Haberler

Gazeteci Sinan Aygül'e saldırı nedeniyle koruma görevlisi ve polise dava açıldı

Gazeteci Sinan Aygül'e saldırı nedeniyle koruma görevlisi ve polise dava açıldı

“Azmettirici” olduğu iddiasıyla soruşturmaya dâhil edilen Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani hakkında ifadesinin ardından takipsizlik kararı verildi

 

MLSA - Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül’e yönelik saldırıya ilişkin soruşturmada tutuklu polis memuru Engin Kaplan ve koruma görevlisi Yücel Baysalı hakkında iddianame tamamlanarak, dava açıldı.  Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani hakkında ise “azmettirmekten” takipsizlik kararı verildi.  

Aygül, Bitlis’in Tatvan ilçesinde, 17 Haziran’da, Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin silahlı iki korumasının saldırısına uğramış, saldırıya ilişkin soruşturma başlatılmıştı. 

Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede tanık beyanlarına ve kamera kayıtlarına yer verildi.  İddianamede polis memuru Engin Kaplan ve Belediye Başkanı Geyleni’nin koruma görevlisi Yücel Baysalı hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 86. ve 87. maddelerinde düzenlenen, “Silahla yüzde sabit ize ve vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama” suçundan cezalandırılmaları istendi. 

İddianamede Yücel Baysalı’ya ayrıca TCK 125/1 ve 125/4 maddelerinde düzenlenen, “alenen hakaret” ve TCK 106/2-a maddesinde düzenlenen, “silahla tehdit” suçlamaları da yöneltildi.  

“Azmettirici” iddiasıyla soruşturmaya dâhil edilen Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani hakkındaysa alınan ifadesinin ardından ek kararla takipsizlik verildi.

Davanın ilk duruşması 14 Eylül, Perşembe günü, saat 15:00’te Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 

Polis memuru Engin Kaplan ve koruma görevlisi Yücel Baysalı halen Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunuyor.

Gazeteci Aygül: 'Bu iş bu kadar basit değil'

Konuyla ilgili açıklama yapan saldırının mağduru gazeteci Sinan Aygül iddianamenin bekledikleri şekilde olmadığını, işlenen suç ve kamuoyunda yarattığı infiale karşılık davanın açılma şeklinin ve istenen cezaların orantısız olduğunu söyledi. Aygül, sözlerine şöyle devam etti: 

 “Bu iş bu kadar bir basit değil. Bir gazeteciye yaptığı haberlerden, yani yerine getirdiği kamu görevinden dolayı, önceden tasarlayarak, öldürme kastı taşıdığı görülen bir yöntem ve silahla saldırmak fiili olabilecek en basit şekilde ele alınmış ne yazık ki. Soruşturma sürecine ilişkin olumlu değerlendirdiğimiz yönler olmakla beraber iddianameye yönelik bir dizi eleştirimiz var, olay birçok yönüyle eksik işlenmiş. Dava bence ‘nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüs’ şeklinde açılmalı ve ağır ceza mahkemesinde görülmeliydi. Bu haliyle olayın küçültüldüğünü ve basite indirgendiğini, kamu vicdanına zarar veren bir yere gideceğini düşünüyorum.” dedi.

Saldırının yaptığı yolsuzluk haberlerinin ardından susturmak amacıyla yapıldığını söyleyen Aygül, “Bu bireysel bir mesele değil. Yerleşik tüm teamüllere göre tartışmasız şekilde kamu görevi sayılan gazeteciliğe yönelik bir saldırıdır. Kamunun aydınlanma hakkına, anayasal güvence altına alınmış haber alma-verme hakkına yönelik bir saldırıdır. Bu yönüyle kamuoyunu, sıradan adli bir davadan daha öte ilgilendiren bir dava. Dolayısıyla davaya yaklaşım ve çıkacak sonuç kamuoyunu tatmin edecek düzeyde olmalı” dedi. 

Avukat Orak: “Kısmen usule uygun ancak beklentimizi karşılamıyor”

Gazeteci Aygül’ün avukatı Diyar Orak soruşturma süreci ve gidişatın usule “kısmen uygun olduğunu” söyleyerek, “Bu davadan çıkacak sonuç her şeyden önce kamu vicdanını rahatlatmalıdır. Soruşturmanın şekli ve gidişat belki kısmen usule uygundur ancak beklentimizi karşılamıyor” dedi. Orak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Davanın yaralamadan açılması, asliye ceza mahkemesinde görülecek olması bizce de yetersiz. Bu nedenle her şeyden önce mahkemeden görevsizlik ve yetkisizlik kararı vermesini ve davayı ağır ceza mahkemesine göndermesini talep edeceğiz. Ancak, bununla beraber kovuşturma aşamasında çapraz sorgu, tartışacağımız deliller ve tevsii tahkikat talebimiz olacak. Örneğin azmettirici olarak şikâyetçi olduğumuz belediye başkanıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında sadece ifadesi alınarak takipsizlik kararı verilmiş. Talep edilmesine rağmen belediye başkanının iletişim tespiti bile yapılmamış. Saldırıda kullanılan aracı temin eden belediye personeli hakkında aynı şekilde yüzeysel soruşturma ile takipsizlik kararı verilmiş. Azmettirici olduğu konusunda şüphelerimiz olan belediye başkanı ve suça iştiraki açık olan belediye personeli hakkında takipsizlik verilmesine itiraz edeceğiz.”

Hazırlanmasının ardından mahkemeye sunulan iddianame Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek hazırlanan tensip tutanağında davanın ilk duruşması 14 Eylül Perşembe günü saat 15:00’e verildi.  Saldırganlar ise halen Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunuyor.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.