AZİZ ORUÇ
Yüksekova’da düzenlenen bir protesto eylemini takip eden gazeteciler, Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ifadeye çağrıldı. Polisin “sloganları atanlar kimlerdi?”, “polis memurunun kafasının kimler tarafından kırıldığını gördünüz mü?” gibi sorular yönelttiğini anlatan gazeteciler, “bizi gazeteci olarak kabul etmek istemiyorlar” dedi
Türkiye’nin, Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyonu nedeniyle geçen 18 Eylül’de Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yapılmak istenen, ancak Valilik yasağıyla engelenen protesto eylemini takip ederek, haberleştiren gazeteciler Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ifadeye çağrıldı.
Mezopotamya Ajansı Muhabiri Ruken Polat ve JİNNEWS muhabiri Rabia Önver, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanun’una muhalefet ettikleri” iddiasıyla avukatları eşliğinde ifadelerini vermek üzere 13 Ekim’de İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gitti. İfade esnasında gazetecilere, “Eylem etkinlik yasağının olduğunu biliyor muydunuz?”, “sloganları atanlar kimlerdi?”, “polis memurunun kafasının kimler tarafından kırıldığını gördünüz mü?”, “açıklamanın yapılacağını nasıl öğrendiniz?" ve "neden açıklamaya katıldınız?" şeklinde sorular yönetildiği öğrenildi. Gazetecilerse, meslekleri gereği toplumsal bir olayı takip ettiklerini belirtti.
İfadeye çağrılan gazetecilerle Ruken Polat ve Rabia Önver ile konuştuk. Mezopotamya Ajansı’nda iki yıldır çalıştığını belirten Polat, “Haberleştirdiğim olayda şüpheli olarak ifadeye çağrıldım” dedi. Yapılan açıklamada gazetecilerin orada olmasının çok doğal olduğunu belirten Polat, “Yerel basından gazeteciler ayrıca İHA, DHA ve birçok farklı ajans da vardı. Fakat sadece JinNews muhabiri ve ben ifadeye çağrıldık. Bu süreçte maalesef olağanlaşmış bir durum haline gelen basın çalışanlarına karşı sistematik ve psikolojik bir baskı var. Buna karşı tepkimizi, halka doğru haberi ulaştırmaya ve işimize ve gazetecilik kimliğimizi daha çok sahip çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Polat: “Gazetecilik kriminalize ediliyor”
Bu süreçte aktif rol oynayan ve haberi doğru bir şekilde kamuoyuna sunan özgür basın çalışanları hedef haline geldiğini belirten Polat, sözlerine şöyle devam etti:
“İktidar özgür haberciliğin önünü kesmek için elinden geleni yapıyor. Çalışma arkadaşlarımız, editörlerimiz haksız suçlamalarla yargılanıyor ve hâlâ birçok gazeteci tutuklu bulunuyor. Gazeteciliği kriminalize etmek istiyorlar. Kürt basını olarak, her alanda sesi kısılmak istenen, baskı ve zulmün yaşandığı her yerde doğru haberleri kamuoyuna ulaştırmaya devam edeceğiz.
Haber takip etmek gazetecinin en doğal hakkıdır. Korkutmak, sindirmek için yapılan bu hukuk baskısını gazeteciler olarak kabul etmiyoruz. Tekrar yinelemek istiyorum işimizi yapmaya halka doğru haberi ulaştırmak için her türlü çabayı sarf etmeye hazırız.”
Önver: “Gazeteciliğimiz suç sayıldı”
Hakkari’de üç yıldır JinNews muhabiri olarak çalıştığını belirten Rabia Önver, ifadelerinin alınmasının büyük bir hukuksuzluk olduğunu belirtti. Önver, “Öncelikle gazeteciğimiz suçlandı, bize gazeteci gözüyle değil, eylemci gözüyle bakıldı. Atılan sloganları hatırlamadığımı söyleyince sorgu sırasında 'işine gelmediği içindir ' cevabını aldım. ‘Kimden duydun’, ‘valiliğin yasağının olduğunu bilmiyor muydu?’ gibi sorular soruldu. Gazeteci olduğumu o gün orada mesleki faaliyette bulunmak için gittiğimi söyledim. Zaten o gün eylemi takip ettiğimde elimde fotoğraf makinem vardı” dedi.
Gazeteciler olarak takip ettikleri haberlerde keyfi ve rutin bir şekilde engellenmelere maruz kaldıklarını anlatan Önver devamında şunları söyledi: “Gerçek haberleri yaptığımız için her seferinde ifadeye çağrılıyoruz. Özgür basına ciddi anlamda baskı var. Ama biz özgür basın çalışanları ve Kürt kadın gazeteciler olarak yapılan engelleme ve soruşturmalara karşı asla geri adım atmayacağız. Her zaman hakikati yazmaya devam edeceğiz. Bize gözaltı tutuklama ve engellemelerle geri adım attıramayacaklar. Düşünce ve ifade özgürlüğü söz konusu gazeteciler olunca yok sayılıyor. Kürdistan'da gazetecilerin düşünce ve ifade özgürlüğü yokmuş gibi davranılıyor. Bizlere gözdağı verilmek isteniyor ama biz asla gazeteciliğimizden geri adım atmayacağız. Engellemelere boyun eğmiyor, gerçekleri yazmaya devam ediyoruz.”