İstanbul - Gazeteciler Ali Açar, Canan Coşkun ve Cansever Uğur’un Berkin Elvan’ı vuran polis hakkında açılan soruşturma ile ilgili haberleri gerekçe gösterilerek “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesine bugün İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. 11 Mart 2016 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Berkin Elvan’ı Vurduğu İddia Edilen Polis Görev Yerini Hatırlamadı” başlıklı haber ile BirGün gazetesi web sitesinde yayınlanan “Berkin Soruşturmasındaki Gizlilik Kararının Sebebi Katilin İtibarı Zedelenmesin” başlıklı haber nedeniyle üç gazeteci yargılanıyor. Canan Coşkun ile Cansever Uğur’un hazır bulunduğu duruşmada mahkeme, sanıkların savunmalarını dinledi.
Uğur: “Kamuyu ilgilendiren bir olayı haber yaptım”
İlk olarak söz alan Cansever Uğur savunmasında şunları söyledi: “Öncelikle hakkımda isnat edilen suça dair bir şeyler söylemek istiyorum. Polisin hüviyetini açıklamakla suçlanıyorum. Ama habere bakıldığında kimlik bilgileri açıklanmamış. Fotoğraf da kullanılmadı. Gazeteciliğin evrensel ilkeleri gereği kamuyu ilgilendiren bir olayı haber yaptım. Avukat görüşlerinden yapılmış bir haberdir. Herhangi bir isim kullanılmadı, hedef gösterilmedi. İnternet sitesindeki haber bana ait. Basılı nüsha ile ilgili haberi ben yapmadım. Polisi isim ve soyisminin yalnıza baş harflerini yazdık.”
Coşkun: “Haber, fikri takibin sonucu”
Daha sonra söz alan Canan Coşkun, “Biz haberi yaptığımız zaman Berkin’i vuran polisin kim olduğu 3 sene boyunca belirlenememişti. Yaptığım haber fikri takibin sonucudur. Avukatlar ile görüşmemizin sonucunda haberi yaptık. Avukatlar basın açıklamasında Berkin’i vuran olası polisin ismini açıklamıştı. Ben de dosyaya ulaştım. Fotoğrafı da vardı. Ama kullanmadım. Polisin kimliğini açıklamadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Kamu yararı güttüğünü düşünerek haberi yaptım. Polisin isminin yalnızca baş harflerini yazdım” diye konuştu.Ali Açar vekili avukat Buket Yazıcı ise Açar’ın bir sonraki celsede hazır edilmesi için süre talep etti.Savcılık ise dosyadaki eksik hususların giderilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti; İstanbul Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak Berkin Elvan dosyasında yargılanan polis memuru E. Y.’nin Elvan’ın öldürüldüğü tarihte hangi birimde çalıştığına dair belgenin gönderilmesine; Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak Berkin Elvan’ın öldürülmesi olayıyla ilgili herhangi bir terör örgütü tarafından davanın sahiplenilip, sahiplenilmediğine dair açıklamaların derlenerek mahkemeye gönderilmesine hükmetti. Bir sonraki duruşma 10 Kasım 2020 günü saat 11.45’te görülecek.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 21 Kasım 2019’da tamamlanan iddianamede üç gazetecinin “yayımlanan haberlerde Elvan’ın yaşamını yitirmesiyle ilgili soruşturmada şüpheli polisin isminin “E…Y.” şeklinde belirtildiği ve haber içeriğinde polis memurunun fotoğrafının tanınabilecek şekilde yer verildiği; Berkin Elvan’ın ölümünün bir kısım terör örgütleri tarafından istismar edildiği ve şüpheli polisin sol örgütlere hedef gösterildiği” öne sürülerek; gazeteciler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.