Tutuklu Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ceylan Şahinli’ye, beş yıl önceki eylem ve sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması ile açılan davada, gazetecilerin duruşmayı izlemesi mübaşir tarafından engellendi. Şahinli’nin, “Ben tutuklandıktan sonra hakkımda dava açılmasını farklı yorumluyorum” diyerek suçlamaları reddettiği duruşma, 10 dakika sürdü.29 Ekim 2022 tarihinden beri mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek 10 meslektaşıyla birlikte “örgütü üyeliği” suçlamasıyla cezaevinde tutulan gazeteci Ceylan Şahinli’ye 5 Aralık 2022 tarihli iddianamede, 2017 tarihinde katıldığı iddia edilen üç farklı eylem ve kendisine ait olduğu iddia edilen sosyal medya hesabındaki üç tweet delil olarak gösterildi. Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 uyarınca “örgüt propagandası” suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Şahinli, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu bulunduğu Sincan Kapalı Cezaevinden üç jandarma eşliğinde getirildi. Gazeteci Hüseyin Aykol ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nden Nuray Çevirmen’in yanı sıra MA, Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu ile MLSA’dan gazeteciler de davayı izlemek için salon önündeki yerini aldı.
Gazeteciler, üç jandarmanın olduğu salona ‘yer yok’ diye alınmadı
Ancak gazetecilerin duruşmayı izlemesi, yaklaşık 10 kişilik salonda yer olmadığı gerekçesiyle engellendi. Mübaşirle görüşen gazeteciler, salonda yalnızca üç jandarma olduğunu, gerekirse ayakta da izleyebileceklerini söyleyerek, mahkeme başkanı ile görüşmek istedi. Ancak mübaşir, gazetecilerin mahkeme başkanı ile görüşmesine izin vermeyerek salona girişleri engelledi.SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılan avukatı Resul Temur’un gazetecilere aktardığı bilgiye göre Şahinli, katıldığı iddia edilen eylemlerin hiçbirinin yasadışı olmadığını, iddianameye konu sosyal medya paylaşımları ile paylaşımların yapıldığı hesabın kendisine ait olmadığını söyleyerek, isnat edilen suçlamaları kabul etmedi.
Tutuklu yargılandığı davanın iddianamesi istendi
Şahinli’ye yöneltilen suçlamalar arasında, IŞİD ile savaşırken hayatını kaybeden Ulaş Bayraktaroğlu için 11 Mayıs 2017 tarihinde Yüksel Caddesi’nde yapılan basın açıklaması da yer almıştı. 2017 tarihindeki bir eylem hakkında 2022’de tutuklandıktan sonra iddianame hazırlanmasını eleştiren Şahinli’nin, “Ben tutuklandıktan sonra hakkımda dava açılmasını farklı yorumluyorum” dediği öğrenildi.Şahinli ve avukatnın beyanlarını alan mahkeme, Şahinli’nin tutuklu yargılandığı davaya ait iddianamenin bir örneğinin mahkeme gönderilmesine ve ayrıca Şahinli hakkında farklı bir soruşturma olup olmadığının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasına karar verdi.Yaklaşık 10 dakika süren duruşma 12 Haziran tarihine ertelendi.
Aynı savcıdan benzer suçlamalar
İnsan hakları savunucusu Aslı Saraç hakkındaki iddianameyi de hazırlayan savcı, tıpkı Saraç gibi Şahinli’yi de Ulaş Bayraktaroğlu’nun IŞİD ile savaşırken hayatını kaybetmesinin ardından 11 Mayıs 2017 tarihinde Yüksel Caddesi’nde yapılan basın açıklamasında bulunmakla suçladı. Aynı savcı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve belgesel yönetmeni Sibel Tekin hakkındaki iddianameleri de hazırlamıştı. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.