EYLEM SONBAHAR
Gazeteci Deniz Yücel’in TCK 301. maddeden yargılandığı davada, gazetecinin savunmanlığını üstlenen MLSA Hukuk Birimi’nden avukat Muhammed Ünsal, yöneltilen suçlamayla ilgili AİHM'in Hrant Dink ve Taner Akçam davalarına yönelik verdiği “hak ihlali” kararları hatırlattı.
Die Welt gazetesi yazarı ve PEN Berlin Sözcüsü Deniz Yücel hakkında “cumhurbaşkanına hakaret”, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak” iddiasıyla açılan davanın dokuzuncu duruşması, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Yücel’in savunmanlığını üstlenen MLSA’dan avukat Muhammed Ünsal'ın hazır bulunduğu duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da izledi.
Avukat Ünsal, müvekkili Yücel'in üzerine atılı suçlama ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Hrant Dink ve Taner Akçam kararlarına değindi. Ünsal şöyle devam etti:
"AİHM'nin kişilerin bu eylemlerinden dolayı yargılanmasının dahi insan haklarının ihlali olduğu yönünde kararları vardır. Bu nedenle her ne kadar müvekkilin savunması alınmamış olsa dahi suçun unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmesini talep ediyoruz. Mahkeme aksi kanaatteyse eksik hususların giderilmesini talep ediyoruz."
İddia makamının da eksik hususların giderilmesini talep ettiği davada mahkeme, gazeteci Deniz Yücel hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenilmesine karar vererek duruşmayı 16 Ocak 2025'e erteledi.
Davanın geçmişi
Deniz Yücel’e, 16 Temmuz 2020 tarihinde, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 2 yıl 9 ay hapis cezası veren İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi, hükmü açıklarken Yücel’in 2016 yılının Ekim ayında yayımlanan iki yazısını gerekçe göstererek TCK’nın 301. maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyet Devletini, hükümetini, yargı organlarını ve devletin emniyet teşkilatını aşağılama” suçu uyarınca; 6 Kasım 2016 tarihli başka bir yazısında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafı üstüne “darbeci” şeklinde başlık attığı gerekçesiyle “cumhurbaşkanına hakaret” suçu uyarınca iki ayrı suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
14 Haziran 2021 tarihinde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Yücel hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davanın Yücel’in “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlamasıyla yargılandığı dava ile birleştirilmesine hükmetti. Mahkeme, davanın 25 Kasım 2021 tarihinde görülen ikinci duruşmasında Yücel’in savunmasının alınabilmesi için istinabe talimatı yazılmasına karar verdi.