NALİN ÖZTEKİN
JINNEWS muhabiri Melek Avcı hakkında haber içerikli sosyal medya paylaşımları gerekçe yapılarak “propaganda” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Hakkındaki iddialara karşı savunma yapan Avcı “İddianame bize neden bunları yazıyorsunuz diyor, gazetecilik toplumun bir yansımasıdır ne yaşanıyorsa onu yazıyoruz. Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası kurumların açıklamalarını yazmam bile suç sayıldı” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “propaganda” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında yargılanan JINNEWS muhabiri Melek Avcı hakkındaki davanın ilk duruşması Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ankara Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin 2022 ve 2023 yıllarında haber içerikli sosyal medya paylaşımlarını araştırmasına dayandırılan iddianamede Adalet Bakanlığı’nın resmi açıklaması ve IŞİD karşıtı içerikler de suç sayıldı. Avcı ve avukatı Şevin Kaya’nın hazır bulunduğu duruşma iddialara karşı yapılan savunmalar ile başladı.
‘Toplumda ne yaşanıyorsa onu yazıyoruz’
İlk olarak söz alan Avcı savunmasında hiçbir örgütün propagandasını yapmadığını tamamen gazetecilik faaliyeti yürüttüğünün altını çizerek “Bugün bize neden tecridi yazıyorsunuz, neden kadına yönelik şiddeti, çocukların tecavüze uğrayışını, cezaevindeki işkenceleri, yoksulluğu, bir bütün olarak neden çürümüşlüğü yazıyorsunuz diyorlar. Şunu söylemek isterim; ne yazık ki elimizdeki malzeme bu. Kadına şiddet, yoksulluk, işkence, baskı, savaş ve son süreçte de barış tartışmaları. Biz toplumda ne yaşanıyorsa onu yansıtıp yazıyoruz” dedi.
‘DAİŞ’e karşı paylaşım yaptığım için suçlanıyorum’
Adalet Bakanlığı’nın açıklamasından uluslarası hak örgütlerinin resmi raporlarına kadar geniş bir suçlama listesine maruz kaldığını söyleyen Avcı savunmasına şöyle devam etti;
“Bana neden DAİŞ’i suçladığım sorulmuştu. Dünya tarihine soykırımcı bir örgüt olarak geçen, Türkiye’de de yakın tarihte birçok katliam gerçekleştiren DAİŞ’e karşı paylaşım yaptığım için suçlanıyorum. Dünyada kimyasal silah kullanımını denetleyen, ağırlaştırılmış müebbet cezalarıyla yargılanan tutukluların durumunu inceleyen uluslararası kurumların (OPCW, CPT) verdiği resmi yazılı yanıtlar, BM komitelerinin yayınladığı raporlar yine suçlama konusu. O zaman Türkiye’nin bizzat imzacısı olduğu sözleşmeler ve tarafı olduğu kurumlardan gelen açıklamalar ‘suç’ niteliği taşıyor. O halde sözleşmeleri fesih edilsin. Bu suçlamaları kabul etmiyorum”
‘Basın özgürlüğü ve gazetecilik hedef alınmıştır’
Avcı’nın ardından söz alan avukat Şevin Kaya, Anayasa Mahkemesi’nin polislerin sanal devriye uygulamasını iptal ettiğini hatırlatarak iddianamenin bu haliyle kabul görmesini dahi kabul etmediklerini belirtti. Kaya en basit ceza kanunu hükümlerinin dahi çiğnendiğine dikkat çekerek, “Delilden suça gidilir kişiden suç üretilmez. Bu iddianameyi suç üretme çabası olarak görüyoruz. Esasında basın özgürlüğü ve gazetecilik faaliyeti hedef alınmıştır. Müvekkilimin beraatini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Savunmaların ardından mahkemem esas hakkındaki görüşün hazırlanması için süre verilmesine karar verdi. Duruşma 29 Nisan tarihine ertelendi.