MLSA Hukuk Birimi - Şubat ayından bu yana ev hapsinde olan Mezopotamya Haber Ajansı muhabiri Delal Akyüz'ün savunmanlığını yapan Medya ve Hukuk Çalışmaları Dereği (MLSA) avukatları, Akyüz’le ilgili yürütülen yargı süreçlerinde gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek elektronik kelepçe ile ev hapsine mahkûm edilmesi ve uğradığı kötü muamele iddialarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuruda bulundu.
Akyüz, 13 Şubat 2024 tarihinde evine yapılan baskınla gözaltına alındıktan sonra “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla elektronik kelepçe ile ev hapsine mahkûm edilmişti. Gazeteci hakkında dokuz ay sonra ancak iddianame düzenlendi. İddianamede Akyüz’ün haberleri, çalıştığı ajansın yayın politikası, haber kaynaklarıyla telefon görüşmeleri ve haber arşivi “örgüt üyesi olma” iddiasına delil gösterildi.
Delal Akyüz’ün maruz kaldığı uygulamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) temel maddelerini ihlal ettiği belirtildi. Başvuru, AİHS’nin 3. maddesi kapsamında işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği, özellikle Akyüz’e yönelik ters kelepçe kullanımı ve usulsüz adli muayene süreçleriyle bu hakkın çiğnendiği iddiasını içeriyor.
Ayrıca, özgürlük ve güvenlik hakkını garanti altına alan 5. maddeye aykırı olarak, somut deliller olmaksızın Akyüz’ün özgürlüğünden mahrum bırakıldığı ifade edildi. Adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddeye atıfla, sulh ceza hakimliklerindeki yargılamaların tarafsız ve adil olmadığı savunuldu.
Başvuruda, özel ve aile hayatına saygı hakkını koruyan 8. maddenin ihlal edildiği, ev baskını ve elektronik kelepçe uygulamasının bu hakkı zedelediği öne sürüldü. Akyüz’ün gazetecilik faaliyetlerinin suçlama konusu yapılmasının, ifade özgürlüğünü güvence altına alan 10. maddeye aykırılık teşkil ettiği dile getirildi. Bunun yanı sıra, etkili başvuru hakkını düzenleyen 13. maddenin ihlal edildiği ve Türkiye’de etkin bir hukuki çözüm mekanizmasının bulunmadığı belirtildi. Devletin hukuki araçlarını yıldırma amacıyla kullandığı iddiasıyla, hakların kötüye kullanılmamasını düzenleyen 17. maddeye aykırılık vurgulandı.
Son olarak, Akyüz’e yönelik kısıtlamaların meşru bir hukuki gerekçeye dayanmadığı gerekçesiyle hakların kısıtlanmasında meşru amaç eksikliği konusunu düzenleyen 18. maddenin ihlal edildiği ileri sürüldü. Bir diğer değişl,e Akyüz’e yönelik kısıtlamaların siyasi saikle yapıldığı ifade edildi.
“Gazetecilik faaliyetleri hedef alındı”
Başvuruda, Akyüz’ün haber kaynakları ve meslektaşlarıyla yaptığı görüşmelerin suçlama konusu yapıldığı ve gazetecilik faaliyetlerinin engellenerek susturulmaya çalışıldığı kaydedildi. Elektronik kelepçe uygulamasının mesleki ve kişisel yaşamını ciddi şekilde etkilediği belirtilen başvuruda, Türkiye’de yargının bağımsız olmadığına dair geniş bir değerlendirme yer aldı.
9 aydır ev hapsinde
Akyüz, 13 Şubat 2024 tarihinde evine yapılan baskınla gözaltına alındıktan sonra “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla elektronik kelepçe ile ev hapsine mahkûm edilmişti. Sürekli takip altında tutulan gazeteci, görevini yerine getiremediği gibi sosyal hayatının da ciddi anlamda kısıtlandığını ifade etti.
RSF ve MLSA raporlarına atıf yapıldı
Başvuruda, Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Türkiye’deki Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) tarafından hazırlanan raporlara da atıf yapıldı. Bu raporlar, Türkiye’de özellikle Kürt gazetecilere yönelik baskılar detaylandırılıyor .
‘AİHM’den iyi bir karar bekliyoruz’
MLSA Eş-direktörü Veysel Ok, “Müvekkilimiz tamamen gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezalandırılıyor. AİHM’den, ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı başta olmak üzere temel haklarının korunması için acilen karar almasını bekliyoruz” dedi.