Haberler

Haber takibinde gazeteciye uygulanan polis şiddetine tazminat

Haber takibinde gazeteciye uygulanan polis şiddetine tazminat

 

DENİZ TEKİN

İstanbul 2. İdare Mahkemesi, savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği Bilal Meyveci’ye haber takibi sırasında uygulanan polis şiddeti nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nı sorumlu tutarak,  40 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti.  MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, “Bu kararla, polisin haber takibi yapan gazeteciyi engelleme hakkının olmadığı açıkça hüküm altına alınmıştır,” dedi. 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla 2021 yılında İstanbul Taksim Tünel’de düzenlenen yürüyüşü takip eden gazeteci Bilal Meyveci, polisin müdahale sırasında kullandığı plastik mermi nedeniyle dudağından yaralandı. Meyveci’nin telefonu da kullanılamaz hale geldi. 

MLSA Hukuk Birimi, Meyveci’nin haber takibi yaptığı sırada maruz kaldığı kötü muameleden dolayı İçişleri Bakanlığı aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtı. 

Davaya bakan İstanbul 2. İdare Mahkemesi’ne savunma gönderen İçişleri Bakanlığı avukatları, olayda idareye yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, bu nedenle idarenin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddedilmesini istedi. 

Mahkeme: Kötü muamele yasağı ihlal edildi

Davayı karara bağlayan İstanbul 2. İdare Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı’nı 40 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti. Mahkeme,  maddi tazminat talebini ise reddetti.  Mahkeme kararının gerekçesinde, polisin müdahale sırasında savunma fişinin kullanıp kullanmadığı konusunda gönderdiği yazılarda çelişkiler olduğu belirtildi.  Kararın devamında ise “Bu çelişki dikkate alındığında, bir polis memurunun olay yeri ve zaman diliminde FN (savunma tüfeği)  tüfeğini kasıtlı ya da taksirli olarak olması gerektiği gibi kullanmadığı, bunun sonucu tüfekten çıkan içinde göz yaşartıcı gaz bulunan, temas halinde dağılan plastik yapıdaki mühimmatın müştekinin dudağına gelerek onu basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şekilde yaraladığı, bu şekilde kötü muamele yasağının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır,” denildi. 

‘Güç kullanma yetkisinde sınır aşıldı’

Merveci’nin yaralanmasıyla ilgili yürütülen soruşturmada failin kim olduğu konusunda herhangi bir tespit yapıldığını hatırlatan Mahkeme, “ Diğer bir ifade ile müştekinin yaşadığı ihlalle ilgili olarak soruşturma ve cezalandırma yükümlülüğü yerine getirilmesi mümkün görülmemiştir,” dedi. Dava dosyasında yer alan bütün bilgi ve belgeler, müşteki ve tanık ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde polisin olayda kullandığı plastik mermi mühimmatı nedeniyle Meyveci’nin yarılandığına dikkat çeken Mahkeme şu değerlendirmeyi yaptı, “Bu bakımdan güç kullanma yetkisinde sınırın aşıldığı, idarenin toplumsal olaylara müdahale etme hizmetini yerine getirirken kusurlu davrandığı anlaşılmış olup, davacının olay nedeniyle uğramış olduğu zararın hizmet kusuru çerçevesinde davalı idarece tazmini gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” 

Ok: Karar gazetecilere yönelik şiddete karşı cezasızlığı bir nebze ortadan kaldırıyor

Kararı değerlendiren MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, “Türkiye’de son dönemlerde yaşanan toplumsal olaylarda, yapılan basın açıklaması ve yürüyüşlerde polis öncelikle gazetecileri hedef alıyor. Gazetecilerin haber yapmalarını engelliyor. Kamusal alanda alanda şiddet uyguluyor. Gazetecilerin kamerasını, fotoğraf makinesini kırıyor. Bu durum, son yıllarda kolluk güçlerinin uyguladığı bir idari pratik haline geldi. İdare Mahkemesi bu davada verdiği kararla, polisin gazeteciye uyguladığı şiddeti mahkûm etmiştir. Bu kararla, polisin haber takibi yapan gazeteciyi engelleme hakkının olmadığı açıkça hüküm altına almıştır. Bu karar gazetecilere yönelik şiddete karşı cezasızlığı bir nebze ortadan kaldırıyor,” dedi. 

MLSA, takipsizlik kararının AYM’ye taşıdı

MLSA Hukuk Birimi, haber takibi sırasında Meyveci’ye şiddet uygulayan polislerin kimliklerinin tespit edilerek haklarında “kasten yaralama”, “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali”, “mala zarar verme” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından suç duyurusunda bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, faili ya da faillerin tespit edilmediği gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti. MLSA Hukuk Birimi, kesinleşen takipsizlik kararına karşı Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuruda bulunmuştu.

 

 

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.