Duruşma Haberleri

‘Metastaz 2: Cendere’ davası genişliyor: Fatih Portakal ve Can Özçelik de dosyaya eklendi

‘Metastaz 2: Cendere’ davası genişliyor: Fatih Portakal ve Can Özçelik de dosyaya eklendi

ELİF AKGÜL

Gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Can Bursalı, Nevzat Çiçek, Doğan Akın ve Gökmen Karadağ’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın şikâyeti üzerine “aleni hakaret” ve “iftira” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın sekizinci duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

‘Metastaz 2: Cendere’ kitabının yazarları Terkoğlu ve Pehlivan ile kitap hakkında yazarlarla söyleşi yapan Can Bursalı ve haberin yayınlandığı Independent Türkçe haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek hakkındaki dava dosyası, bir önceki duruşmada yine kitap hakkında haber yaptıkları için haklarında dava açılan gazeteciler Doğan Akın ile Gökmen Karadağ’ın dosyalarıyla birleştirilmişti. Bu duruşmada da aynı gerekçeyle dosyaya Fatih Portakal ile Can Özçelik’in de eklendiği görüldü.

Bir saat geç başlayan duruşmaya Doğan Akın ile kitapta yer alan bir konuşmanın kaydını sızdırdığı iddiasıyla davaya dahil edilen diğer sanık Tefal’in eski CSO’su Mustafa Kılıç katılmadı. Diğer sanık gazeteciler duruşmada avukatlarıyla birlikte hazır bulundu.

Çiçek: Müştekiyi bir imtiyaz sahibi yapmadığımız kaldı

Duruşmada ilk olarak beyanda bulunan Nevzat Çiçek, “Dava konusu haberle ilgili tekzip yayınladık, muhabir karşı tarafın görüşünü almak için kişiyi aradı, mahkeme kararıyla erişim engeli geldi haberi kaldırdık. Bir tek müştekiyi imtiyaz sahibi yapmadığımız kaldı” diyerek suçlamaları reddetti ve beraatini talep etti.

Çiçek’in avukatı Ersin Tezcan da müvekkilinin sorumlu yazı işleri müdürü olmadığı için cezai sorumluluğunun olmadığını belirterek beraat istedi.

Terkoğlu: Bu bir yıldırma davası

Çiçek’in ardından konuşan Barış Terkoğlu, duruşmanın başında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Ali Çalı’nın, “Dosyaları okudukça yenisi geliyor” serzenişine atıfta bulunarak, “Ben de sizle aynı serzenişi paylaşıyorum” dedi.

Kitapta isim vermediğini, kitapla ilgili söyleşilerde isim vermemeye devam ettiğini hatırlatan Terkoğlu, ancak olayda dahli olan şirketlerin suç duyurusunun ardından İnal’ın isminin ortaya çıktığını belirtti. Terkoğlu, kitapta ve söyleşilerde herhangi bir hakaret ifadesinin olmadığını, İnal’ın adının geçtiği olayın doğruluğunun taraf şirketlerce kabul edildiğini bu nedenle iftira suçlamasının da yersiz olduğunu kaydetti.

“Burada söz konusu olan yargı üzerinde gücünü kullanan bir avukatın savcılar vasıtasıyla bu haberleri yapmamam için beni yıldırma çabasıdır. Ancak, ben yılmıyorum” diyen Terkoğlu, iddianamenin İnal’in şikâyet dilekçesini olduğu gibi kullanılarak oluşturulduğunu, herhangi bir delil ve gerekçe gösterilmediğini vurguladı. Terkoğlu, suçlamaları reddederek beraatini istedi.

Pehlivan: Dava kitapta yazdıklarımızı kanıtlıyor

Terkoğlu’nun ardından söz alan Barı Pehlivan ise “Bu dava, kitapta yazdıklarımızın kanıtıdır. Bu davadan ceza çıkması Mustafa Doğan İnal’ın bu adliyedeki etkisinin kanıtı olacaktır” diyerek beraat talep etti.

Karadağ ise hem bir gazeteci hem de iletişim akademisyeni olarak yıllarca çok sayıda öğrenciye basın etiği ve basın kanunu hakkında eğitim verdiğini, bu davayı da bundan sonra derslerinde anlatacağını kaydetti. “Gazetecilik faaliyetlerinin bu kadar kolay suç isnadına dönüştürülmesi çok acı” diyen Karadağ derhal beraatini istedi.

Pehlivan, Terkoğlu ve Karadağ’ın avukatı Ali Deniz İlkem Demir ise bu davanın uzun zamandır sürdüğünü, aynı savunmaları defalarca yaptıklarını belirterek atılı suçun oluşmadığını söyledi ve beraat istedi.

Polat: Sorumluluk sadece savcıların değil, mahkemelerin de

Bursalı ise savunmasında davaya konu haberinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, İnal’a, vekil olarak atandığı bir davaya bakması için 15 milyon TL vekalet ücreti aldığını yazdığını, habere ilişkin açılan davanın İBB’nin dekontu mahkemeye gönderilmesi üzerine reddedildiğini hatırlattı. “Savcıların lehte ve aleyhte delil toplaması gerektiğini” hatırlatan Bursalı, “Eğer bunu savcı İBB’ye sorsaydı dekont dosyaya gönderilirdi” dedi. Ortada hakaret ve iftira yok, somut bilgiler var” diyerek beraatını talep etti.

Bursalı’nın avukatı Melike Polat ise sorumluluğun sadece savcılıkta değil, bu iddianameleri kabul eden mahkemelerde de olduğunu kaydetti. Atılı suçun unsurlarının oluşmadığını kaydeden Polat, beraat istedi.

Müşteki Mustafa Doğan İnal’ın avukatı Mehmet İnal, şikâyetlerinin devam ettiğini belirterek gazetecilerin cezalandırılmasını istedi.

Dosyaları birleştirilen Can Özçelik ve Fatih Portakal’ın ifadelerinin alınması için davetiye çıkarılmasına karar veren mahkeme davayı 4 Temmuz saat 14.00’a erteledi.

Ne olmuştu?

Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın yeni çıkan kitapları “Metastaz 2: Cendere” isimli kitap Aralık 2020’de yayınlanmasının ardından, gazeteci Can Bursalı, Independent Türkçe için Terkoğlu ile yaptığı röportajda, avukat İnal hakkında kitapta yer alan iddialara yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski avukatı İnal’ın şikâyeti üzerine üç gazeteci hakkında, “İnal’ın şeref, haysiyet ve namusu ile toplum içindeki itibarını zedeledikleri” iddiasıyla dava açıldı.

İnal ayrıca Bursalı, Terkoğlu ve Independent Türkçe’ye “kişilik haklarına saldırıldığı” iddiasıyla 300 bin TL’lik manevi tazminat davası da açmış, ancak İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın reddine hükmetmişti.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.