AZİZ ORUÇ
Gazeteci Öznur Değer, Özcan Polat tarafından yönetildiği iddia edilen şantaj çetesine dair yaptığı haber nedeniyle maruz kaldığı tehditlere ilişkin Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Can güvenliği endişesiyle Polat ve yakındanları hakkında uzaklaştırma kararı verilmesi talebinde de bulunan Değer, “Haberi kaldırmam için baskılandım. Hatta rüşvet teklifinde bile bulunma cesareti gösterdiler” dedi.
Değer, uğradığı tehdit ve yaptığı suç duyurusuna ilişkin Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’ne (MLSA) konuştu.
“Wan’da şantaj çetesi: Özcan Polat kim” başlıklı haberi ile uzun zamandır Van’da devam eden ama teşhir edilmeyen bir şantaj çetesini açığa çıkardığını dile getiren Değer, “Özcan Polat tarafından yönetildiğini öğrendiğim şantaj çetesinde genç kadınlar, Özcan Polat tarafından önce duygusal olarak düşürülüyor, ardından uyuşturucuya bağımlı hale getirilerek başka erkeklerin uygunsuz görüntüleri kayda alınarak kadınlar üzerinden şantaj yaptırılıyor. Oldukça yaygın olduğunu öğrendiğim şantaj çetesine dair yaptığım ilk haber sonrasında Özcan Polat ve yakınları tarafından tehdit, hakaret ve küfürlere maruz kaldım. Haberi kaldırmam için baskılandım. Hatta rüşvet teklifinde bile bulunma cesareti gösterdiler. Özcan Polat’ın bu cesareti kimden aldığını, arkasındaki güçlerin kimler olduğunu henüz bilmiyorum ama birilerine çok güvendiği aşikar” dedi.
Haberim kamu faydası taşıyor
Değer tehditlere ilişkin şunları söyledi: “Yaptığım haber kamu faydası taşıyor. Çünkü kamuoyunu bilgilendiriyoruz aynı zamanda. Tabi kamuoyunu bilgilendirirken, açığa çıkardığımız olayın failleri tarafından hedef alınmamak neredeyse olanaksız. Failler, yıllardır sürdürdükleri kirli politikalarının açığa çıkmasından ve toplum nezdinde dışlanmaktan duydukları korku nedeniyle haberi yapan biz gazetecilere saldırmakta bir beis görmüyor. Yaratılan kamuoyu gücü ve çetenin teşhir olması bana göre tehditlerden çok daha büyük bir öneme sahip. Bu tür kirli yapılanmaların önüne geçmek için yargının harekete geçmesi çok önemli iken, toplumsal bilincin açığa çıkması çok daha önemli. Bu anlamda bir farkındalık oluştuğunu düşünüyorum ve şantajcıların şiddetine maruz kalan kadınların daha büyük bir cesaretle haykıracağına inanıyorum.
Haber yapmaya devam edeceğiz
Özel savaş politikalarının Kürdistan’da rutin politikalar haline getirilmemesi için toplumsal refleksin açığa çıkması gerekiyor. Bu anlamda bizler de özgür basın emekçileri olarak çetelere boyun eğmeden, hakikatten aldığımız güçle haber yapmaya devam edeceğiz.”