ceza alan kimse yok bu yürüyüşler yıllardır yapılıyor” şeklinde savunma yaptı.
Daha sonra Avukat Heval Yıldız Karasu beyanda bulundu. Dosyaya eklenen yeni görüntülerle ilgili bilirkişi raporu hazırlanması noktasında iddia makamının görüşüne katılmayan Karasu, “Bilirkişi teknik meselelere bakar arkadaşların hiçbiri orda değildik demiyor. Başlayamamış bir basın açıklaması yargılanıyor burada. Hukuki değerlendirmeyi bile bilirkişiye göndereceksek işimizi yapmamış oluruz. Derhal beraat talep ediyoruz” ifadeleri kullandı.
Avukat Hasan Çayır ise herhangi bir uyarı olmaksızın gözaltı işlemi yapan polislerin yargılanması gerektiğini ifade ederek, “Biz burada her sene yargılanması gereken LGBTİ+ hakları değil, polis şiddetidir dememize rağmen sonuç değişmiyor. Bilirkişi süreci mağduriyeti arttıracaktır. Bu yargısal tacize son verilmesini, tüm sanıklar yönünden beraat talep ediyorum” dedi.
Duruşmaya kısa bir ara verildikten sonra emniyet tarafından dosyaya sunulan görüntüler izlendi.
İddia makamı esas hakkındaki görüşünde “atılı suçlamanın yasal unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verilmesi talebinde bulundu.
Esas hakkındaki görüşe dair beyanların ardından mahkeme hakimi kararını açıkladı. Tüm sanıkların beraatine karar verildi.