Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucuları arasında yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) ordu, emniyet ve diğer kamu kurumlarına yüzlerce kişiyi yerleştirdiği, bu kişilerle ilgili sicil listeleri tuttuğu, yargıdan, emniyete, orduya kadar devletin birçok birimindeki kadrolaşmayı gösteren listeleri Twitter’dan paylaşan gazeteci Metin Cihan'ın “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçlamasından yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Hakimin gazetecilerin telefon, bilgisayar kullanmayıp not almak kaydıyla davayı takip edebileceklerini bildirilmesinin ardından başlayan duruşmada Cihan'ın avukatı Özgür Urfa, tutuklu sanık R.A. vekili Ali Aktaş ile TÜGVA vekili Seçkin Koç hazır bulundu. Önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirten TÜGVA vekili Koç, “İddianame kapsamında sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. “Bilişim sistemindeki verileri bozma yok etme, erişilmez kılma, sisteme veri yerleştirme vb., kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu Paşakapısı Cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya katılan sanık R. A., gazeteci Metin Cihan ile hiçbir bağlantısının olmadığını söyleyerek savunmasına başladı. R. A. şöyle devam etti: “Altı aydır tutukluyum, dört ayı iddianame hazırlanmadan geçti. Mağdur olduğunu söyleyen karşı taraf halen hangi belgelerin değiştirildiğini, sızdırıldığını ortaya koymadı. Ben iki kez yargılanıyorum. Bir mahkemenizde bir de cezaevinde. Buradan söylüyorum, eğer başıma bir şey gelirse sorumlusu TÜGVA'dır.”
‘TÜGVA'da bilgi akışının kilit noktasındayım’
Sadece iki paylaşım yaptığını ve bunlardan dolayı olan pişmanlığını daha önceki duruşmalarda dile getirdiğini söyleyen R. A., “Burada TÜGVA'nın mahremiyetini ifşa etmemek adına kısıtlı savunma yapıyorum. Sözü edilen belgeler TÜGVA’nınsa onlara karşı çıkacak içerikleri kabul ediyorlar mı? Bir tane A başlıklı klasör var. Bu klasörün içinde ne olduğunu açıklamamı istiyorlar mı?” diye sordu. TÜGVA'daki bilgi akışının kilit noktasında bir kişi olduğunu söyleyen R. A., “Bana gelen bilgi akışının haddi hesabı yok ve bu sadece TÜGVA ile sınırlı değil. Sadece benim değil, karşı tarafın da bilgisayarları incelenmeli” diye konuştu.Müvekkili R. A.'nın Metin Cihan ile bağlantısı olduğuna dair kanıt olmadığını söyleyen Ali Aktaş, “Metin Cihan’ın yayınladığı belgelerin hiçbiri müvekkilimde yok. Ayrıca müvekkil, kendini kısıtlayarak konuştuğunu söyledi. Keşan'da yaşanan erkek erkeğe ilişki ve işkence iddiası var. Kendisi disiplin soruşturmasından sorumlu olduğu için bu konu ona gelmiştir. Bu vakfın düşmanı değil, bu suçun faili de değil” dedi.Müvekkilinin kamu personeli olduğunu belirten Aktaş, “Tutukluluk cezayı geçti. Dijital materyallerimiz bize verilmedi. Özel bilirkişiye verip kendimizi anlatmak istiyoruz. Tahliye ve el konulan materyallerin verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.Avukat Ali Aktaş'ın TÜGVA vekili Seçkin Koç'a ERP programının ne olduğunu ve kimlerin erişebildiğini sorması üzerine Av. Koç, bu konuların teknik konular olduğunu söyledi. Metin Cihan’ın yayınladığı belgelerin TÜGVA bilgisayarında olup olmadığı sorusuna ise Koç, “Müvekkil ile görüşmem gerek” yanıtını verdi.
‘Belgeler TÜGVA’dan sorulmalı’
İsmi olmayan kişilerin bilgilerini paylaşmakla müvekkilinin suçlandığını söyleyen gazeteci Metin Cihan’ın avukatı Özgür Urfa, “Suçun unsurları oluşmamıştır. Derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz. Beraat verilmeyecekse müvekkil tarafından paylaşıldığı iddia edilen bilgi ve belgelerin gerçekliği, TÜGVA'ya ait olup olmadığı araştırılmalı. Mahkemeden bu belgelerin TÜGVA'dan sorulmasını talep ediyoruz” dedi.Beyanda bulunan R. A., “TÜGVA'ya bu konuda müzekkere yazılmıştı. Yalan bilgi verdiler. Daha önce Esat Erdoğan'ın kullandığı sonra Fuat Duruş, Suat Kırın, Enes Eminoğlu ve özel kalem müdürü iken Mehmet Emin Yalçınkaya'nın kullandığı bilgisayarların dijital imajlarının alınmasını talep ediyorum. Çünkü bu tür operasyonlar bunların etrafında dönüyor” dedi.Duruşma savcısı mütalaasında, R. A.'nın tutukluluk halinin devamını ve bilirkişi raporu ile Metin Cihan'ın yakalama kararı infazının beklenmesini talep etti.Mütalaaya karşı beyanda bulunan R. A., “Savcının delillerden neyi kastettiğini anlamadım. Metin Cihan ile bir bağlantımın olmadığı polis raporunda da kanıtlandı. Hangi kuvvetli suçtan bahsediliyor bilemiyorum. Mütalaayı kabul etmiyorum ve beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.Delillerin toplanmış olduğunu belirten avukat Aktaş, “Bizi kanun bağlıyor. Bu tutuklamanın devam etmesinin zorlama olduğu kanaatindeyim. Psikolojik bir baskı altında olduğunuzu düşünüyorum. Bu kürsülerde FETÖ'cü hakimler de oturdu” diye konuşurken hakim, “Mahkemeyi tehdit mi ediyorsunuz?” diye sordu.TÜGVA vekilinin de mahkemeye yönelik açık bir tehdit olduğunu söylemesinin ardından son olarak avukat Özgür Urfa söz aldı. Urfa, “Mütalaadan önce talebimiz olmuştu. Buna ilişkin bir görüş belirtilmedi. Taleplerimizi tekrar ediyoruz” diye konuştu.Kararını açıklayan mahkeme sanık R. A.'nın tahliyesine karar vererek, gazeteci Metin Cihan hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının ve bilirkişi raporunun düzenlenmesinin beklenmesine hükmetti.Mahkeme ayrıca, sanık R. A.' nın vakıfta hangi kademede olduğunun, hangi tarih aralığında çalıştığının öğrenilmesi için TÜGVA'ya yeniden müzekkere yazılmasına karar verdi. Duruşma 24 Haziran'a ertelendi.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.