DENİZ TEKİN
Kadına yönelik şiddete ilişkin basın açıklamasını takip ederken gözaltına alınarak hakkında dava açılan gazeteci Zeynep Durgut ve 17 kadın hâkim karşısına çıktı. Hâkim, haber takibi sırasında polislerce engellenip şiddet gördüğünü söyleyen Durgut’a “Daha önce herhangi bir erkek şiddetine maruz kaldınız mı?” sorusunu sordu.
Şırnak’ta Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü açıklamasını yapmak isterken gözaltına alınan 17 kadın ve bunu takip eden Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Zeynep Durgut hakkında “2911 sayılı Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” ettikleri iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya gazeteci Zeynep Durgut ile beş sanık ve avukatları katıldı. Hâkim, yer olmadığı gerekçesiyle gazetecileri salona almadı. Gazeteci Durgut ve avukatların yaptığı itiraz üzerine gazeteciler salona alındı.
‘Türkçe bilmediğim için polisin dağılın anonsunu anlamadım’
Türkçe bilmeyen sanıklar Ayşe Külter, Bedriye Katar, Hatice Uyar ve Kadriye, tercüman bilirkişi aracılığıyla Kürtçe savunma yaptı. Sanıklar, Türkçe bilmediklerini için Şırnak Valiliğinin toplantı ve gösteri yasağı hakkında bir bilgilerinin olmadığını belirterek, polisin Türkçe yaptığı uyarı anonsunu anlamadıklarını söyledi. Kadınlar, 25 Kasım nedeniyle yapılan açıklamaya katıldıklarını, ancak polisin etraflarında barikat kurarak, kendilerini darp edip gözaltına aldığını ve polise direnmediklerini aktardı.
Zilan Yaman ise polisin açıklamaya katılan kadınları çembere alıp ayrılmalarına izin vermediğini söyleyerek, polislerin kasıtlı olarak müdahale edip kendilerini darp ettiğine dikkat çekti.
Durgut: Polis gazeteci olduğumuzu bilmesine rağmen kamerama el koymaya çalıştı
Ardından savunma yapan gazeteci Zeynep Durgut, kadınların her yıl 25 Kasım’da dünyanın her yerinde alanlara çıkarak kadına yönelik şiddeti protesto ettiğini hatırlattı. Durgut, “Kadına yönelik şiddeti protesto etmek için açıklama yapmak isteyen kadınlar maalesef orada şiddete maruz kaldı” dedi.
Hâkim Durgut’un sözlerini keserek, günün anlam ve önemine ilişkin açıklama yapmamasını, hakkındaki suçlamaya dair savunma yapması yönünde uyarıda bulundu. Gazeteci olduğunu, kadınların yaptığı açıklamayı haber yapmak amacıyla takip ettiğini belirten Durgut, savunmasına şöyle devam etti: “Üç gazeteci olarak açıklamayı takip ettik. Açıklamadan önce yanımıza gelen polisler gazeteci olduğumuzu bilmelerine rağmen kameralarımıza el koymaya çalışıp görüntü çekmemizi engellemeye çalıştı. Ben de gazeteci olduğumu söyleyip polisin kamerama el koymasına karşı çıktım. Açıklamayı takip eden gazeteci arkadaşlarımla birlikte ellerimiz arkadan kelepçelenerek gözaltına alındık. Gözaltına alınmamız nedeniyle gazetecilik faaliyetimiz engellendi, kamuoyunun haber alma hakkı ihlal edildi. Ellerim arkadan kelepçelenerek gözaltı aracında bindirildim, polisin hakaretlerine ve şiddetine maruz kaldım. Kamera ve tripodum kırıldı.”
Hâkim ise Durgut’a “Daha önce herhangi bir erkek şiddetine maruz kaldınız mı? Bunu davanın dışında soruyorum” sorusunu sordu. Durgut soruyu anlamadığını söylemesi üzerine hakim “Neyse duruşma bitsin öyle sorayım” dedi.
Savunmasına kaldığı yerden devam eden Durgut, “Orada mağdur olan biziz. Bize şiddet uygulayan, yaptığımız işi engelleyenlere soruşturma açılması gerekirken bize dava açıldı. Ben polisin ‘dağıtılın’ anansonu duymadım. Ben gazeteciyim, işimi yapmak için oradayım. Neden oradan ayrılayım ki? Gazeteci olduğumu söylememe rağmen eylemci muamelesi gördüm” diyerek savunmasına devam etti.
‘Yaptığımız suç duyurularında dava açılmış olsaydı polisler bu şiddeti uygulamayacaktı’
Ardından söz alan Durgut ve diğer dört sanığın avukatı Samet Ataman, kadınların yaptığı açıklamaya neden soruşturma açıldığını ve iddianame hazırlandığını anlayamadığını söyledi. Anayasa hükmünü mü yoksa iktidardan talimat alan bir valinin verdiği talimatı mı yargılamada dikkate alacaklarını sordu. Bu dosyada kanuna aykırı bir fiilin olmadığını, 2911 sayılı yasanın insanların dertlerini ve taleplerini ifade etmesi için var olduğuna işaret etti. Valiliğin, Kürtlerin önemli gördüğü günlerde kentte toplantı ve gösteri yasaklarını ilan ettiğini aktaran Ataman, kadınların açıklamasından bir gün önce, 24 Kasım’da, kentte AKP’nin yaptığı etkinliğe polisin müdahale etmediğine dikkat çekerek, “Yasaklar sadece muhalifler ve HDP için var” dedi.
Ataman, açıklamaya katıldıkları için gözaltına alınanların darp edildiğini gösteren fotoğrafları hâkime göstererek, “Bu şiddeti uygulan polisler hakkında yaptığımız suç duyuruları davayla sonuçlanmış olsaydı, açıklamaya katılanlar bu polis şiddetini görmeyeceklerdi. Polisler, müvekkilim Zeynep Durgut’u tanıyor. Bilerek ve isteyerek müdahale etti” diye konuştu.
Ataman, müvekkilleri hakkında iddianameyi hazırlayan savcı ile duruşma savcısının aynı kişi olduğunu hatırlatarak, savcının esas hakkındaki görüşünde müvekkillerinin cezalandırılmasını isteyeceğini söyledi.
Avukat savunmalarının ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, dava dosyasındaki eksiklerin giderilmesini istedi. Hâkim, ifadesi alınmayan 5 sanığın ifadelerini talimat yoluyla alınmasına karar vererek, davayı 27 Haziran tarihine erteledi.
Ne Olmuştu?
Şırnak’ta 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadınların Ömer Kabak Meydanı’nda yapmak istediği açıklamaya polis müdahale etti. Polis, açıklamayı takip eden Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Zeynep Durgut ve Ömer Akın ile JINNEWS muhabiri Rozerin Gültekin’in bulunduğu 21 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan gazetecilerin tripot ve fotoğraf makineleri kırıldı. Gözaltına alınanlar ifadeleri alındıktan sonra aynı gün serbest bırakıldı.
Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Zeynep Durgut ve açıklamaya katılan Asiye Akın, Asuman Külter, Ayşe Külter, Ayşete Atabey, Bedriye Katar, Elfesya Nas, Emine Özek, Evin Erden, Güler Yerbasan Tunç, Hatice Durmuş, Hatice Uyar, Kadriye Katar, Kıymet Acar, Meryem Eşkara, Songül Erden, Songül Küçük ve Zilan Yaman hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla iddianame hazırladı. Gazeteciler Ömer Akın ve Rozerin Gültekin hakkında ise takipsizlik kararı verdi.
İddianamede, Şırnak Valiliğin 22- 28 Kasım 2023 tarihleri arasında kentte yapılacak olan toplantı, gösteri, yürüyüş ve basın açıklaması etkinliklerinin yedi gün süreyle yasaklandığı belirtildi. Savcı, gazeteci Durgut ve diğer 17 kadının, gözaltına alındıkları sırada polisin şiddetine maruz kaldıklarını gösteren darp raporu ve buna dair verilen ifadeler iddianame yer almadı. Müdahalesinin orantılı olduğu iddia edildi. Zeynep Durgut’un gazeteci olduğu, bu etkinliği gazeteci olarak takip ettiği, polisin kendisini engellediğine dair iddianamede yer almadı. Kadınların 25 Kasım’da yapılan eyleme katıldığı, kendilerine yapılan ihtarlara rağmen dağılmadıkları ve zor kullanılması suretiyle gösterinin sonlandırıldığı savunuldu.