CANAN COŞKUN
Gazeteci Elif Akgül’e aralarında beş yıl olan iki tweetinde, “zincirleme örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla dava açıldı. Biri polis, biri jandarma raporundaki suçlamalara dayanan iddianamede, Akgül’ün 13,5 yıla kadar hapsi isteniyor.
Samsun Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Jandarma Komutanlığı’nın hazırladığı raporlar, gazeteci Elif Akgül hakkında dava açılmasına sebep oldu. Akgül’ün sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili hiçbir ihbar olmamasına karşın, 21 Kasım 2022’de, Samsun Emniyet Müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldı. Samsun Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün hazırladığı raporda gazeteci Akgül’ün, Kasım 2022’de, Taksim’de yaşanan bombalı eylemle ilgili yazdığı tweeti ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) 18 Ekim 2022 tarihinde yaptığı haberi paylaştığı tweeti yer aldı.
Samsun Başsavcılığı ‘yetkisizlik’ verdi
Samsun emniyeti hazırladığı raporu, 23 Kasım 2022’de, konunun “PKK/KCK terör örgütü ile alakalı olduğunu” öne sürerek Samsun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderdi. Samsun Başsavcılığı da soruşturma dosyasını yetkisizlik kararıyla İstanbul başsavcılığına iletti. Çünkü ne Akgül Samsun’da ikamet ediyordu, ne de suçlama konusu yapılan tweetlerin Samsun’la ilgisi vardı.
İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılığı, Samsun’dan gelen soruşturma dosyasını, 10 Ocak 2023’te, İstanbul Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na yolladı. Savcı, jandarmadan Akgül’ün “suça konu paylaşımlarının” ve başka sosyal medya hesabı varsa tespit edilmesini istedi.
Savcılığın “acelesi” var
İstanbul Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’ndan istenen tespitler “hızlıca” yapılmadığı için bu defa, 4 Ekim 2023’te, İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun başka bir savcısı devreye girdi ve savcılığa “ivedi” biçimde bilgi verilmesini istedi.
Akbelen’deki ağaç kıyımıyla ilgili tweet de raporda
İstanbul jandarmasının hazırladığı rapora Samsun Emniyet Müdürlüğü’nün “radarından kaçan” başka tweetler de girdi. Raporda, Akgül’ün Muğla’nın İkizköy Mahallesi’ne bağlı Akbelen mevkinde maden için kesilen ağaçlar ve 6 Şubat depremlerinde enkaz altında kalanlara yardım gitmemesiyle ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımları da yer aldı.
Jandarmadan sondaj
Jandarma hızını alamadı ve Akgül’ün yıllar önceki tweetlerini de inceledi. Rapora, Akgül’ün, bu tarihten yaklaşık beş yıl önce, 20 Ocak 2018’de paylaştığı bir tweeti de rapora eklendi. Akgül, söz konusu tweetinde “#AfrinOperasyonu demişken PYD Ankara’da Suruç’ta vatandaşlarımızı öldüren IŞİD ile savaşıp bizim Misak-ı Milli sınırlarımızı korurken sınırdaki TSK mensupları IŞİD’lilerle muhabbetteydi #AfrinSavasınaHayır bu da videosu dailymotion.com/video/x28pk1g” yazmıştı.
Savcı iki tweeti seçti
Jandarmanın raporu, 13 Ekim 2023’te İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na ulaştı. Savcı jandarmanın ve Samsun emniyetinin incelediği tweetlerden ikisini seçerek emniyete Akgül’ün “örgüt propagandası” suçlamasıyla ifadesinin alınması talimatını verdi.
Savcının seçtiği paylaşımlardan biri, Akgül tarafından Twitter’da paylaşılan ETHA’nın, 18 Ekim 2022 tarihli, TSK’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin haberi oldu. Savcı ikinci olarak, Akgül’ün bundan yaklaşık beş yıl önce 20 Ocak 2018 tarihinde paylaştığı Afrin tweeti seçti.
İddianamede aralarında neredeyse beş yıl olan iki tweetle Akgül’ün “zincirleme örgüt propagandası yaptığı” iddia edildi. Bu suçlama nedeniyle Akgül, 13,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
İddianamede, Akgül’ün 20 Ocak 2018 tarihli tweetiyle “PYD/YPG’yi meşru gösterdiğini” öne sürdü. ETHA’nın 18 Ekim 2022 tarihli kimyasal silah iddiasıyla ilgili haberde kullanılan “gerilla” sözüyle “örgüt üyeliğinin meşru gösterildiğini” iddia etti.
Akgül’ün “farklı tarihlerde PKK silahlı terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yaptığını” savunan savcı, “terör örgütü propagandası yapmak” suçunun zincirleme bir şekilde işlendiğini öne sürdü.
Akgül: Suçun unsurları oluşmadı
Elif Akgül, emniyete verdiği ifadede, soruşturmaya konu paylaşımın internet haberi olduğunu belirterek paylaşımda herhangi bir yorum da olmadığını aktardı ve şunları söyledi:
“Terör örgütü propagandası yapma suçunun yazı veya sözlerle verilen mesajın şiddete çağrı, tahrik ve teşvik edici ya da silahlı direnişe ve isyana davet şeklinde veya insanda saldırgan duygular oluşturacak biçimde anlamsız bir nefret yaratarak şiddetin doğmasına uygun bir ortamı kışkırtacak nefret söylemi olup olmadığı değerlendirilmeli, doğrudan veya dolaylı şiddete çağrı varsa sanığın kimliği, konumu, konuşulan yer ve zamanı gibi açık ve yakın tehlike testi bakımından analize tabi tutulmalıdır’ şeklindeki terör örgütü propagandası yapmak suçunu tanımladığı dikkate alındığında, yaptığım alıntılamaların isnat edilen suçun unsurlarını oluşturmadığı açıktır. Atılı suçu kabul etmiyorum.”
Dosya‘sanal devriye’ yöntemiyle hazırlandı
MLSA Hukuk Birimi’nden Akgül’ün avukatı Fatih Aydın da soruşturmanın kolluğun "sanal devriye” yetkisiyle hazırladığı rapora dayandığını belirterek, kolluğa sanal devriye yetkisi veren kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini söyledi.
Aydın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına göre, şok eden ve rahatsızlık veren fikirlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini aktararak, Akgül hakkında takipsizlik kararı verilmesini talep etti.
AYM kararını uygulamayan mahkeme
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi de savcı iddianameyi kabul etti ve ilk duruşmanın 2 Nisan 2024’te yapılmasına hükmetti. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, son günlerde Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararını uygulamamasıyla gündeme geldi.