Duruşma Haberleri

Gazeteci Ahmet Kanbal: “TCK 217/A sansür maddesidir”

Gazeteci Ahmet Kanbal: “TCK 217/A sansür maddesidir”

 Deniz Tekin

Gazeteci Ahmet Kanbal’ın, Maraş depremlerinde devlet kurumlarının müdahalede yetersiz kaldığına ilişkin sözleri nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” suçlamasıyla yargılandığı dava görüldü. Kanbal, TCK 217/A maddesinin bir sansür maddesi olduğunu söyledi.

Mezopotamya Ajansı muhabiri Ahmet Kanbal, 6 Şubat 2023’teki Maraş merkezli depremlerin ardından Adıyaman’da katıldığı bir canlı yayında sarf ettiği sözler nedeniyle “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla Adıyaman 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Davanın talimat duruşması, Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Duruşmaya Kanbal ve avukatı katıldı.

Savunmasında suçlamayı reddeden Kanbal, depremden sonra Adıyaman’a ulaşan ilk gazetecilerden biri olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Adıyaman’da gördüklerimi yayında anlattım. Üç gün boyunca devletin hiçbir kurumunu görmedim ve bunu paylaştım. Nitekim Cumhurbaşkanı da Adıyaman’a geldiğinde ‘ilk üç gün sizi yalnız bıraktık’ diyerek özür diledi. Bu da haberimin doğruluğunu gösteriyor. Yaptığım gazetecilik faaliyetidir. TCK 217/A maddesi bir sansür maddesidir, kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.

Avukat Erdal Kuzu, müvekkilinin gazeteci olduğuna dair belgeleri ve devlet yetkililerinin depremin ilk üç günündeki yetersizliğine ilişkin haberleri mahkemeye sunacaklarını belirtti.
Kuzu, TCK 217/A’nın sansür yasası olarak keyfi biçimde uygulandığını vurgulayarak şöyle konuştu:

“Bu maddenin hedefinde toplumun doğru haber alma hakkı bulunmaktadır. Müvekkilim Adıyaman’da yaşananları kamuoyuna aktarmıştır. Haberlerin doğru olmadığı kanıtlanmadığı gibi, tam tersine bu yayınlar sayesinde devlet depremzedelere daha hızlı müdahale etmiştir. Haber kamu yararı amacıyla yapılmıştır. Beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.

Mahkeme, talimat dosyasının kapatılarak esas dosyanın davanın görüldüğü Adıyaman 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Davanın ikinci duruşması 16 Ocak 2026 tarihinde yapılacak.

Ne olmuştu?

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı yayın nedeniyle Kanbal hakkında daha önce “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla başlattığı soruşturmada takipsizlik kararı vermişti. Ancak savcılık, bu kez Kanbal hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan suç duyurusunda bulundu.

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, Kanbal hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede Kanbal’ın canlı yayında sarf ettiği şu sözler suç delili olarak gösterildi:

“Adıyaman Kriz Koordinasyon Merkezindeyim. Gönüllüler çalışıyor, dünden beri yetersiz çalışmalar var. Önce yabancı ekipler, sonra AFAD geldi. İnsanlar burada üç gün ölüme terk edildi. Devlet mekanizmaları tamamen çöktü. AFAD gönüllüleri enkaz önünde fotoğraf çektiriyor. Bölge devletin insafına bırakılırsa facialar kaçınılmaz olur.”

Savcılık, bu ifadelerin kamuoyunda korku ve endişe yaratabileceğini ileri sürdü.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.