İstanbul’da Saraçhane’de düzenlenen protestolara katıldıkları gerekçesiyle yargılanan 110 kişiden 109’u hakkında beraat kararı verildi. Mahkeme, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarına atıf yaptı ve eylemlerin "suç teşkil etmediğini" belirtti.
MLSA - İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Saraçhane’de düzenlenen protesto eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe katılmak” suçlamasıyla yargılanan 110 kişilik davanın üçüncü duruşmasında kararını açıkladı.
Mahkeme, 109 kişinin beraatine hükmetti, bir kişinin dosyasını ise ayırdı.
Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 34. maddesine atıf yapıldı. Bu madde, herkesin önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğunu güvence altına alıyor.
Mahkeme kararını ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddesine de dayandırdı. Bu madde herkesin barışçıl şekilde toplanma ve dernek kurma özgürlüğünü tanıyor. AİHS’ye göre bu hak, demokratik bir toplumda ancak kamu güvenliği, kamu düzeni veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması gibi sınırlı durumlarda kısıtlanabiliyor.
Kararda Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun içtihatlarına da atıf yapıldı. Mahkeme, bu anayasal ve uluslararası düzenlemelere dayanarak sanıkların eylemlerinin suç teşkil etmediği sonucuna vardı.
Ne olmuştu?
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ardından tutuklanması üzerine 19 Mart’ta başlayan protestolar, İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde sokağa taşınmıştı. Saraçhane’deki eylemler günlerce devam etmişti.
Bu eylemlere katıldıkları gerekçesiyle 26 ve 27 Mart tarihlerinde evleri basılarak gözaltına alınan çoğu öğrenci ve genç olan 110 kişi hakkında 2911 sayılı Kanun kapsamında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla iddianame hazırlandı.
İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin ardından tensip zaptı kapsamında bazı sanıklar tahliye edildi. Tahliye edilenler arasında Abuzer Görgüç, Kerem Gümre, Levent Dölek ve Hasan Bilgin yer aldı.
Davanın ilk duruşması 9 Eylül’de görüldü; 30 Ekim’de başlayan ikinci duruşma iki gün sürdü.
Sanıklar ve avukatlar, iddianamede yer ve zaman açısından ciddi yanlışlıklar bulunduğuna dikkat çekti. Yargılanan bir öğrenci, iddianamede yer alan fotoğrafın okuduğu üniversitenin önünde ve daha önce çekildiğini belirterek, “O tarihte gözaltındaydım” dedi.
Öğrencilerin avukatlarından Ezgi Önalan, polis tutanağının eksik hazırlandığını, savcının da gerekli incelemeyi yapmadığını savundu.
