Duruşma Haberleri

Gazeteci Keleş'in duruşmasında savunmalara müdahale eden müşteki polis salondan çıkarıldı

Gazeteci Keleş'in duruşmasında savunmalara müdahale eden müşteki polis salondan çıkarıldı
EYLEM SONBAHAR* BİMEKS işçilerinin eylemini takip ederken gözaltına alınan ve  hakkında dava açılan gazeteci Sultan Eylem Keleş ile beraber 4 kişinin yargılandığı davanın bugün görülen duruşmasında savunmalara müdahale eden müşteki polis, hakim kararıyla duruşma salonundan çıkarıldı. Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği gazeteci Sultan Eylem Keleş’in de aralarında bulunduğu 5 kişinin “kamu görevlisine hakaret” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” suçlamalarıyla yargılandığı davanın görülmesine İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinde devam edildi. Birikmiş maaşlarını ve tazminatlarını alamadan işten çıkarılan BİMEKS işçilerinin, patronları Prof. Dr. Vedat Akgiray’ın ders verdiği Boğaziçi Üniversitesi kampüsü önünde 17 Eylül 2020 tarihinde gerçekleştirmek istediği protesto eylemine yönelik polis müdahalesinde çekim yaparken gözaltına alınan gazeteci Keleş’e ve diğer sanıklara  yöneltilen suçlamaya dört müşteki polis memurunun ifadeleri delil olarak gösteriliyor. Üçüncü duruşması görülen davaya Keleş avukatı Fatih Aydın ile sanıklardan Ezgi Gözoğlu da avukatı Hakan Bozyurt ile katıldı. 2 müşteki polisin de yer aldığı duruşmada savunmasına başlayan Ezgi Gözoğlu, "Emniyette ifademi vermiştim hepsini tekrar ediyorum. Eylemin yapıldığı yer Boğaziçi Üniversitesi önüydü. Gözaltı işlemi sonrasında sağlık kontrolü için hastaneye götürüldüğümüzde bir arkadaşımız darp edildi. Arkadaşımız Sultan Eylem Keleş’e kelepçe takılmaya çalışıldığı sırada hakaret etmeden sadece tepkimi gösterdim" dedi.

'İddianamede gazeteci olduğuma ilişkin bilgi yok'

Gazeteci olduğunu ve olay gününde Artı TV muhabiri olarak orada bulunduğunu söyleyen Sultan Eylem Keleş, "Çekim yaparken gözaltına alındım. Anayasal hakkım ve kamunun bilgi alma hakkı engellendi. Aslında ben bu davanın sanığı değil mağduruyum. Kelepçeyi fırlattığım iddia ediliyor. Gözaltına alınan diğer kişiler ifadelerinde bana takılan kelepçenin çok sıkı olduğunu söylüyorlar. Sıkı bir kelepçe nasıl atılır diye sormak istiyorum. O güne ait ellerimin ne hale geldiği ile ilgili fotoğraflar var. Aynı zamanda hastaneye giderken muayene odasında dahi bizi kelepçe ile tutmak istediler. Ben de buna itiraz ettim. Plastik kelepçe ters kelepçe olarak takılmıştı, tüm itirazım buna yönelikti. İddianamenin herhangi bir yerinde gazeteci olduğuma dair bir şey yok. Aleyhte olanlar kolluk ifadelerinden ibaret. Yapmış olduğum basın faaliyeti kolluk tarafından engellemiştir. Hakkımdaki tüm suçlamaları reddediyorum" diye konuştu. Şikayetinin devam ettiğini ve davaya katılma talebi olduğunu söyleyen müşteki polis, "Hakaret sözlerinin muhatabı benimle beraber görev yapan diğer arkadaşlarımdı. Doktor muayenesinde kelepçeleri çözdük, muayeneden sonra zorluk çıkardılar. Sultan Eylem Keleş tuvalete gitmek istedi. Götürdük ve daha sonra tekrar kelepçe taktık. Araca bindikten sonra kelepçeyi kolundan çıkartarak yüzüme fırlattı" dedi.

Hakimden şikayetçi polislere : 'İfadeler çelişki içeriyor'

Hakim, müşteki polisin ifadelerinin kısmı çelişki içerdiğini belirterek tekrar soru sordu. Polis ise "Keleş'in beyanlarını tam olarak hatırlamasam da eylemini, tavrını hatırlıyorum. Ezgi Gözoğlu da kelepçe takılma esnasında zorluk çıkarıp kendini yere atmıştır. Kafasını yere vurmasın diye komiserim kendisini tutmaya çalıştı" dedi. Diğer müşteki polis de doğrudan hangi sanığın kendisine yönelik bir davranışı olduğu hatırlamadığını söyleyip, "Bize gösterilen, sunulan herhangi bir basın kartı yoktu" diye konuştu. Avukat Fatih Aydın'ın müşteki polislere "Basın kartı sunulunca nasıl yaklaşıyorsunuz?" sorusuna hakim, sorunun dosyaya katkısı olmadığını belirtip savunmalara devam edilmesini istedi. Avukat Hakan Bozyurt'un kelepçe takılmasının gerekli olup olmadığına ilişkin sorusuna ise müşteki polisler, "Yapılan kelepçe işlemi önlem amaçlıdır. Yönetmelikte kelepçelemenin önden veya arkadan yapılması ile ilgili bir durum yok" yanıtını verdi.

'Gazeteci müvekkilim kolluk tarafından haksız müdahaleye maruz kalmıştır"

Avukat Bozyurt, yapılan eylemin müşteki polisler tarafından izinsiz gösteri olarak söylendiğinin tutanağa geçirilmesini istediği duruşmada avukat Aydın ise şöyle devam etti: "Sanıklar hakkında yapılan soruşturmada savcılık tarafından  kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği halde daha sonrasında yeniden iddianame hazırlandığı ve mahkemenizce iddianame iade edilmiştir. Burada belirtilen eksikler giderilmeden  dava açıldı. Müvekkilim Sultan Eylem Keleş'in kelepçesini çıkartıp attığı ile ilgili öne sürülen iddia, şüpheden sanık yararlanır çerçevesinde değerlendirilmeli ve şikayetçi beyanı dışında başka bir delili bulunmayan bu isnattan müvekkilim aleyhine bir sonuca gidilmemelidir. Gazeteci kimliği ile olay yerindedir, basın özgürlüğü çerçevesinde görevini yapmaktadır. Kollukça haksız müdahaleye maruz kalmıştır. Beraat talep ediyoruz" diye konuştu. Müşteki polisin duruşma salonuna geri çağrılmasının ardından iddia makamı, suçtan zarar görme ihtimaline binaen müşteki polislerin davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini istedi. Suçtan zarar görme ihtimaline binaen müşteki polislerin davaya  katılma talebini kabul eden hakim, bir sanık hakkında ifadesinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkartılmasına karar vererek davayı 19 Eylül tarihine erteledi.  
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.