DENİZ TEKİN
Suriye’de SİHA saldırısında öldürülen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için basın açıklaması yapmak isteyen 31’i gazeteci 114 kişi gözaltına alındı. 7’si gazeteci 9 kişi ise tutuklandı. Meslektaşları için paylaşım yapan gazeteci Seyhan Avşar ve haber yapan T24 haber sitesi ile açıklama yayınlayan İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu 10 avukat hakkında soruşturma açıldı. Gazetecilerin taziyesine giden Öznur Değer hakkında soruşturma açıldı.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) arasında Suriye’nin Kuzeyinde (Rojava) yaşanan çatışmaları takip eden gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in bulunduğu araca Sirîn beldesi civarında seyir halindeyken 19 Aralık’ta yapılan SİHA’lı saldırıda hayatını kaybetti. Aynı saldırıda Gazetecilerin bulunduğu aracın şoförü Ezîz Hec Bozan ise yaralandı.
Hayatını kaybeden gazeteciler Cihan Bilgin, Haseke merkezli Hawar Haber Ajansı'nda (ANHA) muhabir olarak çalışıyordu. Nazım Daştan ise Ronahi TV, Mezopotamya Ajansı ve Fırat Haber Ajansı için (ANF) haber geçiyordu.
Daştan ve Bilgin'in aileleri, cenazelerinin Türkiye’ye getirilmesi için İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mardin şubelerine başvurdu.
İktidara yakın medya ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı servis etttiği haberler ve yaptıkları açıklamalarda, Daştan ve Bilgin hakkında “PKK/YPG üyesi olmak” suçundan yakalama kararı bulunduğu, “sözde gazeteci” oldukları savunuldu.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) yaptığı açıklamada gazetecilerin ölümüyle ilgili Türkiye'yi kapsamlı soruşturma açma çağırısı yaptı. Açıklamada, gazetecilerin içinde olduğu aracın üzerinde 'Basın' yazıldığı, saldırının buna rağmen düzenlendiği belirtilerek, “Gazetecilerin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) arasında son dönemde yaşanan çatışmaları takip ettiği, SMO'nun saldırıları sırasında 'Türk hava saldırıları ile desteklendiği” kaydedildi.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) yaptığı açıklamada “Bilgin ve Daştan’ın gazeteci olarak çalıştıkları sırada insansız hava aracı tarafından kasıtlı olarak hedef alınmaları şoke edici” dedi.
PEN International, Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) ise yaptıkları açıklamalarda “Gazetecilerin hedef alınması savaş suçu” olduğu belirterek, “Türkiye'yi derhal soruşturmaya ve sorumlulardan hesap sormaya çağırıyoruz.” Dedi. Ayrıca Türkiye’deki birçok basın meslek örgütleri, barolar, sivil toplum örgütleri gazetecilerin öldürülmesini kınayarak, bağımsız soruşturma çağrısı yaptı. Ayrıca, Türkiye’nin birçok ilinde yapılan basın açıklaması ile gazetecilerin öldürülmesi kınandı.
Kuzey ve Doğu Suriye ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKYB) yaşanan gelişmeleri ve çatışmaları 2019’dan beri takip eden gazetecilere yönelik hava aracı ve bombalı saldırılarda 13 gazeteci ve basın çalışanı hayatını kaybetti, 7 gazeteci ise yaralandı.
Daştan ve Bilgin’in hayatını kaybetmesiyle ilgili yaptıkları basın açıklaması, haberler ve açıklamalar nedeniyle çok sayıda gazeteci ve hak savunucusu gözaltına alındı. Bunu haberleştiren, açıklamaya yayınlar hakkında soruşturma açıldı.
20-22 Aralık tarihleri arasında yaşananlar şöyle:
Van’da 10’u gazeteci 55 kişi gözaltına alındı
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesini protesto etmek amacıyla 20 Aralık’ta Van’da yapmak istediği basın açıklamasına polis müdahale etti. Açıklamanın yapıldığı Sanat Sokağı’nı ablukaya alan polis, “Kalemimiz de kameramız da yerde kalmayacak” pankartı ve katledilen gazetecilerin fotoğraflarını taşıyan 10’u gazeteci 55 kişiyi gözaltına aldı. “Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet Etmek” ile suçlanan gazeteci, siyasetçi ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri polisteki ifadelerinin ardından aynı gün serbest bırakıldı.
Diyarbakır’da yapılan açıklama kalkanlarla engellenmek istendi
DFG ve MKG, gazeteciler için 20 Aralık’ta Diyarbakır’da DFG dernek binası önünde açıklama yapmak istedi. Polis, derneğin bulunduğu Sanat Sokağı’nı ablukaya alarak gazeteciler, siyasi parti yöneticileri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin açıklamaya katılmasına izin vermedi. Bunun üzerine gazeteciler ablukaya alınan bina girişinde açıklama yaptı. Polis, açıklamayı takip eden gazeteciler görüntü almasını kalkanlarla engelledi.
İstanbul’da gözaltına alınan 21 gazeteciden 7’si tutuklandı
DİSK Basın-İş, MKG ve DFG, katledilen gazeteciler için İstanbul Şişhane Meydanı’nda 21 Aralık’ta yapmak istediği basın açıklamasına, Beyoğlu Kaymakamlığının aldığı yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Polis, açıklamaya katılan 21’i gazeteci 59 kişiyi gözaltına aldı. ETHA Muhabiri Elif Bayburt, Yeniyaşam Gazetesi çalışanları Saliha Aras, Ahmet Güneş, JINNEWS muhabiri Rozerin Gültekin, MA muhabiri Ferhat Sezgin ve gazeteci Umut Taştan, Mustafa Subaşı, Rengin Azizoğlu, Rojdan Erez ile 36 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. 22 Aralık’ta Çağlayan Adliyesine getirilen Gazeteciler Gülistan Dursun, Hayri Tunç, Yeni Yaşam Gazetesi'nden Enes Sezgin, Osman Akın ve Can Papila ile Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Pınar Gayıp, Mücadele Birliği Gazetesi muhabiri Serpil Ünal ile Haci Uğiş ve İmam Şenol "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. Gazetecilerin tutuklama gerekçesiyse Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in fotoğraflarını taşımak olarak gösterildi. Gazeteciler Zeynep Kuray, Yadigar Aygün, Mahsum Sağlam, Yağmur Filiz ve Pelin Laçin ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Serbest bırakılan gazeteciler Adliye önünde yaptığı açıklamada, saatlerce elleri kelepçeli şekilde araçta bekletildiklerini, "Gözaltında bizi sarı torbalarla tehdit ettiler” dedi.
Soruşturma çağrısı yapan Baro’ya soruşturma açıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazetecilerin öldürülmesiyle ilgili yaptıkları yazılı açıklama nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ile yönetim kurulu üyesi 10 avukat hakkında “örgüt propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlaması soruşturma başlattı. Baro açıklamasında, gazetecilerin çatışma bölgelerinde hedef alınmasının Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali olduğunu, bunun soruşturulması gerektiğine dikkat çekilmişti. Başsavcılık yaptığı açıklamada, baronun yaptığı açıklama ile PKK üyesi olmak suçundan haklarında yakalama kararı bulunan Daştan ve Bilgin’i övdüğü ileri sürülerek" ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri, devletimizin sözde savaş suçu işlediği şeklinde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle” soruşturmanın resen açıldığı ifadelerine yer verildi. Birçok Baro, hukuk örgütü, yaptıkları açıklamalarla İstanbul Barosuna destek verdi.
T24 ve gazeteci Seyhan Avşar hakkında soruşturma açıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazetecilerle ilgili haberler ve paylaşımlar nedeniyle gazeteciSeyhan Avşar ile T24 Haber sitesi hakkında “örgüt propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Başsavcılık yaptığı açıklamada, Cihan Bilgin ve Nazım Daştan hakkında Türkiye’de " silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yakalama kararı olduğu belirtildi. T24 haber sitesinde yayımlanan "Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin Suriye'de öldürüldü." başlıklı haber ile gazeteci Seyhan Avşar'ın sosyal medya yaptığı paylaşımda Daştan ve Bilgin'i övdüğü iddia edildi.
Taziye ziyaretine giden gazeteci Değer hakkında soruşturma
JINNEWS muhabiri Öznur Değer, hayatını kaybeden gazeteciler için Mardin’de kurulan taziyeye ziyareti sırasında polisin cinsiyetçi sözlerine tepki göstermesi üzerine hakkında “Kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla soruşturma açıldı. Ayrıca, Değer’in sosyal medya hesaplarından ve kimliği belirsiz kişiler tarafından tehdit edilerek, hedef gösterildi.