Haberler

Hrant Dink cinayeti davasında karar açıklandı: Sanıklara 10 yıldan müebbete kadar hapis

Hrant Dink cinayeti davasında karar açıklandı: Sanıklara 10 yıldan müebbete kadar hapis

 

 

 

RABİA ÇETİN

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bozma kararının ardından, Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinden sorumlu tutulan 7’si tutuklu, 15 kamu görevlisinin tekrar yargılandığı davanın 10’uncu duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Bugünkü davada karar veren mahkeme heyeti, 3 sanık hakkında beraat, 11 sanık hakkında da 10 yıldan müebbete varan hapis cezaları verdi. Sanıklardan 7’si Anayasayı ihlal suçundan müebbet hapis cezası aldı. Bir sanık hakkındaki dosya ise ayrıldı. 

Tutuklu sanıklar Veysal Şahin, Gazi Günay, Okan Şimşek, Osman Gülbel ve Yavuz Karakaya tutuklu bulundukları cezaevinden; tutuksuz sanıklar Mehmet Ayhan, Bekir Yokuş, Mehmet Ali Özkılınç, Onur Karakaya, Ali Öz ve Volkan Şahin ise ikamet ettikleri illerden SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Başka bir dosya kapsamında tutuklu bulunan Muharrem Demirkale ve avukatlar salonda hazır bulundu.

“Dink ailesine saygıdan huzurda savunma yapmak istedim”

Duruşmada Demirkale esas hakkındaki savunmasını yaptı. Hrant Dink ailesine duyduğu saygıdan dolayı huzurda savunma yapmak istediğini belirtti. Davayı “kumpas ve kurgu” davası olarak tarif eden Demirkale, mahkeme heyetinden kendisini sıkıştırmasını isteyen sorular sormasını istedi.

“Örgüt üyesi olsaydım asla iz bırakmazdım”

Görevi sırasında JİTEM’de faaliyet gösterdiğini söyleyen Demirkale, yaptığı operasyonlardan, aldığı ödüllerden bahsetti ve “Örgüt üyesi olsaydım asla iz bırakmazdım. Ben 'devlet-i aliyye’nin işlerini yaptım” dedi.

Başsavcı İrfan Fidan ve savcı Gökalp Kökçü’ye suçlama

Demirkale, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan'ı ve Hrant Dink dosyasını teslim ettiği savcı Gökalp Kökçü'yü suçlayarak, "Bu davada İrfan Fidan ve Gökalp Kökçü’nün vebali büyüktür” dedi. Kökçü, Dink cinayetinde kamu görevlileriyle ilgili iddianame hazırlayan isimdi. Dosya daha sonra Kökçü’den alınmıştı. Davanın ilk yargılamasında beraat ettirilen sanıklarından Engin Dinç’i bu soruşturmada görevlendiren kişinin de o dönemin İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan olduğunu savundu.

“Hrant Dink bu vatanın öz evladı”

Hrant Dink’in ölümüne ilişkin Demirkale, “Ermeni düşmanlığı yapanlar ‘Alt tarafı bir Ermeni ölmüş’ diyorlar. Oysa Hrant Dink bu vatanın öz evladı, Uğur Mumcu bu vatanın öz evladı, Sinan Ateş bu vatanın öz evladı” dedi.

“Dink ailesinin avukatları hangi delillerin toplanmasını talep ediyorsa biz de talep ettik ama reddedildi”

Demirkale, “Net olarak söylüyorum bu dava kumpas davasıdır. Bu dosya kapsamında hakkımda hukuken geçerli herhangi bir somut delil olmadığı gibi aleyhime bir tanık beyanı da yoktur. Bu cinayetin işleneceğini bildiğimin somut delili nerede? Hiçbir yerde. Bilgim olmayan bu olayda hangi kusurum var da yargılanıyorum? Dink ailesi bu dosyada hangi delillerin toplanmasını talep ediyorsa biz de talep ettik. Ama talebimiz reddedildi. Bu da masum olduğumuzun delili” diye konuştu.

“Ogün Samast’ı takip etmediğim ortaya çıktı”

Demirkale, suç oluşturan eylemlerinin ne olduğunun açıklanmadığını, eylemlerle suçlama arasında bağ kurulmadığını iddia etti. Demirkale ayrıca Ogün Samast’ı takip ettiğinin iddia edildiğini ancak öyle olmadığının ortaya çıktığını söyledi. İddianameye göre Samast’ın iddialarıyla diğer sanıklarla ilgili HTS kayıtlarının uyuştuğunu aktaran Demirkale, gerçekte böyle bir uyuşmanın söz konusu olmadığını söyledi.

Trabzon istihbarat şubesinin çelişkili işlemler yaptığını belirten Demirkale, “Buradaki çalışanların amirlerinden usulsüz emir alsalardı bunu mutlaka söylerlerdi” dedi.

Demirkale’den mahkeme başkanına: Sizin Akın Gürlek ile iletişiminiz yok mu?

Samast’ın soruşturmanın eski savcılarından Yusuf Hakkı Doğan’a verdiği ifadede cinayeti işledikten sonraki süreçle ilgili farklı senaryolar ortaya attığını söyleyen Demirkale, mahkemenin Samast’ın dosyanın jandarma görevlisi sanıkları teşhisini de kabul ettiğini aktardı. Davanın diğer sanıklarıyla iletişiminin suçlama gibi yansıtıldığını kaydeden Demirkale, mahkeme başkanı Ferhat Şahin’e “Sizin Akın Gürlek ile iletişiminiz yok mu” diye sordu. Soruşturma kapsamında cinayet sırasında İstanbul Jandarma İstihbarat görevlilerinin olduğu iddia edilmiş, başka bir jandarma olan sanık Yusuf Bozca’ya da bu kişilerin teşhisi yaptırılmıştır. Demirkale, mahkeme huzurunda bu teşhisin yalanlandığını anlattı.

“Zekeriya Öz ile soruşturma dosyası nedeniyle tanıştık”

Demirkale, FETÖ savcılarından Zekeriya Öz ile iletişiminin olması suçlamasıyla ilgili 90’lı yıllarda PKK ile girdiği bir çatışmaya ilişkin soruşturma dosyasına onun bakması sebebiyle tanıştıklarını anlattı. Abdurrahman Şimşek gibi gazetecilerin Ergenekon operasyonları döneminde Öz'ün çevresinde olduğunu ancak kendisinin uzaklaştığını söyledi.

“Adalet adliyede kayboldu”

Demirkale, “Mahkemenize güveniyorum, adil yargılama yaptığınıza inanmıyorum. Adalet adliyede kayboldu” diyerek savunmasını bitirdi. Mahkemenin son sözünü sorduğu Muharrem Demirkale “Kalbe ağır gelen ne varsa bize yaşattınız. Bize yaşattığınızı siz de yaşarsınız” dedi.

Muharrem Delirkale’nin avukatı Ayten İzmirli de savunmasında şunları söyledi: “Kararın hazır olduğunu biliyoruz. Ne dersek diyelim önceden hazırladığınız kararı değiştiremeyeceğimizi biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın yargıya nasıl telkinler verdiğini hepimiz biliyoruz. Müvekkilim özellikle 15 Temmuz’dan sonra bu davaya dahil edildi. Sırf bu davayı FETÖ’ye bağlayabilmek için. 15 Temmuz’dan sonra tutuklanan asker ve polislerden seçim bu dosyaya, faili meçhul davalara dahil ettiler. İktidar FETÖ’nün silahlı bir terör örgütü olduğunu ispatlamak için bu tür uygulamalara gitti. Oysa bu dosyada faili meçhul yok. Öldürülen belli, öldürülen belli, azmettiren belli. Bu dosyada delil yok. Biz karşı tarafın toplanmasını istediği aynı delillerin toplanmasını istiyoruz ama reddedildi. Adalet yerini bulsun da isterse kıyamet kopsun.”

Avukatın savunmasının ardından son sözleri alınan sanıklar beraat ve tahliyelerini talep etti.

Mahkeme heyeti karar için verdiği 1 saatlik aranın ardından oybirliği ile aldıkları kararı açıkladı.

Üç sanığa beraat, üç sanığa hükümle birlikte tutuklama, yedi kişiye Anayasa’yı ihlal suçundan müebbet

Heyet, Volkan Şahin, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç’ın beraatine hükmetti.

Muharrem Demirkale’ye Anayasa’yı ihlal suçundan açılan davanın reddine karar veren heyet “tasarlayarak öldürmek” suçundan müebbet hapsine karar verdi.

Yavuz Karakaya'ya “Anayasa’yı ihlal” suçundan açılan davanın reddine karar veren heyet, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 12 yıl 6 ay mahkumiyetine hükmetti. Bekir Yokuş’un “Anayasa’yı ihlal” suçundan müebbet hapsine karar veren heyet, “tasarlayarak öldürmeye yardım” suçundan 10 yıl hapsine karar verdi.

Veysal Şahin’in “ihmali davranışla öldürme” suçundan 15 yıl hapsine karar veren mahkeme, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “Anayasa’yı ihlal” suçlarından beraatine hükmetti.

Gazi Günay’ın “Anayasa’yı ihlal” suçundan müebbet hapsine karar veren heyet, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hüküm tesisine yer olmadığına karar verdi. Günay’ın “tasarlayarak öldürme” suçundan 25 yıl hapsine hükmetti.

Okan Şimşek’in “Anayasa’yı ihlal” müebbet hapsine karar veren mahkeme, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hüküm tesisine yer olmadığına karar verdi, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 25 yıl hapsine hükmetti.

Ali Öz’ün “Anayasa’yı ihlal” suçundan müebbet hapsine hükmeden heyet, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hüküm tesisine yer olmadığına karar verdi, Öz, “kasten tasarlayarak öldürme” suçundan 25 yıl hapse mahkum edildi.

Mehmet Ayhan’ın “Anayasa’yı ihlal” suçundan müebbet hapsine karar veren heyet, “kasten tasarlayarak öldürme” suçundan 12 yıl 6 ay hapsine hükmedildi.

Görevi başındaki polis Onur Karakaya’nın “Anayasa’yı ihlal” suçundan müebbet hapsine karar veren heyet, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hüküm tesisine yer olmadığına hükmetti. Karakaya, “kasten öldürme” suçundan 12 yıl 6 ay hapse mahkum edildi.

Osman Gülbel’in “Anayasa’yı ihlal” suçundan müebbet hapsine karar veren heyet, “kasten tasarlayarak öldürme” suçundan 16 yıl 8 ay hapsine karar verildi.

Hasan Durmuşoğlu’nun “Anayasa’yı ihlal” suçundan müebbet hapsine karar veren heyet, “kasten tasarlayarak öldürme” suçundan 12 yıl 6 ay hapsine hükmedildi.

Faruk Sarı’nın firari olması sebebiyle dosyasının ayrılmasına karar veren heyet, Bekir Yokuş, Onur Karakaya ve Mehmet Ayhan’ın da hükümle birlikte tutuklanmasına hükmedildi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.