Gazeteci Mehmet Güleş’in sosyal medyada paylaştığı haberler gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yeniden yargılandığı davada kararını açıklayan mahkeme, Güleş’i “zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 9 ay 25 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi. Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Güleş’in “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın karar duruşması Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Gazeteci Güleş ve avukatı Resul Temur, duruşmaya SEGBİS vasıtasıyla Diyarbakır’dan katıldı.Kimlik tespiti ve Yargıtay’ın bozma ilamının okunmasıyla başlayan duruşmada ilk olarak Mehmet Güleş savunma yaptı. Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasını isteyen Güleş, iddianamede suçlama konusu yapılan haberleri gazetecilik faaliyeti kapsamında haber verme amacıyla paylaştığını ifade etti. Haberleri herhangi yorum yapmadan linkleri ve görselleriyle birlikte paylaştığına dikkat çeken Güleş, bu haberlerin yargılama konusu yapılmasının basın ve ifade özgürlüklerinin hiçe sayılması anlamına geldiğini vurguladı. Güleş’ten sonra söz alan avukat Resul Temur ise iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını sunduktan sonra savunma yapacağını söyledi.
Savcı, Güleş’in cezalandırılmasını talep etti
Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasında Güleş’in değişik tarihlerde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ve görseller ile “örgütün cebir, tehdit ve şiddet içeren yöntemlerini meşrulaştırdığını veya övdüğünü” iddia etti ve Güleş’in “zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Temur: Haberi yaymak basın özgürlüğünün temelidir
Esas hakkındaki mütalaaya karşı söz alan Güleş, iddianamede ve esas hakkındaki mütalaada suç unsuru olarak gösterilen paylaşımların o dönemde çalıştığı ajansa ait haberler olduğunu belirterek suçlama konusu paylaşımların haberlerin linklerini de içerdiğine dikkat çekti. Güleş, söz konusu paylaşımları bir gazeteci olarak haber verme amacıyla yaptığını ifade etti ve basın ve ifade özgürlükleri de gözetilerek hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.Daha sonra söz alan avukat Temur, iddia makamının esasa ilişkin mütalaasına katılmadıklarını söyledi. Suçlama konusu yapılan paylaşımlar incelendiğinde haberlerin linkleriyle birlikte verildiğinin görülebileceğini söyleyen Temur, paylaşımdaki görselin altındaki haber olmadan değerlendirilmesinin hukuken doğru olmayacağını belirtti. Müvekkilinin o dönemde çalıştığı ajansta yayımlanan haberleri paylaştığını hatırlatan Temur, 2019 yılında 7188 sayılı Kanun ile Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesine “Haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” hükmünün eklendiğine dikkat çekti. Temur, müvekkilinin yaptığı paylaşımlardaki temel amacının çalıştığı kurumun haberlerini yaymak olduğunu vurgulayarak haber yaymanın basın özgürlüğünün temeli olduğunu belirtti. Temur, müvekkilinin yaptığı paylaşımların basın ve ifade özgürlükleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
1 yıl 9 ay 25 gün hapis cezası
Mahkeme heyeti, kısa bir aranın ardından kararını açıkladı.Güleş’in “zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak” suçunu işlediğinin sabit olduğuna kanaat getiren mahkeme heyeti, gazeteciyi 1 yıl 9 ay 25 gün hapis cezasına çarptırdı ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Ne olmuştu?
O dönemde Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri ve Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi olan Güleş, Elazığ Adliyesi’nde haber takibi yaparken 5 Aralık 2016 tarihinde gözaltına alınmış ve iki gün sonra tutuklanmıştı. Güleş hakkında 22 Aralık 2016 tarihinde hazırlanan iddianamede gazeteciye “terör örgütü üyesi olmak” ve “zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak” suçlamaları yöneltildi. İddianamede gazeteciye yöneltilen suçlamalara KHK ile kapatılan DİHA’da çalışması, meslektaşları ve haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri, haber takibi için katıldığı etkinlikler ve gerçekleştirdiği ziyaretler ile 2013-2016 yılları arasında yaptığı iddia edilen 20 sosyal medya paylaşımı delil olarak sunuldu. İddianame savcısı, Güleş’in gazeteci olduğuna dair savunmalarına itibar edilemeyeceğini belirterek Güleş’in “örgütsel bilince sahip olduğu, sözde KCK sözleşmesi düzenlemeleri doğrultusunda verilen talimatları yerine getirdiği”nin anlaşıldığını iddia etti ve cezalandırılmasını talep etti. 3 Mayıs 2017 tarihinde görülen duruşmada kararını açıklayan Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Güleş’in üzerine atılı suçları işlediğine kanaat getirerek gazeteciyi “silahlı terör örgüt üyesi olmak” suçundan 6 yıl 3 ay ve “zincirleme biçimde silahlı örgüt propagandası yapmak” suçundan ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı. Güleş’in suçlama konusu yapılan faaliyetlerin gazetecilik faaliyeti olduğu yönündeki savunmalarına itibar edilmediğini belirten mahkeme, gerekçeli kararında “görüşme içeriği ve kullanılan dil, örgütsel jargon dikkate alındığında haber aktarmaktan ziyade örgütsel bilinci taşıdığı, sahiplendiği, yasal zeminde bulunan güvenlik güçlerini düşman görürken, illegal örgütün iş ve eylemlerini sahiplendiği, bunu da örgütsel aidiyet saikiyle yaptığı değerlendirilmiştir” ifadelerini kullanmıştı. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 12 Temmuz 2017 tarihli onama kararına yapılan itirazı değerlendiren Yargıtay 16. Ceza Dairesi, “örgüt propagandası yapmak” suçundan verilen cezanın istinafta kesinleştiğini belirterek esastan reddetmiş, “örgüt üyeliği” suçundan verilen hapis cezasını ise onamıştı. Yargı Reformu’nun ilk paketinin 17 Ekim 2019 tarihinde yasalaşması ve istinaf mahkemelerinde kesinleşen beş yılın altındaki hapis cezalarına Yargıtay yolu açılması üzerine Güleş’in avukatı “örgüt propagandası” suçundan verilen 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezasını Yargıtay’a taşımıştı. 10 Ekim 2022 tarihinde kararını açıklayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, hapis cezasını esastan bozarak yerel mahkemeye gönderdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bozma kararına, “dosya içeriğine uymayacak şekilde” “hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşarak” ceza verilmesini ve ilk derece ve istinaf mahkemelerinin karar başlıklarında suç tarihini yanlış yazmasını gerekçe gösterdi. Güleş, “örgüt üyeliği” suçundan verilen hapis cezasının infazının tamamlanması üzerine 13 Ağustos 2021 tarihinde tutuklu bulunduğu Karakoçan T Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilmişti. Davanın 21 Mart 2023 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, Güleş ve avukatının mazeretlerini kabul ederek davayı ertelemişti.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.
