HAYRİ DEMİR
Ankara’da Mezopotamya Haber Ajansı (MA) ve JinNews’ten 10 gazetecinin “örgüt üyeliği” suçlaması ile yargılandığı davada tanık olarak dinlenen Hüseyin Durudeniz MA ve JİNNEWS’in Türkiye’de yasal faaliyet yürüttüğünü, ajansların “örgüt ajansı” olup olmadığını bilmediğini ve dosyadaki gazetecileri gerçek isimleriyle tanımadığını söyledi.
MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, Ankara Haber Şefi Deniz Nazlım, MA muhabirleri Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Zemo Ağgöz ve Ceylan Şahinli, JinNews muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer ile eski MA stajyeri Mehmet Günhan’ın “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün (26 Ekim 2023) görüldü.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya yedi ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen gazetecilerden Deniz Nazlım ve Hakan Yalçın ile avukatları katıldı.
Dinlenen açık tanık: Ajansların örgüt ajansı olup olmadığını bilmiyorum
Duruşmada, dosya kapsamında açık tanık olarak yer alan Hüseyin Durudeniz dinlendi. Tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla beyanda bulunan Durudeniz, “örgüt üyesi olmak” suçlaması kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanarak ceza aldığını ve hüküm özlü olarak cezaevinde bulunduğunu söyledi.
Durudeniz, MA ve JİNNEWS’i Türkiye’de faaliyet yürüten ajanslar olarak bildiğini, şayet ajanslar hakkında bir soruşturma olmuş olsaydı şu ana kadar kapatılmış olmaları gerektiğini söyleyerek, “Ajansların örgüt ajansı olup olmadığını bilmiyorum” dedi.
Yargılanan gazetecileri tanımadığını, örgüte katılanların “kod isimleri” olduğunu, bu nedenle gazetecileri gerçek isimleriyle tanıyamayacağını belirtti.
Durudeniz, “Bu gazeteciler para karşılığında çalışıyor. Ancak örgütte gönüllülük esastır” diyerek, gazetecilerin bağlantıları, hangi faaliyetleri yürüttükleri konusunda bilgisinin olmadığını söyledi.
Daha önce vermiş olduğu beyanları hatırlatılan Durudeniz, “Bu ifadeleriniz doğru mu?” sorusuna “Bu tarzda bir ifade vermedim. Eski örgüt üyesi olduğum için kod isimle bilme imkânım var. Bunun dışında gerçek isim bilmiyorum” diye konuştu.
Bu sırada mahkeme başkanı, dosya kapsamındaki gazetecilerin fotoğraflarını göstererek, Durudeniz’e teşhis yaptırmak istedi. Duruma itiraz eden avukat Özgür Erol, “Sanığın daha önce yapmış olduğu teşhis yoksa, teşhis işlemine uygun işlem yapılmalıdır. Tek bir fotoğraf üzerinden teşhis yapılamaz” dedi.
Tanığın ifadesi sonradan imzalatıldı
Fotoğraf ile teşhis yaptırmaktan vazgeçen mahkeme başkanının, “İfadenizin altında imzanız var. Neden böyle bir çelişki ortaya çıktı?” sorusunu sorması üzerine Durudeniz, “Ben emniyette ifade verirken, bana fotoğraflar gösteriliyordu. O sırada emniyetten bir kişi de yazıyordu. Benim o yazıyı görme ihtimalim yok. Daha sonra dosya haline dönüştürülüp bana getirildi, öyle imzaladım” yanıtını verdi.
Önceki celsede dinlenmesine karar verilen Özgür Baran isimli açık tanığın gelmediği görüldü.
Daha sonra beyanda bulunan avukat Özgür Erol, aleyhteki beyanlara katılmadıklarını ve Durudeniz’in de beyanlarının sağlıklı olmadığını, kendisine ait olmadığını söylediğini anımsatarak, tüm tanıkların dinlenmesinin ardından kapsamlı beyanda bulanacaklarını söyledi.
Avukat Şevin Kaya, gazetecilerin el konulan dijital materyallerinin iade edilmesini talep etti.
Beyanların ardından karar için duruşmaya ara verildi.
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, daha önce dinlenmesine karar verilen açık tanık Özgür Baran’ın bir sonraki celsede hazır edilmesi için hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına karar verdi.
Dijital materyallerin iadesi talebi, hükümle karar verilmek üzere reddedildi. Duruşmada dinlenen tanık Durudeniz’in gazetecilerle ilgili teşhis işlemlerinin yapılması için emniyete müzekkere yazılmasına karar verildi.
Davanın bir sonraki duruşması 18 Ocak 2024 tarihi saat 09.30’a ertelendi.