ÇİÇEK TAHAOĞLU
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na karşı açılan kapatma davasında mahkeme davanın reddine karar verdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na (KCDP) açılan kapatma davasının dördüncü duruşması, bugün İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü. Dernek hakkında, “kadın haklarını koruma kisvesi altında aile mefhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı” iddiasıyla yapılan şikâyetler gerekçe gösterilerek açılan davada, derneğin “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürüttüğü” iddiasıyla feshi isteniyordu.
Aileler tanıklık yaptı: “Kapatılması değil, desteklenmesi gerek”
Platformun destek olduğu birçok aile duruşma salonundaydı. Tanık sıfatıyla beyanda bulunan ailelerin hepsi, “Platformun kapatılmasını değil, desteklenmesini istiyoruz” dedi. Ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ve Genel Sekreteri Fidan Ataselim söz aldı. Sözlerine, “Öyle bir hukuki gidişat söz konusu ki ben mantığa davet etmek istiyorum” diye başlayan Kav, bu duruşmadan ne karar çıkarsa çıksın eşitlik mücadelesinin devam edeceğini ifade etti.
Ataselim de şöyle konuştu: “Biz kadınlar yaşasın diye, yetkilileri 6284 sayılı yasayı (Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun) ve anayasayı uygulamaya çağırıyoruz. Yetkililerin üstüne düşeni yerine getirmediği zaman, ülkenin dört bir yanında mücadele eden bir derneğiz. Kadın cinayetlerini durdurma mücadelesine ‘ahlaksızlık’ diyorlarsa, biz bu ahlaksızlığı sürdürmeye devam edeceğiz. Adalet sistemine olan güven sarsılmış durumda ve yetkililerin kararları bu güveni sarsıyor.”
Avukatlar: “Kapatma talebini reddetmenizi talep ediyoruz”
Ardından dernek avukatları Rukiye Leyla Süren, Esin Yeşilırmak, İpek Bozkurt ve Tuğba Torun, esas hakkındaki son beyanlarında bulundu.
Avukatlar, bu dosyayla derneğin 2016’dan beri araştırıldığının da ortaya çıktığını belirtti. Avukatlar, “Bu aileleri buraya getirerek, yıldırmaya çalışan bir sistem var. Bizim talebimiz, bu dosyayı, bu kapatma talebini reddetmeniz” dedi. Savunma avukatları ayrıca dernek yöneticilerine açılan diğer davaların, bu davaya konu edilmesine tepki göstererek, bahsedilen diğer davaların beraat veya takipsizlik kararlarıyla sonuçlandığını söylediler.
Derneğin düzenli şekilde denetlendiğini hatırlatan avukatlar, valiliğin hazırladığı denetim raporlarında da kanuna aykırı herhangi tespit olmadığını eklediler. Duruşma sonunda mahkame, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na karşı açılan kapatma davasını reddetti.
Ne olmuştu?
Nafaka mağduru olduğunu iddia eden bir erkeğin, 2016’da Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yaptığı şikâyetler sonucunda Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mustafa Güner’in, Aralık 2021’de hazırladığı bir buçuk sayfalık davanamede derneğin, “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürüttüğü” gerekçesiyle feshi istendi. Dernekler Kanunu’na göre derneklerin, tüzüklerinde belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamayacağını ve bunu yapan dernek yöneticileri hakkında öngörülen hapis ve para cezalarının hatırlatıldığı davanamede, “derneğin, amacı dışında faaliyet gösterdiği ve dernek amacının kanuna aykırı hale geldiği kanaati oluştuğu” belirtildi. Bu suçlamalarla ilgili herhangi bir delile ise yer verilmedi.
Haziran 2022’de başlayan duruşmalarda, 60’ın üzerinde avukat ve çok sayıda hak savunucusunun yanı sıra kızları erkek şiddetiyle öldürülen aileler ve şiddetten hayatta kalan kadınlar da hazır bulundu. İstanbul, Gaziantep, Ankara, Eskişehir, İzmir, Diyarbakır, Kocaeli, Kırklareli, Adıyaman ve Tekirdağ barolarının kadın hakları merkezleri ile Ankara Barosu LGBTİ+ Hakları Merkezi, Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği ve kızları öldürülen 109 ailenin müdahillik talepleri mahkemece reddedildi.
Platform hakkında
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2010’da Münevver Karabulut cinayetinden sonra kuruldu ve 2012’de dernekleşti. Türkiye’nin 76 ilinde faaliyetlerini sürdüren dernek, öldürülen kadınların aileleriyle dayanışarak kadın cinayetleri davalarını takip ediyor ve kadınlara yönelik hak ihlallerine karşı kampanyalar düzenliyor.